KARANLIĞIM

Şirine

Multide; Elis

Sabah kalktığımda aynanın karşısına geçtim. Gözlerim kızarmıştı oflayarak banyoya girdim Sıcak suyla bi duş aldım içri girip dolabımı açtım ve dolabın içine kafamı soktum. Boğuk çıkan sesimle kendi kendime konuşmaya başladım "Masal uyu canım uyuman gerek uyumazsan bugün güzel geçmez!! Uyumak kutsaldır" derken kapının açıldığına  dair bir ses duydum kafamı dolaptan çıkarırken gülümsedim "Oyh uykucum yoksa sen mi geldin?"
Dediğimde bi kahkaha sesi duydum kafamı kapıya doğru çevirdiğimde Yarkı ile Elis'i gördüm elis gülümseyerek koluma yapıştı o kadar çok özlemişimki şu yaramazı hemen kucağıma aldım
"Masal ablaa ben seni çookk öyzledim" dediğinde konuşmasına gülmüştüm çok tatlıydı keşke benim kardeşim olsaydı "Ya ben seni yerim bende seni çok özledim bitanem" deyip yatağa oturdum "Ee elis bugün sende ben gidiyorum size iyi eğelnceler hanımlar" diyen Yarkı'ya döndüm "Şu tatlılığa bak ya bundan nasıl sıkılabiliyosun sen haa?" Dediğimde gözlerini devirdi
"Sıkıldığımı kim söyledi kızım bi kaç işim var halledip geleceğim" dediğinde kafamı salladım okula gitmem gerekiyor ve evdede kimse kalmayacak bunu düşünmemiş sanırım ıımm o zaman bende Elis'i okula götürürüm fena fikir değil "Eliscim bugün benimle okula gelmek ister misin? Hem daha sonrasında parkada gideriz haa nedersin?" Dediğimde ellerini birleştirdi yüzündeki o kocaman gülümsemeyle "Geyçektenmi" dedi Allah'ım gittikçe daha da tatlı oluyor bu bee kafamı sallayıp yanağından öptüm "Sen burada otur ben üzerimi değiştirip hemen gelicem tatlişim" dediğimde "Hıhı tamam" dedi dolaptan siyah taytımı ve üzerinede beyaz bol tuniğimi çıkarttım siyah bilekliklerimide elime alıp banyoya girdim kıyafetleri hızlıca üzerime geçirdim ve aynanın karşısına geçtim.
Hafif pembemsi olan rujumu sürdüm saçlarıma şekil verip odaya geri döndüm Elis hala sessizce oturmuş beni bekliyordu gülümseyip yanına gittim elime yatağın üzerindeki telefonumu ve siyah deri ceketimi aldım elimi Elis'e uzattım elimi tutup ayağa kalktı ve aşağıya indik babam hala çıkmamıştı

********

"Baba annem hala dönmedi bir sorun mu var?"
"Bir sorun yok Masalcım sadece işleri biraz uzamış hafta sonu burada olur" dediğinde somutarak omuz silktim "Onu özlediğini biliyorum Masal ama biraz daha sabret" dediğinde kafamı salladım "Ben şimdi çıkıyorum masayı toplamadım kahvaltı yapın da öyle çıkın" dediğinde Elis'e baktım tamam ben sabahları kahvaltı yapamıyor olabilirim ama Elis yapıyor hem okul saatinede daha vardı o yüzden masaya doğru ilerledim Elis'ide yanıma oturttum. Bana bakıp gülümsuyordu yanaklarını ısırıp duduşini sıktım. Elime kızarmış ekmekten bir parça aldım üstüne fıstık ezmesi sürüp ona doğru uzattım "Aç bakalım ağzını" dediğimde gülümseyerek ağzını açtı ekmeği çiğnerken yanakları şişmişti. Ah be Yarkı böyle kardeşin var sürekli kaç ama Saate baktığımda gitme vaktim gelmişti "Eliscim doydunmu gidelim mi?" Dediğimde dudağını yukarı doğru kıvırdı bu doymadım demek oluyordu ama biraz daha oyalanırsam geç kalacaktım "Peki tatlım sana okuldan bir şeyler alsam orada yesen?" Dediğimde gülümseyip kafasını salladı siyah butilerimi ayağıma geçirdim ve deri ceketimide giydim elinden tutup evden çıktım

********

Bugün tarık amca yok babamın arabası bozulduğu için onu bugün o bırakacaktı zaten okul çokta uzak değildi yürüyerek belki 15 dk sürerdi "Eliscim eğer çok açsan sana şuradan tost poğaça falan alabilirim hıı nedersin?" Dediğimde dudağını ısırıp kafasını salladı karşıya geçip dükkana girdim tost poğaça ve birde meyve suyu aldım
Kapıdan çıkarken Elis'in yanımda olmadığını fark ettim etrafa bakındım ama yoktu korkudan elimdeki paketleri yere düşürdüm ellerimi saçlarımdan geçirip dışarı çıktım deli gibi etrafa bakınmaya başladım yoldan geçnleri durdurup sormaya başladım ama kime sorduysam görmediğini söyledi birsürü arabalar geçip gidiyor beee ya bir şey olursa haa?? Ne yaparım ben asla affetmem kendimi gözlerim dolmaya başladı daha fazla tutamadım kendimi belki bulurum umuduyla hıçkıra hıçkıra ağlarken bir yandan da koşuyordum bi an duraksadım karşıda duran Elis olabilirmiydi peki ya yanında duran çocuk? O kimdi? Elis'i bulmanın mutluluğuyla gözümden akan yaşları aldırmadan karşıya geçtim arada 10 cm vardı belki duraksadım diz çökmüş ve Elis'in ellerinden tutmuş konuşuyordu arkasına dönük olduğu için yüzünü göremiyordum biraz daha yaklaştım ve elimi uzatıp Elis'in kolundan tutup kendime çektim beni görünce ağlamaya başladı diz çöküp sarıldım "Şşş geçti bitanem tamam ağlama" deyip saçlarını okşadım ayağa kalktığımda gördüğüm kişiyle gözlerim büyüdü
"Toprak?" Dedim soru sorar gibi kaşları çatık bi şekilde bana baktı "Araba çarpıyodu az kalsın yola çıkmış gördüm" diye açıklama yaptığında kafamı salladım "Teşekkür ederim" dedim burukça gülümseyerek "Okulamı?"
"Evet"  kafasını salladı "Tamam arabam hemen şurada beraber gidelim" dediğinde biraz düşünüp cevap verdim " Imm şey zaten geldik sayılır gerek yok"
"Sormakla hata ettim yani niye sordumki amk? Geçin arabaya" dedi ofladım ve gülümsedim "Peki toprak tamam toprak sen ne diyorsan aynen toprak" dediğimde gözlerini devirerek arabaya geçti bende Elis'i kucağıma alıp oturdum "Kemer masal?" Dediğinde gözlerimi devirdim "Eliscimciğim var"
"Eliscinciğin kucağında hiçbirşey olmaz kemerini tak masal" diye uyardığında tekrar gözlerimi devirdim
"Nedemek hiçbirşey olmaz cidden bunu gazı kökleyerek araba süren senmi diyorsun?"
"Sus masal sus biraz" dediğinde ölümcül bakışlar attım yol boyunca Eliscim hiç susmadan şarkı söylemiş Toprakta hem ona eşlik etmiş hemde gülmekten gözlerinden yaş gelmişi
Bu hali çok tuaftı yani sinirli ve sürekli kaşlarını çatmış olmasına alışmıştım ama şimdi Elisle çok iyi anlaşmışlardı bahçeye girdiğmizde biraz tedirgin olmuşum "Toprak ben Elis'i getirdim ama?" Dediğimde bana döndü "Bir sorun uok masal" dediğinde okula girdik ve sınıfa çıktık "Off yaaa" dedim elimi başıma götürerek "Ne var?" Dedi merakla "Elise tost poğaça falan almıştım korkuyla düşürdüm" dediğimde biraz daha yaklaşı ve Elis'e yöneldi "Açmısın bakiyim sen?" Dedi dudağını yukarı doğru kıvırarak Elis kafasını salladığında bana baktı "Sıraya geçip bekleyin geliyorum şimdi" dediğinde Elis'in elinden tutup sıraya götürdüm onu sıranın üzerine oturttum ve beklemeye başladım çok geçmeden elinde 2 tost ve 2 meyve suyu ile Toprak geldi elindeki bir tost ve meyve suyunu Elis'e uzattı "Al bakalım şirincik" dediğinde konuşma tarzı çok hoş olduğu için gülümsedim
"Sende al bakalım şirine" dediğinde ağzım aralandı
"Nedemek şirine?"
"Öyle işte çok konuşmada ye hadi masal" dedi yanıma otururken elinden tostu ve meyve suyunu aldım "Peki ya sen? Yemiyecekmisin?" Dedim "Aç değilim masal"
"Bir ısırık alsan?" Dedim elimdeki tostu ona uzatırken
"Niye bukadar ısrar ettin yedim ben masal yedim" dedi bıkkınlıkla "Bunlar senin paranla değilmi haa? Bir ısırık alıp beni rahatlatsan ölürsün değilmi bay ego?" Dediğimde elimde tuttuğum tosta baktı eline almadan ağzını açıp bir ısırık aldı..

********

"Oldumu şimdi şirine?"
Dediğinde bana hala neden şirine dediğini anlmadığım için merakla sordum
"Niye şirine diyip duruyorsun bana? Hem Elisciğimede şirincik dedin niye?" Dediğimde ofladı
"Elisciğin tam bir şirinlik abidesi sen şirine oluyorsan oda şirincik olur tamam?" Dediğinde somurttum
"Hayır çok saçma"
"Tatlı olduğun için şirine diyorum masal"
"Ahaa" dediğimde güldü
"Bunu duymak istedin ama bu değil cevabım işte" deyip omuz silktiğinde resmen ezildim ve utandım bee yanaklarım kesin kızardı tostumdan bir ısırıkta ben alıp sıraya koydum
"Doydun mu?"
"Evet doydum niyeki?"
"Miden mi dar kızım senin?"
Diyip tostu elind aldı vd yemeye başladı bu haline güldüm Fark ettimde biraz laf sokmasa saçma sapan imaları ve sürekli beni utandırması olmasa çok tatlı değilmi haa? Bir dk ben bu bay egoyu tatlımı bulmaya başladım tamam Masal sakin ol kulağıma dolan nefesle irkildim "Biliyorum bu hallerimi çok tatlı buldun ve şuan için içini yiyor" yüzüne bakmadan konuştum "Neden öyle birşey olsun ki?"
"Çünkü Masal Solmaz gün geçtikçe ve ben surekli hayatında oldukça sen benden hoşlandığını fark edeceksin!" Dediğinde söylediği şeyle şok oldum
Olabilirmiydi ki? Ben ve bay ego haa?
Olurmuyuz...