İÇİMDEKİ GÜÇ

11 2 0
                                    

Durum iyice kendisini korkutmaya başlamıştı. Ya tek tek bütün sevdiklerine, onun yüzünden böyle şeyler olmaya devam ederse.. Ya en yakınlarını da alırsa bu şey ondan.. Düşüncelerinin arasında sıkışıp kalmıştı ve açıkçası şuan ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Eve doğru gitmesi gerektiğini biliyordu ama ayakları onu bambaşka bir yöne sürüklüyordu sanki. Karakolun yakınlarında bir park buldu ve biraz orda oturup dinlenmek istedi. Herkes anlamsız bir şekilde gülüyordu, etrafındaki onca insan çok mutluydu sanki ve bir tek kendisi mutsuzdu. Acaba bunları yaşayan başka insanlar da var mıydı.. Kime sorabilirdi ki ne yapması gerektiğini ve bu lanet şeyden nasıl kurtulabilirdi.. 

Hayatı yeterince kötüye gidiyordu ve Tanrı'dan bir mucize bekliyordu şuan. Çaresizdi Larry ve ona iyi gelecek tek şeyin ne olduğunu çok iyi biliyordu. Babası..! Keşke şuan yanında olsaydı, ona sarılıp uyusaydı ve birilerinin onu koruduğunu bilseydi. Şuan kendisini hiç olmadığı kadar yalnız ve boğulmuş hissediyordu. Midesi bulanıyordu sanki , bir an için bu dünyadaki herşeyin anlamsız ve boş olduğunu düşündü. Ölüm.. Acaba ölseydi her şey son bulur muydu. Herşey onun yüzünden oluyorsa eğer, o zaman o olmasa hiç bir şey olmayacaktı kimseye. Düşündü düşündü ve bundan başka bir şey bulamadı kendine. Sanırım artık herşey bitmişti elinden gelen hiç bir şey yoktu evet. Anlamıştı. Hızlı adımlarla eve doğru gitti. Ne yapması gerektiğini biliyordu.


Doğruca kapıyı açtı ve odasına çıktı. Evde kimse yoktu. Çekmeceden bulabildiği ne kadar hap varsa avucuna doldurdu. Hiçbirinin ne işe yaradığını bile bilmiyordu. Bir yandan durmadan telefonu çalıyordu ama o hiçbirini duymak istemiyordu. İç sesi dışında şuan kimseyi dinleyemezdi. Bir bardak su doldurdu ve bütün hapları bir kerede ağzına doldurdu. Yutkunamadığını hissetti ama kendini zorladı. Evet işte bütün hepsi bitmişti ,gözlerini kapattı ve yatağına uzandı ellerini ikki yana açarak. Sanki istediği buydu. Babasına kavuşmak.. Bir kaç dakika sonra korkunç bir sancı hissetti midesinde , henüz uyumamıştı. Daha önce hiç intihar etmemişti ne olacağını bilmiyordu kendisi de. Sadece gözlerini kapatmaya ve krampları hissetmemeye çalıştı bir süre. Sıkıca gözlerini kapattı. Başında korkunç bir uyuşukluk hissetmeye başladı. Lanet olsun yine o sesler geliyordu, uğultu korkunç bir uğultu duyuyordu beyninin içinde. Elleriye kulaklarını kapatmaya çalıştı ancak gitmiyordu. Bedeni biraz daha uyuşmuştu sanki herhalde böyle olması gerekiyordu.


Gözlerini açamayacak kadar güçsüzleşmişti artık. Bir an için ruhunun bedenini terkettiğini hissetti. Sanki garip bir şeyler oluyordu , birşey çekiyordu onu kendisine doğru. Sesi dinlemeliydi. Uzaktan  gelen ışık gözlerini kamaştırıyordu. Önce bulanık olan ışık kümesi şimdi artık iyice yakınlaşmıştı ona. Gözlerini kısmış ışığı izliyordu aydınlığı bekliyordu. Beyaz ışıkların arkasından ona gelen bir şey olduğunu farketti. Babası ona gülümsüyordu. Mutluydu şimdi evet istediği olmuştu onun yanına gidebilmişti artık. Artık güvendeydi Larry. Kimse dokunamazdı artık ona, hiç kimse zarar veremezdi. Korkması gereken hiç bir şey yoktu . Babası yanına oturdu ellerini avuçlarının içine aldı :

-Güzel meleğim. Seni çok seviyorum. Hayatın boyunca ben hep yanındaydım hep kalbindeydim. Ben hep oradadım.

-Evet biliyorum babacığım. Seni çok özledim. Hepsini biliyorum. 

Sıkıca sarıldılar birbirlerine.

-Prensesim benim sonunda yanımdasın. Sana kısa sürede olsa sarılmak çok güzel. Bunu özlemiştim.

-Neden kısa süre olsun ben artık hep yanında kalacağım. Burda seninle kalmak istiyorum. Geri dönmeyeceğim.

-Sana ihtiyaçları var Larry'im. Güzel kelebeğim (saçlarını okşadı) . Sevdiklerinin senin yardımına ihtiyaçları var. Henüz değil tatlım, daha var. 

-Herkese zarar veriyorum baba. Ben artık yoruldum geri dönmeyeceğim. Artık sonsuz huzura kavuştu bedenim. Gitmeyeceğim gönderme beni. Korkuyorum!

-Korkma. Korku bizden uzak olsun her zaman. Ben her zaman yanındayım. Geri döneceksin ve o küçük kıza yardım edeceksin.

-Kim o baba ??? Kim?

-Bunu sen bulacaksın güzelim. Cevap kalbinde.

Yanından kalktı ve onu son bir kez daha öptü sıkıca sarıldı kızına. Arkasını dönüp yavaş yavaş ışıkların içine gömüldü.

O artık gitmişti.


Gözlerini açtı tavana bakıyordu. Tepesinde bir ışık vardı ve hiç bir ses yoktu etrafında. Algılara kapatmıştı kendini sanki o an. Herşey durdu ve sadece o vardı. Neredeydi ama burası neresiydi. Çok geçmeden bir ses duydu. Kalabalık seslerin arasından annesinin sesini seçebilmişti.


-Oh Tanrıya şükür açtın gözlerini. İyimisin kızım? İyi misin bitanem?
-E-evet. İyiyim. Nerdeyiz babam nerde?

-Tatlım hastanedeyiz.Neden yaptın kendine bunu. Benimle konuşabilirdin neden böyle bir şey yaptın?
-Anne. Babam?

-Larry intihar ettin sen. Hastanedeyiz biz. Baban yok. Rüya görmüş olmalısın.

Marissa ve Fred de yanına yaklaştılar:

-Larry bizi çok korkuttun. Senden haber alamayınca çıldıracaktık ikimiz de. Lütfen bize bir daha bunu yaşatma. dedi Fred.

Marissa sarıldı arkadaşına gözyaşları içerisinde. Larry ise hala babasını düşünüyordu. Onun ne demek istediğini defalarca düşünüyordu o an. Hiçbirinde değildi aklı şuan. 

Derin bir iç çekti ve:

-Özür dilerim ama çok bunalmıştım. Artık kimseye zarar gelmesini istemiyordum.

Annesi:

-Özür dileme güzeller güzelim. Özür dileme sakın. Asıl ben seni yalnız bıraktığım için özür dilerim. Ama şunu unutma ne yaşayacaksak hep birlikte yaşayacağız. Ben yanında olacağım. Sevgi en güçlü bağdır bu hayatta. Hiç bir kötülük sevgiden daha güçlü olamaz. Bunu aklından çıkarma.

(Sevgi... Herşeyi yenebilir miydi gerçekten)

Bir süre daha gerekli tetkikler yapıldıktan sonra. Doktor Larry nin eve gidebileceğini söyledi. 



KARANLIKTAN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin