KARANLIĞIM

Dövüş

Multide; Grup

~Toprak Aras~

Yola devam ederken sessizliği bozup bana baktı "Toprak bir şey olmadığına eminmisin?" Dedi kafamı sallayıp gözlerimi yola diktim "Tabi anlatmak istersen anlatırsın" diye diretirken içimden güldüm ama içimden çünkü şuan gülmeye vaktim yoktu ne de onun sorularına cevaplayacak vaktim. "Bak güzelim benim için endişelendiğini biliyorum ama şimdi sorma sırası değil" dediğimde anlayışla gülümseyip kafasını salladı "Bak biliyorsun ben hep yanındayım ne zaman anlatmak istersen ben seni dinlerim" dediğinde arabayı durdurup yüzünü avuç içlerime aldım ve sıkıca sarıldım. Büyümeyi beceremeyen yaramaz çocuk gibi olan bu kız nasıl oluyorda konu bana gelince benden bile olgun davranabiliyor? Seviyorum seni güzelim. "Masal" dedim ondan ayrılırken "efendim" dedi gülümsemeye çalışarak "Beni az çok tanıyorsun değil mi güzelim?" Dediğimde muzipçe güldü "Şu kısacık zamanda en iyi belkide ben tanıyorum seni" dediğinde gülümsedim haklıydıda "O zaman eğer birgün senden ayrılmak zorunda kalırsam yapmayacağım şeyleri yapmaya başlarsam-" dediğimde o küçük eliyle kapadı ağzımı "Bu konuşma nereye gidecek biliyorum" dedi elini çekerken "Bunları isteyerek yapmayacaksın asla" dedi sanki aklımdan geçenleri biliyormuş gibi tamamladı cümlemi. Telefonumun tekrar çalmasıyla elimi cebime atıp telefonu çıkarttım arayan meteydi. Masal dikkatle beni izlerken telefonu açtım "Efendim"
"Toprak adamlar tehdit ediyor lan!" Dediğinde kan beynime sıçramıştı "Ne tehdidi lan?" Dediğimde masala baktım herne kadar telefonuyla uğraşsada şuan korktuğuna emindim elimden geldiği kadarıyla kısa kesecektim şu lanet konuşmayı "Toprak annen dediler sonra hayatında biri olduğunu öğrendiler!" Dediğinde gözlerimin sinirden kızardığına eminim masala baktım ya ona birşey olursa ama buna asla izin vermem bundan sonra ya hayatından çıkacaktım yada hiç yanımdan ayırmayacaktım! "Mete tamam sonra konuşalım"
"Tamam ama dikkat et birde adam bugün bara davet etti hani anlarsın ya" dediğinde adam oyun istiyordu biliyordum o yaşlı pezevengin tek derdi dövüş eğer istiyorsa dövüşürüz o zaman "Tamam akşama hazır olun bu gece çok eğlenicez" dedim dişlerimi sıkarken "Oo tamam akşama görüşürüz" dedi mete ve telefonu kapadım akşama ne kaldı ki zaten şurada masalı eve bırakmalıyım. "Masal seni evine bırakayım" dediğimde telefonundan kafasını kaldırmıştı "Baramı gidiyorsun sen? Eğlenmeye?"dedi masum masum bakarken "Eğlenmekten kastın ne?" Dedi tekrar "Duymak istediğine eminmisin?" Dediğimde merakla kafasını salladı tabiki dövüş var demeyecektim yoksa bırakmazdı. "Berke bulaşan çocuklar orada olacakmış konuşacağız" dediğimde gözlerini kıstı "Konuşmak derken bence o dövmek falan oluyor" dediğinde gözlerimi yola diktim "Mm bilmem ama sana iyi geceler mesajı atacağım buna vaktim olacak" dediğimde rahatladığını hissetmiştim. Masalın evine geldiğimizde durdum "Hadi görüşürüz" deyip kapıyı açarken kolundan tutup çektim "Görüşürüz" deyip dudağından öptüm gülümseyerek evine girerken telefonu elime alıp meteyi aradım "Hazırmısınız!"
"Çoktan!!!! Seni bekliyoruz" dediğinde telefonu kapadım benim evde olacaklardı oyüzden oraya gideceğim fazla mesafe olmadığı için 15 dk sonra evdeydim kapıyı açtığımda içeride oturmuş beni bekliyorlardı normalde hep boktan giyinenler şimdi dövüş var diye siyaha boyanmışlar valla şaşırdım berk bile sert görünüyordu Yani bu iyiydi. (Multide)
"Ooo topram deri ceketin olam giy beni" diyen berk'e sövdüm içimden umarım adamların yanında da böyle davranmazdı "Lan bana bak adamların yanında sakın açayım deme o ağzını" dediğimde fermuar kapatırmış gibi ağzını kapattı "Adamların derdini anlatacakmısın artık?" Diyen yağıza döndüm koltuğun koluna otururken "Şirketimiz adamlara borçlu ve babam olacak şerefsiz karşı tarafın sağ kolunu öldürmüş hem para hemde bizden birini istiyorlar can yakmak için!" Dediğimde kaşları çatıldı "Oruspu çocukları"diye mıraldandı "Mete sen anlat sana ne dediler"dediğimde anlatmaya başladı "Adamlar beni aradı numaramı nasıl bulduklarını bilmiyorum ama toprak bu adamları hafife almamalıyız. Şirket hisselerinin %80'ni almak istiyorlar baban vermezse seninde dediğin gibi ya senin canını yakacaklar ya da senin sevdiğin biri" dediğinde yine kan beynime sıçramıştı elime gelen masadaki bardağı duvara fırlattığımda cam parçaları dağılmıştı etfara "Toprak sırası değil ama biliyorum masalı düşünüyorsun ki artık onuda biliyorlar" dediğinde sinirden deliye döndüm "O siktiğiminin yaşlısı bugün o bardan sağlam çıkmayacak" dedim sinirle solurken "Adamı öldürmeyi düşünme sakın kusura bakma ama o piç babanın suçuda var adamları batırmış!!" Diyen berk'e döndüm "Ulan gel öpücem ilk defa doğru konuştun" dedi mete
"Çok konuşmayın bir an önce gidelim şu bara" dediğimde evden çıktık herkes kendi arabasına binerken ben çoktan yola çıkmıştım. Yolda bi arabanın sürekli yanımdan gittiğini fark ettim arabaya baktığımda berkten başkası değildi bu piç kafamı camdan çıkarttım "Ulan berk ecdadını sikmeden siktir git!!!!" Duyduğuna eminimki gazı kökledi barın önüne geldiğimde diğerleride gelmişti arabadan inip anahtarı görevliye fırlattım kapıdan beraber girdiğimizde adam bi göz atıp alt kata inmemizi söyledi dediğini yapıp hızla alt kata indik. İşte Sinan olacak o moruk karşımdaydı yanındada 4 adam daha "Köpeklerini yanından hiç ayırmıyorsun velet" dediğinde sakin davranmam onu sinirlendirecektir. "Mm bakıyorumda senin köpeklerinde yine yanında!" Dediğimde mete elini omzuma koymuştu. "Beni sinirlendirmek istemezsin evlat!" Dediğinde bu sefer cidden gülmüştüm "Beni tanımıyorsun moruk!! Asıl sen beni sinirlendirmek istemezsin!!" Dediğimde adamları bir anda üzerimize geldi ben morukla uğraşırken mete önüne gelen bir adamı yumruğunu geçirip yere sermiş daha sonrasında da berk'e yardıma gitmişti yağız ise altına aldığı adamı öldürecek şekilde yumrukluyordu elimi yumruk yapıp moruğun suratına geçirdim adam afallasada hala ayaktaydı "Bak evlat benimle böyle başa çıkamazsın!!"
"Kes o sesinide işine bak moruk" dediğimde üzerime gelmişti yumruğunu karnıma geçirirken içimden büyük bi 'siktir' çektim karın boşluğuma denk geldiği için öksürüyordum ve hareket edemiyordum. Yağız yanıma gelip "İyimisin?"dediğinde kafamı sallayıp sinanı işaret ettim yağız sinirle ayaklanıp tekmesini adama geçirdiğinde diz çökmüştü. Bende kalkıp yumruğumu geçirdiğimde yüzü kanlar içinde kalmıştı telefonum çaldığında aldırmadım. Her ne kadar aldırmasamda ısrarla çalıyordu ayrıca arayan masalda olabilirdi diye düşündüm yağıza ilgilenmesini söyledim kapıya doğru ilerlerken yağız ard arda yumrukları geçiriyordu moruğa. Arayanın kim olduğuna baktığımda babamdı telefonu açtığımda "Alo baba" dedim babam yerine başka biri konuşunca ağzım aralandı "Kimsin lan!"
"Baban iyi değil evlat!! Onu sana simdi atacağım adresten gelip almazsan sanırım ölecek!" Deyip telefonu kapadı bu bi tuzaktı belkide şuan uzaktan bizi izleyip eğleniyorlardı.. Bu moruğun arkasında kaç kişi vardı? Bu bir tuzaktı eminim ama yinede gidecekmiydim evet!!!