5.Bölüm:Yağmurun Ruhu

225 32 8
                                    

Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyorken ben çalıştığım marketin camına yapışmış bir şekilde dışarıyı izliyordum. Kahretsin ki yanıma şemsiyemi almayı unutmuştum. Omzuma dokunan ellerle arkama döndüm. Cerendi bu. Bana gülümsedi ve

"Çıkmıyor musun?"

diye sordu. İşimiz bitmişti ve marketi kapatmamız gerekiyordu. Evet anlamında başımı salladım. Islanıcaktım ama eve gitmeliydim. İnşallah hasta olmazdım. Ceren arkamdaki cama baktı bir süre ve bana bakmadan

"Bu o mu ?"

dedi. Başımı merakla cama cevirdim. Gece dışarıda durmuş elindeki siyah şemsiyeyle bize bakıyordu. Şaşırmıştım çünkü onu beklemiyordum.

"Evet bu o..."

dedim sessizce. Cerene olan biten her şeyi anlatmıştım. Yaşadıklarımı öğrendiğinde çok şaşırmış ve Geceye karşı dikkatli olmam gerektiğini söylemişti.

"Bu çocukta değişik bir şeyler var."

dedi Ceren dalgınca Geceye bakarken.

"Evet haklı olabilirsin."

dedim ve ekledim .

"Sanırım artık gitsem iyi olacak."

"Tamam canım kendine iyi bak."

diyen Cerenin yanağına bir öpücük kondurdum ve montumu üzerime geçirip kapıya gittim. Dışarı çıktığımda o çoktan kapının önüne gelmişti.

"Burada ne işin var?"

diye merakla sorduğumda kaşlarını çattı ve

"Beni ona anlattın öyle değil mi?"

diye sordu sert bir şekilde. Evet anlamında başımı salladım. Bu hali beni korkutmuştu. Şemsiyeyi bana doğru uzattı ve

"Eve git ve beni bekle."

dedi sakince. Yağmur onu ıslatıyordu ama o bunu hiç umursuyormuş gibi görünmüyordu.

"Islanacaksın."

dedim endişeli bir sesle. Omuzlarını umursamazca hareket ettirdi ve geri geri gidip bana bir süre baktıktan sonra caddedeki yağmurdan kaçışan insanlar arasında kayboldu. Elimde şemsiyeyle onun arkasından bakakalmıştım öylece. Onu bu kadar çok düşünmemeliydim belki de. Sonuçta bugüne kadar yanımda o yoktu ve ben yalnızdım. Yapayalnız... Belki de hep öyle kalmalıydım. Böylesi belki de benim için daha iyi olacaktı. Evin yolunu tutmaya başladığımda yağmur giderek daha da hızlanmıştı. Yağmurun ruhu sarmıştı her yanı. Kasvetli bir hava vardı ama...ama bu iyi hissettiriyordu. Dalgın bir şekilde yürürken apartmanın önünde buldum kendimi. Yavaşça ıslanan şemsiyesi kapattım ve içeriye girmeden önce onu biraz salladım. Merdivenleri yavaş yavaş çıkarken bir kırgınlık vardı üzerimde. Yorgun hissediyodum kendimi. Bugün fazlasıyla yorulmuştum. Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp rahatlamaya çalıştım. Buna gerçekten de ihtiyacım vardı. Yavaşça kapıyı açtım ve içeriye girdim. Kendimi üstümü değiştirerek kadar iyi hissetmiyordum. Şemsiyeyi süzülmesi için açarak banyoya bıraktıktan sonra odama geçip kendimi yatağıma attım.

-İşte özlediğim rahatlık bu.

diye içimden geçirirken gözlerim çoktan kapanmış ve ben bilinmezliğe doğru yola çıkmıştım.

* * * * *

Gözlerimi açtığımda odadaydım. Yine her zamanki rüyalarımdan birini görmüştüm ve o...o burada benimle birlikteydi. Yavaşça pencereye gidip baktığımda aşağıda simsiyah takım elbise giyinmiş bir adamın durduğunu gördüm. Yavaşça başını kaldırdı ve bana doğru baktı. Ağzım şaşkınlıkla aralanmıştı. Ben bu adamı tanıyordum ama işin tuhafı onu çıkaramıyordum. Nerede görmüştüm bu adamı? Acaba rüyalarımda mı? Başımı olumsuzca salladım. Eğer öyle olsaydı onu hatırlardım. Sonra... sonra o geldi. İlk başta onun Gece olduğunu sanmıştım ama gözlerini gördüğümde onun kim olduğunu anladım. Ne yapacağımı bilemiyordum. O orada duruyordu ve ben... ben ona çok yakındım. Gözlerini benden ayırıp yanındaki adama bağırmaya başladı. Ona nedense çok sinirliydi. Daha fazla onu buradan seyretmeyecektim. Kapıya doğru yöneldim ve ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Hızlıca merdivenleri inerken gitmemesi için dua ediyordum. Sonunda apartman kapısının önüne geldiğimde korkarak kapıyı açtım ve kendimi dışarıya attım. O... o oradaydı ve yabancı adamın gidişini izliyordu. Yavaşça yanına gittim ve arkasında durdum. Sırtı bana dönük olduğu için beni görmüyordu. Kafasını hafifçe bana doğru çevirdi ve sessizce

Rüyanın EsaretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin