SIR DOLU TELEFON

17 2 0
                                    

Akşam eve geldiklerinde Larry oldukça yorgun ve bitkin düşmüştü. Annesiyle tek kelime etmek bile istemiyordu. Amy de onun üzerine gitmek istemedi ama aklı kızındaydı. Yine de üzerine gitmemek sanırım en iyisiydi , sadece yanında olduğunu hissettirmeliydi ona, içinden gelen ses böyle söylüyordu.


Larry odasında oturmuş bugün olanları düşünmekle meşguldü. Ne söylemeye çalıştı o garip ses.. Kimdi o kız ve Larry'nin ne yapmasını istiyorlardı tam olarak... Bu düşüncelerin arasında dalıp gitmişken çalışma masasının altına düşmüş bir kağıt olduğunu fark etti. Yavaşça kalktı kağıdı eline aldı..

''İZLERİ TAKİP ET''


Bu da neydi şimdi. Ah hatırladı evet geçen gece gördüğü şey rüya değildi tabii yaa.. O adam odasına gelip bu notu yazmıştı şimdi hatırlamıştı. ''Neyi takip edeceğim ben kahretsin ne istiyorlar benden hayatım sanki çok harikaydı da bir de dedektifçilik mi oynayacağım'' diye içinden söylenirken annesinin sesini duydu: ''Larry iyimisin gelebilir miyim'' diyordu. Hemen hızlıca elindeki kağıdı buruşturdu avuç içinde saklamaya çalıştı telaşla. '' Geell ''dedi annesine.

Sadece iyi olup olmadığını merak etmişti Amy, kendini iyi hissetmesini istiyordu ancak Larry pek kendini iyi hissedeceğe benzemiyordu ve kimsenin elinden onun için bir şey yapmak gelmiyordu. Herkesin yapabildiği tek şey ona kendini iyi hissetmesi için işe yaramaz bir kaç söz söylemekti. Larry'nin karanlıklarında onlar yoktu sadece o ve diğerleri vardı. Kimse onun karanlığına çare bulamazdı ve kimse o karanlığa onunla gidemezdi.


Aradan bir hafta geçti. Geceleri kabus görmüyordu artık ya da her ne ise adı. Gece deliksiz uyuyabiliyordu bir haftadır ve bu ona garip gelmeye başlamıştı. Bırakmışlardı belki de artık ümidi kesip. İstedikleri şey her ne ise belkide artık onu bulmuşlar ve Larry artık aydınlığa çıkmıştı böylelikle..
Olabilir miydi...Her şey bitmiş olabilir miydi acaba..


O gece bunları düşünerek ve bir haftadır da hayatında ilginç olaylar yaşamadığının farkına varıp rahat bir uyku çekmek umuduyla yatağına girdi. Hava soğuktu ama sanki odası dışarıdan daha soğuktu. Bu soğuk iliklerine kadar işlemiş dudaklarının titremesine engel olamıyordu. Zangır zangır titriyordu iyice sarıldı yorganına gözlerini kapattı. Soğuğu unutup uykuya dalmak istiyordu ancak bir türlü uyku faslına geçemiyordu nedense.


Telefonunun çalmasıyla birden irkildi. Yataktan fırladı. Arayan Marissa'ydı. Açtı kötü bir şey olabileceği düşüncesiyle ( çünkü gecenin bu saatinde onu pek de arayan olmazdı hele marissa nın böyle garip huyları da yoktu üstelik).
-Mari ?
Marissa ağlamaktan konuşamayacak hale gelmişti nerdeyse. Korku ve dehşet dolu bir sesle cevaplamaya çalıştı
-Larry çok .. çok kötü bir şey oldu ...
-Noldu sana söylesene.Tamam sakinleş. Hemen oraya geliyorum.



Larry hemen üstünü giyinip odadan fırladı. Annesi uyuyordu. Onun paniğe kapılmasını istemiyordu ve salondan çıktığı gibi kapının girişinde duran dolabın üzerindeki arabanın anahtarlarını aldı. Marissa'nın evine doğru yola çıktı. Her yer kapkaranlıktı arabanın farlarını yaktı ve gaza basmaya başladı. Yollarda hiç kimse yoktu korkmuştu evet ama arkadaşının yanına gitmeliydi ne pahasına olursa olsun. Devam etti yoluna. Dar bir patikadan geçiyordu. Toprak yollar bu araba için hiç de uygun değildi doğrusu. Hızını kesmeliydi biraz buradan geçerken. Yavaşladı. Dikkatlice arabanın ön camından yola bakıyordu. Doğrusu gerçekten korkutucuydu ve yalnızdı burda Larry. Başına bir şey gelmiş olsa onu burda kim bulabilirdi ki... Korkuyordu. Kalbi midesinde atıyordu sanki. Ve birden karşıdan gelen bir şey olduğunu gördü. Silik beyaz bir ışık şeklinde ona bir şey yaklaşıyordu. Durdu. Ne olduğunu anlamaya çalıştı bir kaç saniye. Bu bahçede gördüğü kız çocuğuna benziyordu. Saçları uzun siyah, üzerinde kırmızı bir elbisesi vardı ve yine başı öne eğikti. Çok yavaş bir şekilde yürüyordu ve ayaklarında ayakkabıları yoktu bu çocuğun. Arabadan kendini dışarıya fırlattı ve yanına yaklaşmak istedi onun. Kız kendini bilmez bir halde ona doğru yürüyordu. Larry de ona yaklaştı biraz daha içini korku kaplamıştı. ''Sen kimsin? Bu saatte neden buradasın. Burası senin için çok tehlikeli.''

Küçük kız iyice Larry'ye yaklaştıktan sonra yanıtladı başını yerden kaldırmadan: ''Beni koru. Bunu ancak sen yapabilirsin Larry..'' dedi ince bir ses tonuyla. Sesindeki çaresizliği hissetmişti Larry. Bu küçük kızın ona ihtiyacı vardı gerçekten. Ama kimdi nereden gelmişti ve neden sadece Larry onu kurtarabilirdi veya koruyabilirdi bunları bilmiyordu.


Larry bu tatlı masum küçük kızın sesini bir yerlerden hatırladığını düşündü bir an. Hafızasını zorladı ancak bir şey bulamadı. Minik kızın elini tuttu. ''Yüzüme bak kimsin sen küçüğüm?''dedi. Küçük kız aynı şeyleri tekrarladı aynı ses tonuyla : '' Beni koru''.


Larry ne yapacağını ne söylemesi gerektiğini bilemedi o an. Arabadan çalan telefonunun sesini duydu birden arkasını döndü arabaya baktı o an. Geri başını çevirdiğinde kız orada yoktu. Etrafına bakındı ancak yine bir şey göremedi. Seslendi bir süre koşturdu oradan oraya '' hey ufaklık nereye gittin'' diye ancak cevap alamadı. Arabaya geri döndü ve hala çalmakta olan telefonuna cevap verdi. Arayan bu kez annesiydi.

-Tanrı aşkına nerdesin sen yüreğime mi indireceksin!!

-Anne çok üzgünüm hemen geliyorum. Anlatacağım.


Eve dönmüştü yaklaşık 40 dakika geçmişti neredeyse aradan. İçeri girdi annesine herşeyi anlattı tabi sır dolu küçük kız hariç. Sadece Marissa'nın onu aradığını ve annesini uyandırmak istemeyip evden çıktığını söyledi. Amy ''Peki Marissa nasıl ne olmuş'' diyebildi. Larry'nin aklına o an Marissa'yı aramadığı geldi ve ne diyeceğini bilemedi sahi ona ne olmuştu ki.. Neyse birazdan odasına çıkıp onu arayacaktı. Annesine de onun büyükannesini kaybettiğini ve bu yüzden onun yanına gitmek istediğini uydurdu o an.

Hemen ardından odaya çıktı Marissa'yı aradı. 2inci çalmasında açılmıştı telefon :''Gecenin bu saatinde ne oldu kızım yine kabus mu gördün '' dedi gülerek. Larry ne diyeceğini bilememişti kendisini arayan o değil miydi neden böyle saçma cevaplar veriyordu ki.. Bir kaç saniye düşündü ne söylesem diye sonra birden : ''Hiç yaa aklıma geldin öyle uyku tutmadı bir bakayım dedim ne yapıyor bu bizim deli'' dedi.
Marissa da güldü ve Larry hiç bir sorun olmadığını anladı. O aramamıştı anlaşılan bu gece onu. İzleri takip etmesini isteyen aramıştı büyük ihtimalle. Arkadaşına bir şey olmadığından emin olduğu için içi rahatlamıştı en azından. Bu da iyi bir şey dedi içinden ve gece olanları tekrar aklından geçirerek parçaları birleştirmeye çalıştı bir saate yakın bir zaman. Ancak yorgunluğuna dayanamadı en sonunda. Ardından uykuya dalmıştı.



Sabah saat 07.45.. Annesi telaşla odaya girdi Larry daha gözlerini açamıyordu bile. Annesinin sesindeki telaşı duyunca fırladı yataktan hemen. '' Larry uyan çabukkk kalkk neler olmuş inanamazsın!!'' diye bağırıyordu Amy. Larry daha ayılamamıştı henüz, uyku sersemi bir ses tonuyla ''ne oldu anne'' diyebildi. Amy hararetle anlatmaya başladı :
-Az önce Marissa aradı beni. Büyükannesinin dün gece ormanda ölü bulunduğunu ve polislerin de büyük ihtimalle bir araba kazası olduğunu söyledi. Ama araba benim arabam Larry. Neler oluyor anlatmak ister misin bana !!??

Larry duyduklarına inanamadı. Evet dün gece annesinin arabasını alıp çıkmıştı yola. Bu doğruydu ancak bunu Larry yapmamıştı. Nasıl olurdu böyle bir şey... Ne diyeceğini bilemedi Amy telaşla ve hesap sorar bir ifadeyle karşısında durmuş yüzüne bakarken. Bir cevap bekliyordu Amy evet ama Larry ne diyeceğini bilmiyordu. Öylece donup kalakalmıştı oracıkta. Dün gece ne olmuştu hangisi doğruydu kendisi bile bilmiyordu artık.


KARANLIKTAN GELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin