KARANLIKTAN GELEN

ESRARENGİZ EV

-Nereden döneceğiz?

-Şey.. Hatırlamaya çalışıyorum. Galiba.. Şurası! Evet şu önümüzdeki yoldan sağa döneceğiz.

-Tamam işte dönüyoruz.

-İşte şu karşıya geçeceğiz Matt.

Yollar taşlıktı. Araba gitmekte zorlanıyordu. Sanırım burdan sonrasını yürümek zorundaydık. Elim ayağım birbiribe girmek üzereydi, kalbim ağzımda atıyordu sanki. Yollar korkunç görünüyordu. Bu saatlerde etrafta hiç kimse olmamasına şaşmamak gerekirdi. Yağmur azalmıştı , ama yine de çamur olmuş kısımlar vardı yollarda. Taşlara basmaya dikkat ederek ilerliyorduk. 200 metre ilerde bir kulübe benzeri bir şey görebilmiştim sonunda. Sanırım orası olmalıydı. Oraya doğru gitmemiz gerekiyordu. Matt elimi tutuyordu ve korkmamam için cesaretlendiriyordu. Ama bir de bana sorsa... Midem bulanıyordu sanki ve kusmamak için kendimi zor tutuyordum. İğrenç bir koku vardı burada. Eve yaklaşmıştık. Artık daha yakından görebiliyordum. Hiç ışık yanmıyordu , tam bir terkedilmişlik havası hakimdi. Buradan görebildiğim kadarıyla çitlerle çevrilmiş bir bahçesi vardı. Yollar daha da çamurlaşmıştı sanki, yürümekte epey zorlanıyordum. Arkamızda duyduğumuz sesle her ikimiz de yerimizden sıçradık.

Siz ne yapıyorsunuz burada?

Kısa boylu bir adamdı bu konuşan. Üzerinde koyu renk bir yağmurluk ve omzunda baltayla arkamızda duruyordu. Acaba bizi takip mi etmişti diye düşünmeden edememiştim. Karanlık bir yüzü vardı. Sakalları oldukça uzundu ve pasaklı bir görünüme sahipti. 

Biz şey .. Sadece yolumuzu kaybettik.

Buralar oldukça tehlikeli. Uzaklaşsanız iyi edersiniz.

Bu bir tehdit miydi çözememiştim ama sesinde net ve kararlı bir ton vardı. Yine de merakıma engel olamamıştım.

Şey siz bu yakınlarda mı yaşıyorsunuz. Yani buralımısınız ?

Evet.

Konuşmayı uzatmaya pek de hevesli değilmiş gibi görünüyordu.

Yani yoksa şu evde mi oturuyorsunuz ?

Hayır. Orası yıllar önce terkedilmiş bir kulübe. Türlü söylentiler çıkıyor , ben yine de burada yaşamaya devam ediyorum. Hepsi deli saçmalığı!

Bu benimle alakalı olabilirdi. Belki bu adam bana bir ipucu verebilirdi.

Nasıl yani ? Orada bir şey mi olmuş, ne tür söylentiler ?

Küçük hanım! Pek burnunuzu sokabileceğiniz cinsten bir şey değil bu. Uzaklaşın!

Ben bu yakınlarda oturuyordum. Yaklaşık 10 sene önce. 

Adamın bana dönüşüyle irkilmiştim.Devam ettim.

Şimdi Kaliforniya'ya taşındık. Burada değilim. Ama burada küçük bir kız görmüştüm. Belki bir şeyler biliyorsunuzdur. 5 yaşlarında beyaz elbiseli bir kız çocuğu. Acaba onlar kimdi ? Tanıyor olabilirsiniz belki burada oturanları. Kaç yıldır buradasınız ki siz ?

Adam düşünceli tavırlarla bana baktı.Konuşmaya karar vermiş gibi sakallarını kaşıdı.

20 yıldır buradayım ben. Ama o gösterdiğiniz evde Flackheart'lar oturuyordu evet. Ama o evde olduğundan emin misin, şey çünkü onların kızı 5 yaşında olamaz. Bebekken öldü. Yani 5 yaşında olamaz o gördüğün çocuk , yada bu evde yaşıyor olamaz. 

Hayır bayım eminim ben bu eve bıraktım onu. Tabi böyle değildi. Daha görkemli bir evdi. Yolunu kaybetmiş ağlıyordu. Üzerinde beyaz bir elbise vardı. Yanılmıyorsam annesinin adının Diana olduğunu söylemişti.