Multide; Toprak
~Masal Solmaz~
Sabah pis herif yarkının yaptığı eşek şakasıyla uyandım evet arkadaşlar sabah sabah gelmiş bi sürahi dolusu suyu başımdan aşağıya döktü. Ama allah için şimdi bu çocukta iman var su soğuk değil sıcaktı ısıtıpta gelmiş manyak!!!!. Duş aldıktan sonra tekrar yatağın üzerine oturdum. Elime telefonumu alıp gelen mesajlara baktım aman allahım o da ne Toprak bana 'Günaydın' mesajımı atmıştı. Mesajı açıp okumaya başladım Gönderen;Bay Egocum "Günaydın şirinem bugün benimlesin tamam mı?" Mesajı okuduktan sonra sanki karşımda hamburger görmüşüm gibi sırıttığıma eminim. Evet aslında mesaj atmasa yemin ederim ki sevgili olduğumuzu unutmuştum!! Yani toprak ve ben alışmam zaman alıcak keyifle dolabımdan seçtiğim kırmızı yünden tşörtümle jean pantolonumu giyip aşağıya indim merdivenin son basamağında durdum "Günaydın yawrumlar" deyip mutfağa geçtim. Mutfakta anneme yardım eden bir adet yarkı görünce gözlerim büyüdü biraz yaklaşıp omzuna dokunup ittirdim "Aa çekil şuradan ayol"dediğimde gözlerini kısırak bana baktı "Ayol seni yolarım"dediğinde annem bile domatesleri bırakmış yarkıya gülme krizine girmişti. "Ya bak ilk sevgiline anlatmazsam bunu bana da şirine demesinler!!!" Dediğimde gülüşüm yüzümde dondu "Ne şirinesi kızım sana şirine mi diyorlar lan?" Diyen yarkıya istemsizce gülümsedim mutfaktan kaçıp oturma odasındaki masaya uçtum resmen evet uçtum ayağım halıya takıldı ve ben uçtum!!!! Etrafıma biri gördümü diye bakarken yarkının gülüşü kulağımı doldurdu "Ben görmedim!!" Dediğinde yüzüne bakmadan tavır yapıp masaya geçtim bi kaç şey atıştırırken telefonum titredi ekran kilidini açıp gelen mesaja baktım Gönderen;Bay Egocum
"Hazırmısın bekliyorum da?"
Ya bu çocuk biz sevgili olumcamı kibarlaştı be? Ne kadarda kibar bi bay telefonumu elime aldım ve annemin yanına geçtim "Anniş ben bir arkadaşımla biraz gezeceğim çok geç kalmam tamam mı?"dediğimde güldü "O arkadaş Toprak mı?" Dediğinde dudağımı ısırdım ortaya yarkı atladığında 'şimdi sıçtım' dedim. "Lan o piçle hala görüşüyormusun sen?"
"Ne piçi yaaa piç falan değil oo!!! Piç diye sana derler" Dedim sinirle annem yarkıya bakıp 'bak kızıyorum' bakışı attığında zaferle fırladım kapıdan çıktığımda arabasını gördüm koşar adım arabaya ilerlediğimde ceketimin şapkasından tutulduğunu hissettim "İmdatttt Toprak nerdesin beni kaçıyorlar" dediğimde şapka daha çok çekildi "Yaaa toprak nerdesin!!!" Dedim ağlamaklı çıkan sesimle boğazımda ağrımıştı yahu!!! Çekip duruyordu cesaret edip kim olduğuna bakmak için arkama döndüğümde oda ne bunu bana yapan Toprakmıymış!!!!! Gözlerim sinirle kısılırken ona bakmaya devam ettim "Demek seni kaçırıyorlar haa?" Dedi kahkaha atarken "Ama itiraf etmeliyim şirine şaşırttın beni" kaşlarım çatılırken çemkirdim "Niye şaşırıyorsun be!!" Dediğimde elimden tutup boynuma baktı e tabi o kadar asılırsa kızardığına eminim boynumu eliyle okşarken konuşmak için ağzını araladı "Ben anne diye bağırmanı beklerken Toprak dedin!" Diye tısladığında bunu sert bir şekilde söylemişti kapıyı açıp beni koltuğa oturmam için hafif ittirdi oda arabaya geçip çalıştırdığında konuşmaya başladım "Peki bu kötü birşey mi? Kötümü yapmışım?" Dediğimde kaşları çatılırken direksiyonu da hafif sıktı "Bana bile güvenme Masal!" Dediğinde ne demek istediğini anlayamamıştım "Ne demek istedin şey ben-" derken sözümü kesti "Anlamadın" dedi alaycı bir gülüş belirirken yüzünde.
"Yaa anladım tabi ki ama niye? Ben sana güveniyorum güvenmek istiyorum" dediğimde hayır manasında kafasını salladı "Masal beni tanımıyorsun senin gözünde babasının okulunda okuyup baba parası yiyen her kızın hayran kaldığı bir erkeğim değil mi?" Dediğinde tamda onun hakkında düşündüğüm şeyleri dile getirmişti kafamı salladığımda devam etti "Peki ya karanlıksam Masal?" Dedi usulca bunu herne kadar sakince söylesede sanki şey gibiydi bu söyleyişi bir fırtına öncesi sessizlik!! "Ne demek karanlıksam banane ki ben senin hep yanındayım"dediğimde eliyle yüzümü okşadı "Hadi uzat ayaklarını" dediğinde güldüm "Ya çocuk bacağımda bir sorun yok hem böylede rahatım" dediğimde bana baktı "Bacaklarını kesme imkanım oluyor yani bunu kendim için istiyorum" deyip 32 diş sırıttığında dudağını ellerimle sıkma isteğini geri çeviremedim bi anda üzerine atladığımda afalladı "kızım çocuk yaşta ölmek mi istiyosun!" Dediğinde hala sırıtıyordu elimle dudağını tutup sıktığımda kaşlarından hala sırıttığını hissedebiliyordum "Demek çocuk yaşta? Ben gencim yaa ne çocuğu!!" Dediğimde elimi dudağından çekip yüzümü inceledi "Hep böyle kal masal eğer büyürsen bana ihtiyaç duymayacaksın bana sığınmayacaksın!!" Dediğinde gözlerim dolmuştu ellerimi ona sardığımda saçımdan öptü "Yaaa ben büyüsemde sana koşacağım hep tamam mı?" dedim çocukca yüzüme bakıp dudağını kıvırdığında konuşmak için ağzını araladı "Aman dikkat et koşarken düşme" dediğinde omzuna vurup yerime geçtim. Yani napalım Toprak bu fazla duygusal ortam sevmez demi? "Şey nereye gidiyoruz biz?" Dediğimde yola bakarak konuştu "Kahvaltıya güzelim"dediğinde gülümsedim "Ben aç değilim ki evde yemiştim" dediğimde alaycı gülüşü yüzündeydi bana döndü "Benim elimden yemez misin?" Dediğinde ellerimi sevinçle çırptım "Yerim tabi ben zaten açtım ya" dediğimde bana bakıp uzun uzun gülümsedi sorarım size beyler hanımlar bu çocuk nasıl karanlık olabilir? Nasıl bana güvenme der şu güven akan gülüşüyle haa? Sen ne dersen de Toprak ben seni seviyorum hep yanındayım karanlık olsan bile!!!
Küçük ormanlık bir alana geldiğimizde arabadan indik biraz daha ilerlediğimizde ev tarzında bir kulübeye geçtik dışarının aksine kulübenin içi sıcacıktı ben ahtapot gibi toprağın koluna yapışmısken tam karşımızdan bir kız geldi "Hoşgeldin Toprak!" Dedi dişleride kendisi gibi güzel olmayan ama 32 diş gülen kız. Yoo hayır hayır şuan sezdiğim samimiyetten kıskanmadım tabiki!!! Ama bu kızın elleri niye Toprişimin belinde? Ya yolarım kızım seni beni bu düşüncelerden ayıran yine o kızın sesiydi "Şey Masal ablacım sanada merhaba siz şöyle geçin" dediğinde şaşırmıştım ablacım mı dedi o kız bana? Ya bak şimdi tuttum seni kızım!! Biz toprakla masaya geçerken kızda arkamızdan geliyordu "Ne yersiniz bakalım" dediğinde Toprak kıza döndü "Esra sen bize yumurta kır sarısını beyazından ayır ama sonrada takıl kafana göre getir birşeyler" dediğinde bana döndü "Peki ne içersiniz?" Bu sefer ben konuştum "Toprak ne içer bilmiyorum ama ben portal suyu aliyim" dediğimde Toprakta sessizce "Çay " dedi kız yanımızdan uzaklaşırken bana döndü "Bak güzelim beni tanı artık biri sana birşey sorduğunda rahatlıkla cevaplayabil tamam mı?" Dediğinde gülümseyerek kafamı salladım "Sabah kahvaltılarında çay olmazsa olmaz" deyip göz kırptığında adının esra olduğunu öğrendiğim kız siparişlerimizi getirmişti. Toprak kızarmış ekmeğin üzerine reçel sürerken bende onu izliyordum "Al bakalım" deyip ekmeği bana uzattığında yüzümü asmıştım "Ben yedireceğimden kastın bumuydu?" Dediğimde sandalyemi hızla kendine çekti ve ekmekten bir parça koparıp "Aç güzelim ağzını" dedi zaferle sırıtıp ağzımı açtığımda ekmeği ağzıma attı. Reçeli fazla sürmüştü sanırım ağzımın herbir tarafına bulaşırken yüzüme düşen saçlarıda kulağımın arkasına almaya çalışıyordum. Beceremediğimi görünce saçlarımı alıp kulağımın arkasına aldı. "Ben reçel çok seviyorum biliyormusun?" Dediğinde gülümsedim "Hayır ama öğrendiğim iyi oldu" dedim "Ama ben reçeli dudaktan tatmayı daha çok seviyorum" dediğinde gözlerim devirdi "Nasıl bi fantazi anlayışın var yaaa" dediğimde bana yaklaşmıştı dudağını dudağına bastırıp biraz öyle bekledi. Ben ise şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemezken sırıtarak geri çekildi "Anlaşıldı bundan sonra reçeli senin dudaklarından yiyeceğim" dediğinde dudağını yalıyordu "Ya toprak içeride kız var ya görseydi?" Dediğimde konuyu değiştirme çabası oluyor bu ki zaten o kızın kim olduğunj soracağım "Esramı yoo birşy olmazdı güzelim" dediğinde demek ki çok samimiler diye düşündüm "Neyin oluyor o kız yani esra?" Dediğimde güldü "Kıskanmışsın" dediğinde gözlerimi kıstım "Sorumu cevapla!!" Dediğimde kafasını salladı "Burası onun babasina ait babası ise benim değer verdiğim sevdiğim biridir" dediğinde kafamı salladım "Peki kız kaç yaşında yani bana abla dedi diye soruyorum" dedim "15 ve ya 16 olması lazım" dediğinde gülümsedim masadan kalktığımızda esra yanımıza geldi "Gidiyormusunuz?" Dediğinde toprak konuşacakken ben ortaya atıldım "Evet!!! Herşey için teşekkür ederiz" dediğimde kız gülümserken toprak bana olumsuz vakaymışım gibi bakıp elini omzuma attı cebinden para çıkarttığında kız yüzünü ekşitti "Bu bizden sakın deneme bile" dediğinde Toprak kaşlarını çattı "Kapa çeneni esra al şunu" dediğinde sinirle değilde küçük kız kardeşine para veren abi gibi demişti hoştu!! Esra parayı alırken bizde arabaya doğru ilerledik arabanın hemen yan tarafında kedi görmüşüm kediye yaklaştım ve eğildim tam elimi uzattım kediyi sevecektim ki kedi yanağımı tırmaladı. O acıyla çığlık atarken Toprak çoktan koşup yanıma gelmişti "Masal ne oldu güzelim"derken korkmuştu belliydi acıyla ağlarken "Kedi" dedim hem yanımızda duran kediyi hemde yanağımı gösterirken kediye baktıktan sonra tek hamleyle kedinin boğazından tutup yakaladığında ağlamayı kesip onu izledim "Ulan şimdi sikeyim mi senide sülalenide haaa!!!" Diye bağırdığında sanki insanmış gibi davranıyordu "Ya bak kedimisin nesin sen benim şirineme naptın lan pezeveg bekle şimdi siktim seni"dediğinde hala gülmemek için zor tutuyordum kendimi "Bak benimde kedim var yani kedileri sevmiyorum diye düşünme ama sen, sen bittin benim kızıma zarar vermeyecektin" dedikten sonra kedinin boğazını iyice kavrarken ağaçların arasına resmen fırlattı yaptığı şeye dehştle bakarken elim yanağıma gitti pis kedi işte!!! Kanatmıştı "Gel güzelim arabada peçete olcaktı silelim gel" dediğinde arabaya geçtim eline peçeteyi alıp suyla hafif ıslattı ve yanağıma tuttu canımı yakmamak için bastırmıyordu gözlerini hiç kırpmadan yanağımla ilgilenirken kendi kendine mırıldanıyordu "Ulan kedi ne yaptın kızıma" Ebeni sikeyim kedi!!" Derken geri çekilmişti "şey, şey aslında böyle değilde öpseydin geçerdi" dedim şirince yanağıma eğilip uzun bi öpücük kondurduğunda güldüm "Ee şimdi ne yapıyoruz?"dediğimde bana döndü "Bilmem ne yapalım"derken telefonu çalmıştı "Efendim yağız"dediğinde onu izlemeye başladım "Ne diyosun lan bak bunun şakası yok"dediğinde sesi çok ürkütücü çıkmıştı sinirlendiği her halinden belliydi "Tamam kapat lan" dediğinde bana döndü "Birşey yok güzelim"dedi ama inanmalımıyım hayır karanlığım derken bundanmı bahsediyordu birşeymi olmuştu? Umarım ons zarar veren birşey değildir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIM
RandomHayatı sıradandı ve o sıradanlığının arasında değer verdiği insanlar ve güzel geçmesini dilediği bir okul vardı Ama o çıktı karşısına "BAY EGO" Sonramı? Sonrası; hayatın masumluğuna inanan ve buna kapılıp giden küçük kız acı çekmeyi öğrendi gökyüzün...