~39.BÖLÜM ~

7.8K 222 30
                                    

Ada maceramizdan sonra ateşte o günkü kadar romantik hicbir şekilde olamadı. Romantik diyorum ama o gün bile sınırlarını zorlayıp o hale geldi. Hepsi benim içindi. Hepsi beni mutlu etmek içindi. Bu beni sevdiğinin asıl kanıtıydı zaten.

Ateşin evine geri döndüm. Ateşin şirketinde çalışmaya devam ediyordum. Hayatım düzene oturmuştu desem yalan olmaz. Kendimi evimde hissettiğim bir yerdi burası..

Şuan ise şirkette tekrar muhasebe faturaları giriyordum. Ateşle sevgili olduğumuzu da kimseye söylemiyordum. Daha doğrusu maalesef ateşin vereceği tepkiden çekiniyordum. Ben işime devam ederken aralarında konuştuklarını dinlemeye başladım

"Ateş beye gidicek bu dosya ben mi götürsem"

Bu yeni gelen bi kızdı. Peki ben izin verir miyim? ateşe birşey götürülecek olursa bu benim işimdi. Hemen onların yanına doğru koşup elinden dosyayı çektim.

"Ateşe bi dosya götürülmesi gerekiyorsa ben götürürüm sen zahmet etme"

Kızsa tekrar elimden dosyayı çekmesiyle gözlerim kocaman açılmaya başladı.

"Ben götürürüm sen zahmet etme"

Tekrar elinden çekmek için hamle yaptığımda boyu uzun olduğundan elini yukarı kaldırıp almamı engelledi. Bir kız için fazla uzundu. Elinden almak üzere zıplamaya basladigimda sinirlerimde bozuluyordu. Tam o sırada dosyanın daha uzun biri tarafından alınmasıyla o tarafa doğru baktım. Bu ateşti. Saniyeler sonra konuşmaya başladı.

"Eğer bi dosya gönderilecek olursa eylüle veriyosunuz o getiriyo "

Fısıltılar beni rahatsız etmeye basladiginda ateş konuşmasına devam etti.

"Kız arkadaşımı üzen olursa karşısında beni bulur. Anlaşıldı mi?"

Herkes hep bir ağızdan anlaşıldı diyince bi anda gözler bana kaydı herkes şaşırmıştı ama ateşin sözleri daha bitmemişti.

"Eylül sen benimle gel"

Herkesin gözleri yuvalarında cikacakmis gibi büyüdüğünde bende utanmistim. Hemen ateş önde ben arkada yürümeye başladık.

Artik tüm şirket sevgili olduğumuzu biliyordu. O zaman bundan sonra nasıl olacaktı. Umarım bana olan tavırları değişmezdi.

Ateşin odasına geldiğimde ne söyleyeceğini merakla dinlemeye başladım.

"Bu gece tüm gün şirkette çalışmam lazim. Asistanım olarak seninde yanımda olmanı istiyorum"

Masasına baktığımda gerçekten çok doluydu. Gerçi yorgun olduğunu anlamak için masasına değil ateşe bakmak yeterli oluyordu. O güzel masmavi gözleri kan çanağına dönmüş bir sekildeydi.

"Tabiki de yardim ederim. "

Yardim etmez miyim? Sen sevmeden babanin zoruyla yapmana rağmen bu işleri yinede kendini çok yoruyosun senin için elimden gelen herşeyi yaparım. Şu içimden geçenleri ateşe soyleyebilsem ne tepki verirdi gerçekten tahmin edemiyorum.

"Tamam aksam çıkış saatinde gelirsin odama.. Simdi işinin başına dönebilirsin"

Tam odadan çıkacağım zaman ateşin üst üste hapşırma sesini duyduğumda içim parçalandı. Göz gore gore kendini deli gibi yorup hasta oluyordu. Dayanamayıp arkamı döndüm. Arkama döndüğüm anda ateşle de göz göze gelmiştik.

"Hasta oldun dimi. Kendini çok yordun bu hafta. Ateşine bakabilir miyim?"

Elini alnına koyarken bile izin alıyordum. Bu durum ona da komik gelmis olacak ki gülmeye başladı.

PATRONUMLA BAŞIM BELADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin