Ve "FİNAL" yazısını gördük!
Klasik ve gelenekselleşmiş her hikayede bulunan final konuşmasını sonda yapacağım. İyi okumalar...
***
1 Yıl Sonra
"Kızım koşmasana!"
"Ya bana ne ya!"
Emre yetişemediği ufaklığın arkasından bağırırken aynı zamanda ayaklarına hız katıp ona yetişmeye çalışıyordu. Ne vardı ki bu kadar hızlı koşacak?
"Bana bak bacaksız düşeceksin yeter!"
"Bana ne ya!"
Emre aldığı karşılıkla elinde olmadan gözlerini devirdi. Zira ufaklığın bildiği tek şey 'Bana ne ya!' demekti. Küçük kız arkasında onu takip eden ve sürekli durmasını söyleyen adama inat bacaklarına biraz daha hız kattı ve bahçeli evin kapısından sürat ile içeri girdi. Çok kısa süre sonra kollarını açarak hedefinin bacaklarına küçük kollarını doladı.
"Ben deydim!"
"Yağmur!" Narin sevinçle bacaklarına sarılan küçük kızı kucağına almak üzere eğildi. Elleri Yağmur'un sırtını bulduğunda kaşlarını çattı.
"Sırtın mı terledi senin? Koştun mu yoksa?"
Yağmur önce dudaklarını büzdü. Sonra suçlu bir şekilde gözlerini kaçırıp kafasını onaylar bir şekilde aşağı-yukarı salladı. Her ne kadar şuan Narin'e çok sevimli gözükse de kendinden ödün vermeyip kaşlarını çatmaya devam etti Narin.
"Niye koşuyorsun? Ya hasta olsan?" sahte bir kızgınlıkla küçük kızı süzdü bir süre sonra bakışlarını bahçe kapısından yeni girene sabitledi,
"Sen niye izin veriyorsun koşmasına?"
Emre derin bir 'Of' çekip kaşlarını çatarak Yağmura baktı ilk önce.
"Sanki dinliyor beni. İşine gelince 'Baba' oluyoruz ama."
Narin, Emre'nin tepkisine kıkırdayıp Yağmura çevirdi bakışlarını.
"Ama şeni öşledim Yayin! Çabuk deymek iştedim!"
Narin, ufak kızın dilinin dönmeyişine gülümsedi ve yanağına kokulu bir öpücük kondurdu. Yağmur, Emre'nin abisinin kızıydı. 4 yaşındaydı ve en büyük hobileri arasında Emre ile babasını karıştırmak vardı. Ama küçük kıza göre bu suç değildi. Babası ile amcası çok benziyordu.
Narin ile bir kaç ay önce tanışmışlardı ve ufaklık Narin'e bayılmıştı. Sürekli onu görmek istiyordu. (Y:N: Nasıl Fake attım ama huhahahahah saD:as)
Narin ve Emre aralarındaki olayı Korkut Narin'in parmağına yüzük takınca açıklığa kavuşturmuşlardı. Emre buna kendini mecbur hissetmiş ve Narin'den özür dilemişti. Şuan başka bir kız ile beraberdi ve oldukça ciddi düşünüyorlardı.
"Hadi içeri geçelim. Yedek kıyafet getirdiniz mi? Üstünü değiştirelim Yağmur'un."
Emre ve Yağmur, Narini onaylarcasına kafalarını salladı. Daha sonra hep birlikte içeri girdiler.
***
Beyda kafasını dosyalara gömmüş bir şekilde sızlanırken buldu kendini. Gerçekten bu kadar dosya ona fazlaydı. Yani Güney ile evlendiler diye şirkette çalışmak zorunda değildi ki! Neden kendi mesleğini yapamıyordu? Hayalinde diyetisyen olmak vardı oysaki...
"Ne oldu kız? Erken pes etmişsin." Kıkırdayarak Beyda'nın odasına girdi Merve. Başından beri Beyda'nın dosyalar ile cebelleşmesini içinde ki tarif edilemez bir zevkle izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narin(Dinçer Kardeşler -1-)
Ficção AdolescenteSana hiç söylemedim ve hiç söyleyemeyeceğim ama... Bana Aşık olmayı öğrettiğin için, beni sevip sardığın için teşekkürler Narin... -Korkut DİNÇER ©Tüm Hakları Saklıdır. -Kurgunun kopyalanması ve kitabın bir takım yollar ile kopyalanıp çoğaltılması d...