Hatırlatma:
Hızlıca arkama baktığımda ise aramızda kırk metre kadar olduğunu gördüm, izimi kaybettirmeli ve dinlenmeliydim yoksa birazdan olduğum yerde bayılacak ve bu katilin eline kalacaktım! Otobandan çıkıp hızla ağaçların arasına yöneldim. Ağaçlardaki dallar ve dikenler kollarımı ve yanağımı kesti ama acıyı o duygu karmaşından hissedemiyordum bile. Gerçi o kadar şeyden sonra acıyla uğraşmak istemiyordum, sonraya kalabilirdi.
Ağaçların dibinde kalın ama kısa bir çalılık vardı. O kadar yeşilin içinde dikkat çekmezdi zaten. Dalları beni göstermeyecek kadar kısaydı, fakat iyice eğilmem gerekecekti. Sürtünerek de olsa çalının altına girebilmiştim.
Ayak sesleri çok yakınımdan geçti. Dizim, kollarım ve saçlarımın bir kısmı süründüğümden dolayı çamura bulanmıştı. Neyseki otobana çok uzak değildim. Yine tahminimce on dakikanın sonunda etrafıma bakındım ve var gücümle koşmaya başladım. Etrafıma bakındığımda rahatladım ve biraz soluklanmak için durdum. Bir dakika geçmemişti ki uzaktan ayak seslerini duymamla zoraki bir şekilde koşmaya devam ettim.
Kaslarımın yarım saatin geçmesine rağmen hâlâ ağrıması sinirimi bozmakla kalmayıp, olmayan moralimi eksilere düşürmüştü. Şaka gibiydi. Kurtulamayacak mıydım ben bu adamdan?!
Yeni Bölüm:
Otobana çıktığımda durmayıp, psikopatın beni kovaladığı yönün tersine doğru tüm gücümle koşmaya devam ettim. Nem biraz azalmış, yağmur sonunda sağanağı, çiselemeye bırakmıştı. Bir on dakika daha koştuktan sonra şükürler olsun ki araba farı gözümü aldı.
Siyah bir Audi'nin görüş açıma girmesiyle yolun ortasına çıktım. Araba yaklaşık bana bir iki metre kala durdu. Arabadan inen adama yalvaran gözlerle baktım. Çatılmış kaşları ve öfkeli çehresiyle ağzını açmıştı ki hemen atladım.
"Lütfen bana yardım edin, peşimde silahlı bir psikopat var. Bir cinayete şahit oldum. Yaralıyım, lütfen."
Sürekli etrafıma bakıyordum sanki o psikopat bir yerlerden çıkacakmış gibi. Neyse ki psikopat otobana doğru kaçtığımı sonradan farketmiş olacak ki aramızdaki mesafe baya açılmıştı.
Adam üstüme bakınca, kısa bir süreliğine yüzünde şaşkınlığı gördüm. Ardından yerini vakit kaybetmeden öfke almıştı. Omzumun sızlamasıyla sağ elimle omzumu ovaladım. Gözleri omzumu bulduğunda oraya dikkatlice baktı. Ne olmuştu ki?
Elime baktığımda kan olmuştu, gözlerim sonuna kadar açılırken, omzuma baktım. Tişörtün omuz kısımı tamamiyle kan olmuştu. Hâlâ inanmakta zorluk çekiyor, idrak edemiyordum, gerçekçi bir rüya görme olasılığım yüzde kaçtı?
Çenesiyle arabayı gösterdi ve kendisi de arabaya bindi. Kapıyı açmamla arabaya bindim ve hemen arka camdan o psikopatı yokladım.
Heyecan, korku, acı ve adrenalinden dolayı göğsüm hızla inip kalkıyordu, nefeslerim düzensizdi. Gerçekten de yaşadıklarım gerçekdışıydı. Hayatımda yaşamadığım aksiyonu bir günde yaşamıştım. Filmlerden fırlama gibiydi, hatta bir ara o psikopatın kamera şakası bile olduğunu düşünmedim değil. Gerçekten. Çılgıncaydı ve bir o kadar da inanılmaz. Hala hazmedememiştim bütün bu olanları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Ardındakiler
Teen FictionGün ışığı ortaya çıktığında, her şey gün yüzüne çıkar, ya karanlığın ardındakiler, çoktan gölgelerde boğulmuşsa? ∞ Gözlerim yardım bulma umuduyla sokağı tararken, bir çift kahverengi göz kendini ele vermişti. Bakışlarını ay ışığında parlıyordu. Arka...