Yağmur ve söylediği şarkı medyada :D Passenger - Let Her Go
Okula girdiğim an huzursuzluk bütün bedenimi kapladı. Ayaklarım titriyerek merdivenlerden çıkmaya başladım. Çok erken gelmiştim sınıfa kimse yokken herhangi bir sıraya geçebilmek için. Sınıfın önüne geldiğim de elim titriyerek kapıyı açtım.
Şans ilk defa benden yana olmuştu sınıfta sadece bir çocuk vardı. Çantamı hemen bir sıraya bırakıp sınıftan çıktım. Müziğe ihtiyacım vardı. Heyecanlandığım zaman, korktuğum zaman, sevindiğim zaman, üzüldüğüm zaman sadece şarkı söyleyip piyano çalardım. Şimdide öyle yapmam gerekiyo.
Müzik odasınına girip piyanonun başına oturdum. Ve şarkıyı söylemeye başladım.
Well you only need the light when it's burning low
Işığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsınOnly know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Gitmesine izin verdiğindeStaring at the bottom of your glass
Camının dibinde bakakalırsın
Hoping one day you'll make a dream last
Ve bir gün bu rüyanın uzun süreceğini umarak
But dreams come slow and they go so fast
Ancak rüyalar yavaş gelir ve hızlı giderlerYou see her when you close your eyes
Onu, yalnızca gözlerini kapattığınde görürsün
Maybe one day you'll understand why
Belki bir gün nede olduğunu anlarsın
Everything you touch surely dies
Dokunduğun herşey elbet bir gün ölecekBut you only need the light when it's burning low
Ama ışığa, yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsınOnly know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
And you let her go
Gitmesine izin verdiğindeStaring at the ceiling in the dark
Karanlıkta tavana bakaduruyorsun
Same old empty feeling in your heart
Kalbinde o eski bilindik boş his
'Cause love comes slow and it goes so fast
Çünkü aşk çok yavaş gelir ve hızlı bir şekilde giderWell you see her when you fall asleep
Onu, uyuyakaldığında görürsün
But never to touch and never to keep
Ancak hiç dokunmaz hiç tutmazsın
'Cause you loved her too much
Çünkü onu o kadar sevmişsindir ki
And you dived too deep
Derinlere dalmışsındırWell you only need the light when it's burning low
Işığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur
Only miss the sun when it starts to snow
Ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsınOnly know you've been high when you're feeling low
Kendini mutsuz hissettiğin dönemlerde yüksek olduğunu bilirsin
Only hate the road when you're missin' home
Evi özlediğin zaman yalnızca yoldan nefret edersin
Only know you love her when you let her go
Ve onu sevdiğini, yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kukla
Teen FictionFazla konuşmazdı küçük adamım. Soru sordum mu bazen tek kelime ile bazen birden fazla cümle ile cevap verirdi. Her an ne yapacağı belli olmazdı. Bazen kızardı. Sanki onun hayatına giren bir fazlalıkmışım gibi hissederdim. Bazen de çok severdi. Kalbi...