Evet kuklaylar yeni bölüm ile karşınızdayım. Bu bölüm biraz farklı oldu. Birden bile yazmak istedim. İnşallah beğenirsiniz. Hepinizi çok çok öpüyorum :))) <3
********
FLASHBACK
"Hoşça kal küçük kadınım..." Hazar'a yakınlaştıkça geri adım atıyordu. Arkasını döndü. Gidiyor muydu? Yaşama tutunmamı sağlayan adam gidiyor muydu? Umudu bulmamı sağlayan adam... "Gitme... Bırakma beni küçük adamım." hıçkırıklarım boş sokakta yankılanıyordu. "Bırakma küçük adamım. Gitme. Özür dilerim." attığı her adım zemine değilde kalbime çarpıyordu. Arkasından yürümeye devam ediyordum. Çığlıklarımı duymuyordu. "Gitme..." hıçkırıklarım konuşmamı engelliyordu. "Sana ihtiyacım var gitme... Ölüyorum sensizken. Nefes alamıyorum küçük adamım. Gitme..." kafama düşen bir kaç yağmur damlası ve ardından gelen binlerce yağmur damlaları, ağlamamı istiyordu hayat. Gitmişti işte. Bırakmıştı beni. Kalbime işleyen sözleri, bakışı, dokunuşu, gülümsemesi... Hepsini götürmüştü kendiyle beraber. Yalnız bir kız bırakmıştı ardında. Yoldan geçen insanlar yağmurdan kaçıyorlardı. Neden kaçıyorlardı ki? Bulutlar görüyordu insanları. Acı çektiklerinde yağmur damlalarını gönderiyordu. Acılara ortak oluyordu yağmur. Ama kimse bunun farkında değildi. Kollarımı açıp avucumun içine düşen yağmur damlalarına baktım. Çok temizlerdi. Bembeyaz. Bende öyleydim bir aralar. Günahsız ve masum. Şimdi de öyle olduğumu söyleyen bir sürü insan var ama ruhum kirlendi. Simsiyah, kapkaranlık bir ruh geldi onun yerine. O ruh bir kuklaya bırakacaktı yerini belki de kim bilir? Hazar'la yağmurlu bir günde tanışmıştık. O zamanda canım acıyordu. Bulutlar yağmuru göndermişti acıma ortak olsun diye. Sonra o çıktı karşıma. O da yaralıydı. Yağmur ikimizin acısına ortak olmuştu o gece. Kaybetmiştik o gece. Her kaybedişin sonunda bir kazanış vardı. Bizde birbirimizi kazandık. Yağmurun altında sırılsıklam. Şimdi gidiyordu yağmurun altınsa sırılsıklam...
******
Çok kısa oldu ama yarın yb gelicek jdfhgjkhdfkj sizi seviyorum <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kukla
Teen FictionFazla konuşmazdı küçük adamım. Soru sordum mu bazen tek kelime ile bazen birden fazla cümle ile cevap verirdi. Her an ne yapacağı belli olmazdı. Bazen kızardı. Sanki onun hayatına giren bir fazlalıkmışım gibi hissederdim. Bazen de çok severdi. Kalbi...