Lacivert ve Huzurlu

Çaresizlik herşeyi yaptırır !

- Selim uyan artık. Kalk artık sana söylüyorum. Annemler gelecek az sonra diye tartaklıyordu Selim'i. Selim gözlerini yarım yamalak açabilmişti
- Saat kaç aşkım.
- Sekiz.
- Akşam sekiz mi sabah sekiz mi?
- Sabah sekiz. Hadi kalk artık annemler gelir az sonra.
- Hayatım saçmalama daha alışveriş yapacaklar. Dün zaten geç gittiler. Gel hadi uyuyalım.
- Sen git ismini sayıkladıklarının yanında uyu. Kaç tane karı kız ismi sayıkladın sayısını unuttum. Sana her sarılmamda başka bir isim söyledin. Her öpmemde başka. Ama nedense en sonunda hep kızma aslımm sen benim aslımsın dedin.
- Saçmalama Fatoş imkanı yok ben sayıklamam. Ayak yapma bana. Ayrıca rüya bu ya da rüyalar abartmıyor musun?
- Kahvaltı hazır. Evet gerçekten de Aslı olacak o orospuyu rüyanda görürsün artık. Kapatalım şu konuyu asabım bozuluyor.
- Kahvaltıya gerek yok Fatoş sağol. Eline sağlık. Dün yemek yedirmedin bu gün de kahvaltı yapmayız. Sıkıntı yok sana iyi günler diyerek yataktan sakince yataktan kalktı , üzerini giyindi.
Fatoş hiç sesini çıkarmadı Selim de sessizce giyindi ve dışarı çıktı. Beş dakika kadar sonra Fatoş'tan bir mesaj geldi. Mesajda artık ondan kurtulamayacağını bütün bunları onunla yatmadan önce düşünmesi gerektiğini yazmıştı. Ahh dedi Selim içinden ahhh aklıma tüküreyim. Ahh be aslımm herkeze göğüs gerdimde senin için , sen göğsümü delip geçtin. Bak kimler giriyor içeri o açtığın yaradan. Sabahın dokuzuydu Selim yurt dışına gidecek olduğundan işten çıkmıştı. Yapacak hiç bir şeyi yoktu sabahın kör saati meyhaneye gitti içmeye başladı. Ne kadar zaman ordaydı ve ne kadar içtiğini bilmiyordu ki karşısında dayısını gördü. Dayısı sinirli bir ifade ile sandalyeyi çekip karşısına oturdu.
- Selim hani anlaşmıştık yiğenim. Eve geldik ki Fatoş iki göz iki çeşme ağlamaktan konuşamıyor. Kızcağız beni görünce dayı Selim beni sevmiyor diye ağlayarak boynuma sarıldı. Oğlum bak bu kızın bin tane isteyeni vardı ben hepsine bir kulp bulup verdirtmedim. Sırf bu kızı kaçırma diye gurbette sırtımı yaslayacağım biri olsun diye.
- Dayı ben birşey yapmadım.
- Nasıl yapmadın oğlum kız kıçından mı uyduruyor. Çiçek gibi kız parası da var daha ne istiyorsun anlamıyorum ki deyip bir kadeh de kendine doldurdu. Tek dikişte kadehi bitirip devam etti
- Oğlum bak yengenin tek çocuğu bu kız ve onu üzersen sen bu döner dolaşır beni bulur. Anlamıyor musun oğlum velinimetimiz bu aile. Yengen cayarsa ne yapacaksın.
- İşte o biraz zor.
- Nedenmiş o.
- Fatoş benim oldu.
- Ne diyon lan sen. Selim iyi misin oğlum.
- Sen de anasıyla evlenmeden yatmadın mı anasının kızı işte. Gel yap dedi yaptım.
- Lan salak mısın sen o kız gel yap falan diyemez.
- Vallaha dayı kırk yıllık orospuya taş çıkartır. Sen emin misin bu kızın hayatında kimse olmadığından?
- Oğlum manyak mısın sen ne diyorsun?
- Dayı bunca yıldır karı sikerim böyle ustasını görmedim. Ne dicem onu diyorum.
- Bakire değil miydi?
- Yoo bakireydi.
- Ee daha ne garantiye almışsın kendini işte gerisini ne düşünüyorsun.
- Ben birşey düşünmüyorum dayı. Asıl sen düşünme. Rahatla artık. Mecbur olacak bu evlilik. Keyfine bak sen. Fatoş'ta ağlar zırlar bi sikerim susar. Rahat ol dayı rahat.
- Off be oğlum off bee. Bok var da içiyorsun bu kadar. Şimdi seni eve götürecem. Duş al kendine gel. Bir saat sonra Fatoş'u yanına getirecem. Kızın gönlünü al beni yengenle uğraştırma.
- Ben hiç bir yere gitmiyorum. Yarın alırım gönlünü. Al telefonumu sen yaz istersen yine. Meraklanma birşey olmaz.
- Selim bak sana son kez söylüyorum bunu Aslı bitti yok.
- Dayı ne Aslı'sı ya güya uyurken kız isimleri sayıklamışımda bilmem neymiş. Dayı ben de sana son kez söylüyorum gelme üstüme. Düğünse düğün nikahsa nikah. Daha ne istiyorsun. Kız koynuma atladı resmen. İnsan bi dur falan demez mi? He sana soruyorum yengem demedi mi sana dur yapma falan diye. Bu kız resmen gel beni becer dedi. Dayı anlamıyor musun? Kafam allak bullak. Bir dediğini iki etmiyorum. Daha ne yapayım. Kocasıyım zaten artık. Canımı mı alcak daha ne istiyor?
- Oğlum bak bu kız Aslı'yı biliyor ya az buçuk. Onunla konuş neden ayrıldığınızı anlat. Tekrar olamayacağını söyle aklında soru işareti kalmasın.
- Tamam dayı tamam eve gidiyorum ben getir sen fatoşu.
- Haydi kalk bakalım aslan parçası.
- Bırak dayı kendim giderim ben. Sen getir Fatoş'u.
- Oğlum dellendirme adamı şimdi neye kahrediyorsun. Atla şu arabaya vallaha kemiğini kırarım gerdek falan yalan olur. Hoş gerdeğe de önceden girmişte paşam hahahah diyerek arabaya yürüdüler.