*Ölüm çığlığı*

643 208 33
                                    

Güneş yerini karanlığa bırakırken hava turuncumsu bi renge bürünmüştü. Küçük çocuklar her ne kadar parktan ayrılmayı istemeselerde anne ve babalarının; havaya bak geç oldu artık yarın geliriz ithamlarına boyun eğip kimi ağlayarak kimide durgun bir şekilde eve doğru yol alıyorlardı. İnsanlar gittikten sonra bir sessizlik hakimken birden çığlık koptu. Bir insanın yüreğini sızlatıcak,içine korku salacak bir çığlık. Ardından tekrar bir tane ve bir tane daha sayısızsa ama aynı bedenden çıkan çığlıklar. Parkın en ücra köşesinde yere oturur vaziyette duran bir kız çocuğu vardı. Muhtemelen 17-18 yaş civarındaydı. Sürekli hıçkırarak ağlıyor başını iki yana sallıyor birşeyler mırıldanıyordu. Yeşil gözleri kan çanağına dönüp dahada koyu bir renk almıştı. Sürekli tane tane gözyaşı düşüyor bitmek bilmiyordu. Sağ elinin üstü ise kandan gözükmüyordu. Galiba sinirini duvardan çıkartmıştı genç kız. Hala aynı pozisyondaydı ama mırıltıları biraz değişmişti. Kendine lanet okuyordu genç kız. Güneş son bir umutla aydınlatmaya çalıştı ortalığı ama nafile karanlık almıştı içine. Hava serinlemiş insanlar fırsat diyerekten sofralarını balkona atmaya başlamışlardı. Çatal kaşık sesleri sessiz havada birbirine çarpıp yere düşüyordu. Genç kız son gücüyle ayağa kalktı. Üstünü silkti kurumuş gözyaşlarını sildi yüzüne yapmacık bir gülümseme ekledi. Daha çok sizin neyden haberiniz var gülüşüydü bu. Soğuk maskesini takıp yalpalaya yalpalaya akşamın karanlığında kayboldu. Kim bilir belkide bi derdi vardı genç kızın. Ama o yeşil gözlerinde kendinden nefret ettiği bariz belliydi.
"Bir soğuk. bir garip. bir mavi sızı."

❄LAVİNİA❄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin