Ayrı yerlerde farklı acılarla uyuyup kalanlar...(3)

107 9 0
                                    


- Geldik abla.
- Borcum ne kadar?
- 20 lira . Bekleyim mi abla?
- Burada otogar taksi var mı?
- Var abla.
- Tamam buyurun. Teşekkür ederim beklemenize gerek yok. Deyip parayı uzattı. Ve arabadan indi.

Emanete gitti. Bir hamal tuttu. Eşyalarını aldı ve taksi durağına doğru ilerledi. Taksinin bagajı da arka koltukları da dolmuştu. Ön tarafa oturmak zorunda kalacaktı. Tam kapıyı açtı kafasını çevirdiğinde aynı üzgün yüzü gördü. Adammm merak etme sen ."Sıkma canını benden sebep "diye söylendi. Şoföre arkadaki bir koliyi öne almasını rica etti. Adam biraz öfff pöff diyerek tamam dedi. Haklıydı da zor yerleştirmişti. Ama Aslı da haklıydı en başta öne yerleştirebilirdi. Sırf güzel diye bilerek arka koltuğu kapatmıştı. Koliyi yerleştirdikten sonra
- Buyurun dedi hafif kızgın.

Aslı arka koltuğun kenarına oturdu.
- Nereye gidiyoruz hanfendi?
- Denizkızı diye bir otel varmış sahilde oraya lütfen.
- Büyük Denizkızı mı küçük Denizkızı mı?
- Bir dakika adresine bakıyım. Adresi buldu ve söyledi.
- Bildim abla büyük olan. Tamam buraya on dakika.
- Teşekkür ederim.

Aslı yine pencereden dışarı bakarken dalmıştı , taksici de dikiz aynasından Aslı'ya. Etraf o kadar telaşsız ve özgür görünüyordu ki "adamm keşke burada yaşıyor olabilseydik " diye geçirdi içinden. Keşke dedi adam burada olabilseydik. Gözleri dolmuştu pencerede bir yansıma belirdi. Adam ellerini uzatıp sildi göz yaşlarını ve kulağın da bir ses " gülümse" ve o sırada radyoda bir şarkı. Gülümse hadi gülümse bulutlar gitsin... Yoksa ben... Hadi gülümse...

Belki bu şehre bir film gelirdi bir güzel orman olurdu iklim de değişir akdeniz olurdu ama nasıl gülümsenecekti...

Bir sene önce...

Buğulu gözlerle otelin tabelasını zar zor seçebildi. Tamam adamm ağlamıyorum deyip toparladı kendini.
- İşte burası hanfendi.
- Borcum ne kadar
- 30 TL
- Buyurun teşekkür ederim. Eşyalarımı siz kaldırma indirin , ben aldırtırım.

Ağır adımlarla içeri girdi. Resepsiyonla görüştü odasının anahtarını aldı. Komi ile birlikte dışarı çıkıp ona eşyalarını gösterdi. Bir valizini kendi aldı ve asansöre doğru yürüdü. Ne kadar uzun zamandır sigara içmediğini farketti. Balkonlu oda istediğinde hatırlamıştı canının sigara istediğini. Akşam yemeği zamanıydı ama önce sigara içmeliydi. Üstündeki anlamsız gerginliğin nedeninin bu olduğunu anladı. Odaya çıktı valizi bırakıp çantasından sigarasını ve tabletini alıp balkona çıktı. Tableti ile tek yaptığı şeyi yaptı yine. Galeriye girdi ve resimlere baktı. Gözleri sonuna kadar dolmuştu sigarasını yaktı. Sadece dört beş saattir bakmıyordu resimlere ama ne çok özlemişti. Adammm seni seviyorum dedi içinden haykıra haykıra.

Kapının tıklatılması ile irkildi. Gelen komiydi belliki üç dört kez çalmıştı kapıyı ama Aslı duymamıştı. Çünkü kapının en sonuncu çalınışı baya sertti. Koşar adım gitti ve kapıyı açtı. Eşyalarını içeri koyan komiye on lira verdi ve yolladı. Aslında çok özlemişti anılarını ama burada açamazdı. Tekrar toplaması herşeyden önce kendisinin toparlanması çok uzun sürerdi. Neyse şimdilik tableti ona yeterdi.

Kıyafetlerinin olduğu en küçük valizi açtı. İçinden temiz iç çamaşırlarını ve başka bir lacivert elbiseyi çıkarttı. Bir de saç fularını aldı. Rüzgarda uçtuğu anı hatırladı ne çok üzülmüştü. Adamm bayır aşağı koşup tutmuştu fularını. Sonra koklayıp tekrar saçlarına takmıştı.Bu kez demişti daha gevşek bağlıyorum ki tekrar uçsun ve ben tekrar tutup koklayabileyim demişti. Ahh be adamm şimdi kendim bağlayacam ve hiç bir zaman öyle güzel durmayacak diye söylenirken , yine ağır gelmişti sevdası. Kalbine dokundu yine hızlı atıyordu. Derin bir nefes aldı ve banyoya girdi. Çıkıp akşam yemeği için hazırlandı.

Lacivert ve HuzurluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin