Söz mü?

469 65 58
                                    

Ertesi gün Çağınla ayrı yollara düşmemize sebep olan o karar verilmişti. Büyük bir suç işlemiştik ve cezamız bu sefer kesinlikle çok farklı olacaktı.

Çağın

Gecenin yanına gitmek için hazırlanmıştım. Bugün buraya yeni gelen çocuklarla tanışacaktık. Hemen yanına gitmek istiyordum onu merak ediyordum. Müdire bize ceza vermemişti sadece kızıp bırakmıştı, nedenini bilmiyordum ve öğrenmekte istemiyordum
ceza almamıştık ya en önemlisi de buydu. Yanına hemen varabilmek için adımlarımı hızlandırdım ta ki Funda'yı ve o sevimli çifti görene kadar. Acaba yine kimi almak için gelmişlerdi. Merak etmiştim bu merakım sanırım bana Gece'den bulaşmıştı. Hemen bir yere saklandım ve dinlemeye başladım.

''Bay ve Bayan Akay, hoş geldiniz. Efendim daha öncede geldiğinizden haberi yok eğer duyarsa bu pek iyi olmayabilir. Her şeyi şuanda olmuş gibi halledersek sevinirim.''

''Tabi ki Funda Hanım siz nasıl isterseniz, peki onun yanına gidebilir miyiz?''

''Elbette işlemleri halledelim sizi onun yanına götüreceğim''

''Pardon, sormayı unuttum. İsmi ne demiştiniz?''

''Sorun değil Efendim. İsmi..''

Ah! Hayır! Tam ismini söyleyecekken içeri girdiler ve ben duyamadım.

Gece

Üstümü başımı düzelttim çünkü bugün yeni gelenlerle tanışma günüydü ve pasaklı görünümümden kurtulmam gerekiyordu. Hafif sarıya kaçan kumral saçlarımı tarayıp tepeden sıkıca topladım, üstüme hemen bir şeyler geçirip çıktım. Çağın karşımda beni bekliyordu, koşarak ona sarıldım. O günden sonra doğru düzgün görüşememiştik bile. ''Sakin ol miniğim düşeceksin'' Beni görünce şu gülümsemesini takınmasını çok seviyordum. ''Seni çok özledim, sanki yıllardır görüşmüyor gibiyiz.'' Gülüşünü bozmadan,

''Gece, yine birini almaya geldiler senin yanına gelirken Müdirenin şirin mi şirin bir çiftle görüştüğünü gördüm.'' Hararetli bir şekilde bana konuşulanları anlatırken, bir yandan da yavaş adımlarla yeni kişilerle tanışacağımız yere doğru ilerliyorduk.

''Ee? Kim bu sefer ki yolcu?''

''Onu duyamadım işte, tam ismini söyleyecekken içeri girdiler.''

Biz bir köşede fısır fısır konuşurken Funda'nın bizim yanımıza geldiğini gördük ve o tarafa yöneldik. En sevimli gülümsemesini yüzüne yerleştirerek ''Çocuklar gelmiyor musunuz? İçerisi doldu bile ve herkes tanışmaya hazır bir siz eksiksiniz. Ve Gececiğim çok şık olmuşsun.'' Gözlerimiz fal taşı gibi açılmış ona şaşkınlıkla bakıyorduk. Bize böyle iyi davranması hiç hayrı alamet değildi. Üstüme başıma iltifat ederken başımı eğip kıyafetlerime baktım, bu mu şık? Çok özenmemiştim bile. Çağın'ın beni dürtüklemesiyle uyandım ''Hadi yeni gelenlerle tanışalım.'' Başımı minik gülümsememle onaylarcasına aşağı yukarı salladım. İçeri geçtik ve yeni gelen bir sürü kişinin olduğunu gördük. İlk tanışma günümü çok iyi hatırlıyordum. Hepsi gözümün önünden film şeridi gibi geçmeye başlamıştı ta ki benden tahminen 4 yaş küçük bir kızın kolumu sarsmasına kadar. Bana o güzel mavi gözleri ve güler yüzüyle bakıyordu. ''Merhaba Gece ben'' Ona güler yüzlülüğümle karşılık verdim ve hafif eğilip elimi uzattım. Elini uzatmış ve ardından elini anlayamadığım şekillerde sallamaya başlamıştı. Ne yaptığını gerçekten çözmemiştim, sadece onu izliyordum. Anlamaya çalıştığımı gören tanımadığım bir bayanın gelip aynı şekilde elleriyle ona karşılık verdiğini görünce küçük kızın sağır olduğunu anlamıştım. ''Efendim, şey.. ben anlayamadım ondan özür dilediğimi söyleyebilir misiniz?'' Bayan hafifçe başını sallayıp ona durumu açıkladı. ''Adının Elis olduğunu ve sorun olmadığını söylüyor.'' Hafifçe gülümsedim ve ona küçük bir öpücük kondurdum. Omzumda bir el hissetmiş ve ürkmüştüm arkamı döndüğümde bunun Çağın olduğunu anladım.

''Nasıl gidiyor miniğim?'' Bana miniğim demesine bayılıyordum. ''Daha demin sağır bir kızla tanıştım o kadar tatlıydı ki!'' Dalgın bir şekilde bana karşılık vermişti ''İlk tanışma günümüzü dün gibi hatırlıyorum..'' Tam cevap verecektim ki Müdire daha demin gördüğüm o tatlı kadın ve yanındaki yakışıklı bir adamla yanımıza ulaşmış bize sırıtıyordu adam kadının kocasıydı bunu ellerindeki yüzükten kolayca anlamıştım. ''Merhaba Gececiğim'' Bana 'Gececiğim' demesinden nefret ediyordum. Ona cevap vermektense meraklı gözlerle bakmayı tercih ettim yine istiyordu acaba. ''Canım Bay ve Bayan Akay artık senin yeni ailen.'' Çağın şok olmuş bir şekilde aynı benim gibi buz gibi kesilmiş ve donakalmıştı. Bu nasıl olurdu? Benim rızam olmadan nasıl olurdu! Hala onları bana anlatırken ben 'onlar senin yeni ailen' cümlesini sindirmeye çalışıyordum. ''Merak etme sana en iyi şekilde bakacaklarından eminim, hem buradan daha rahat edersin. İşlemler tamam bile. Ne dersin?'' Sert bir şekilde çıkıştım. ''Ne dersin mi? Ne demek ne dersin? Bana soruldu mu ki işlemler yapılırken? Beni Çağından asla ayıramazsınız! Bunu asla kabul etmiyorum!'' Çağın'da şoktan yeni çıkmış bir şekilde olaya atılmıştı

''Efendim, size yalvarıyorum ben Gece'siz burada nasıl yaparım lütfen. O benim hayatımdaki tek değerli varlık..''

Müdirenin yüzünde aptal ve bir o kadarda itici bir sırıtış vardı. ''Efendim siz Gece'nin kusuruna bakmayın, ilklerde böyle asilik yapacak ve huysuzluk çıkaracaktır. Çok şeyler yaşadı gayet normaldir. Sonradan ortama ayak uydurur. Gececiğim yarın sabah seni almaya gelecekler tatlım eşyalarını bu geceden hazırla.''

''Gece hiçbir yere gitmiyor! Yapmayın! Odanıza girdik diye mi? Lütfen söyleyin ne isterseniz yaparım onu yollamayın...'' Çağın resmen yalvarıyor Müdirenin ayaklarına kapanıyordu. Ben ise olayın şokunu hala atlatamamış, vücudumdaki tüm gücü kaybetmiştim. Çağınsız yapamazdım..olmazdı. Biz bir bütündük ve bunu bozamazlardı izin veremezdim. Konuşmaları devam ediyordu ben ise isyankar bir şekilde sesimi yükseltip avazım çıktığı kadar bağırmıştım.

''Hiçbir yere gitmiyorum! Beni zorla götüremezsiniz.'' Kimseyi dinlemeden oradan koşarak uzaklaşmıştım, bir yandan ağlıyor bir yandan da koşuyordum. Doğum günümde Çağının beni getirdiği terasa gelmiştim. Burayı öğrendiğimden beri gizlice kaçıp kaçıp buraya geliyordum. Bana iyi geliyordu. Çağında peşimden gelmiş olacak ki kapı açıldı. Arkamı dönmedim beni ağlarken görsün istemiyordum. Ama maalesef görmüştü ve beni döndürüp yüzüne bakmamı sağlamıştı. Göz yaşlarımı silerken, onunda gözlerinden yaşlar geldiğini gördüm.

''Beni iyi dinle, ağlama. Senin gitmeni hiç istemiyorum hem de hiç bunu biliyorsun değil mi?'' Konuşamayacak kadar üzgündüm sadece kafamı evet anlamında sallamakla yetindim. ''Eğer gidersen seni nerede olursan ol bulacağım Gece sana söz veriyorum! İstersen dünyanın öbür ucunda ol yine de seni bulurum.'' Söz mu anlamında küçük parmağımı ona doğru uzattım oda buruk bir gülümsemeyle küçük parmağını parmağıma doladı.

Ertesi gün uyanmak istemiyordum..Elimizden hiçbir şey gelemezdi çünkü evlat edinmek her iyi ailenin hakkıydı ve sözleşme imzalandıktan sonra yapılacak başka bir şey kalmazdı. Dün Çağın'ın dediklerinden de güç alarak eşyalarımı zorla da olsa büyük bir çantaya tıkmıştım. Bugün gidiyordum. En yakın arkadaşıma, dostuma veda edecektim. Bunu nasıl yapıcaktım? Kapının şiddetle çalması düşüncelerimden sıyrılmama yardımcı olmuştu. "Buyrun''

O muhteşem gülümsemesiyle Çağın gelmişti, ''Ah hayır ama! Niye uyandın ben uyandıracaktım.'' Dudaklarını büküp yalandan suratını astı. ''Pekala o halde bende geri yatarım çık bakıyım dışarı ve tekrar gel.'' Gülerek dışarı çıktı bende uzanıp yalandan gözlerimi kapadım. İçeri geri girdiğini duyduğumda arkamı döndüm. ''Günaaaaydıın! Kalk öğlen oldu neredeyse'' Beni her seferinde mutlu etmeyi başarıyordu. İkimizde kıkır kıkır gülüyorduk ki Müdire'nin gelmesi gülüşmemizin sonu oldu. ''Gece hazırsan seni almaya geldiler.'' Başımı buruk bir şekilde onaylarcasına salladım. Son toparlamaları da yapıp Çağınla aşağı indik. Elimdekileri arabaya bıraktım ve Çağın'a döndüm. Dün ki gibi serçe parmağımı ona uzattığımda oda bir an bile tereddüt etmeden serçe parmağını parmağıma dolamıştı. ''Seni bulacağıma söz veriyorum. Korkma, tatile çıkıyormuşsun gibi düşün'' Gülümsedim ve artık binmem gerektiğini kornanın çalma sesiyle anladım. Çağına sıkı sıkı sarıldım, sanki kaburgalarımız kırılıyordu. Artık binmem gerekiyordu. Yanağına kocaman bir öpücük kondurdum ve buruk bakışlarımla ona dönüp konuştum ''Çok geç kalma olur mu?''

Herkese Merhabaa! Yepyeni,taptaze bir bölümle sizinleyiim. Biraz duygusal bir bölüm oldu sanki..Olaylar bu bölümden sonra yavaş yavaş gerçekleşecek merak etmeyin. Desteklerinizi ve düşüncelerinizi bekliyorum ^_^

Gecenin Mavisi |TANITIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin