Uyandığımda güneşin yüzümü ve saçlarımı ısıtmış olduğunu görmek ne kadar hoşuma gitsede sabah olduğu için üzülmüştüm.Çünkü başımdan geçen bunca olaydan,Jaden’ın odasında geçirdiğim anlardan sonra her şeyin hala eskisi gibi devam etmesi canımı sıkıyordu.
Hayır.Hiçbirşey artık eskisi gibi olmayacaktı.Jaden’ın herkesten sakladığı büyük sırrını öğrenmiştim.Odasına çekilip saatlerce çıkmamasını,her şeyi öğrenmeme neden olan o keskin aletin ne işe yaradığını,insanların evine insan dışı yollardan girip,kanlı canlı olan kurbanlarının vücutlarına yerleşmeye çalışan bedensizleri öğrenmiş olan biri için bunlar fazlaydı..Ama ben kaldırabilirdim.
17 yaşındaydım ve hayatımın dönüm noktasını bence çok erken yaşamıştım.İyi yönde değişen şeyler de vardı.Sinir bozucu bir şekilde olsada Jaden artık benimle konuşuyordu.Onun yatağında geçirdiğim saatleri düşününce içim bir garip oldu..Beni odama da getirebilirdi neden kendi yatağına,yastığına yatırmıştı ki. Ölen kız arkadaşı aklıma gelince Jaden’ın beni kurtarması bile yüzümdeki gerilen kasları gevşetememişti.En uygun fırsatta bunun nasıl olduğunu ona sormalıydım ama o cesaretin nereden geleceğini gerçekten bilmiyordum.
Yataktan kalkıp dağınık olan dolabımdan t-shirt ve kot olduğunu düşündüğüm şeyleri giymek üzere yatağıma fırlattım.T-shirtümün Guns n roses baskısını görünce içimde küçük bir mutluluk oluşmuştu. İlgili (!) annem ve üvey babamdan Guns n roses konseri için izin almam gerektiğini hatırlayınca içimdeki mutluluk birden sönüvermişti.O kadar düşüncelilerki(!) konserde başıma bir şey gelmesin diye göndermemişlerdi geçen sene..Yine aynı şey olamazdı ,buna izin vermezdim.
Asker postalına benzeyen botlarımı giymem uzun sürmüştü.Sanırım fazla kan takviyesi ayaklarımı fena halde şişirmişti.İçinde hangi kitaplar olduğunu bilmediğim çantamı alıp aşağı indim.Merdivenden inerken aşağıda Todd’un sesinden daha ince,genç bir erkek sesi duyduğumu sandım.Kahvaltı masasındaki kişi çoğunluğunu gördüğümde kalbim neredeyse duracaktı.Onun orada ne işi vardı ?
Jaden benim sandalyeme oturmuş tabağındakileri büyük bir özenle bitirmeye çalışıyordu.Botlarımın çıkardığı ses dikkatini çekmiş olacak ki kafasını kaldırıp,duygusuzca bakan gözleriyle beni süzdü.T-shirtüme dikkatli baktığını fark ettiğimde omzumda tuttuğum çantamı kucağıma alıp ifadesiz gözlerini başka yöne çevirmesi gerektiğinin haberini verdim.Son kez gözlerime baktı ve kafasını başka tarafa çevirdi.
-Ooo ,günaydın uykucu ! Saat kaç oldu haberin var mı?
Annemin sitem dolu sesi masadaki diğer gereksiz fertlerinde konuşmasına neden olmuştu.
-Biz erkenden kalkıp evin onca işini görelim.Kahvaltı masasını, Bertilda hanım güzelce kahvaltısını yapsın diye hazırlıyalım,o istediği saatte uyanıp bize katılsın.Birde portakal suyu içer misin diye sorucaktım sevgili kardeşim.
Meg yine bana saydırıyordu.Bu kızın benimle derdi neydi ? Benden 1 yaş küçük olmasına rağmen hareketleri her geçen gün daha da saçmalaşıyordu.Meg’i yok sayıp,anneme doğru döndüm.
-Uyuyakalmışım anne büyütmene gerek yok,hem pek aç değilim.
Annem daha fazla yorum yapmadı.Jaden’ın benim yerimi kapmasına bozulsamda belli etmeden başka biryer bulup yerleştim.
-Jaden kahvaltı ve akşam yemeklerini artık bizimle birlikte yiyecek.Onun da masada olduğunu unutmazsanız sevinirim,dedi todd, meg ve mollye dönerek.Ağzındakileri bitirmeden konuşan Todd’un beni bu kadar mutlu edeceğini hiç düşünmemiştim. Mutlulukla parlayan gözlerimi Jaden’a çevirdim.Kafasını eğmiş tabağındaki zeytinleri yuvarlayıp duruyordu.Bu durumdan hoşnut olmadığın gösteren hareketleri hiç umrumda değildi.Onu hergün-kısa bir süreliğinede olsa- görebileceğimi bilmek içimi gıdıklıyordu.Kahvaltıda gayet saçma olan konuşmaları dinlemek sanırım sadece benim canımı sıkmıyordu.Meg ve molly gidecekleri partide yakışıklı oğlanların dikkatini nasıl çekebileceklerini tartışıyorlardı.Kahvaltısını büyük bir iştahla yiyen todd ve annem de 2 gün sonra gidecekleri tatilin planını yapıyorlardı.Tatile gidemeyeceğimi bildiğim için dikkatimi bile çekmemişti.Jadensa sıkılmış görünen yüzünü masadan hiç kaldırmamıştı.Sonunda bir iç çekip arkasına yaslanmıştı.Giydiği siyah t-shirtün baskısını gördüğümde yaşadığım şok neredeyse çığlık atmama neden olacaktı.Oda mı guns n roses hayranıydı yani?
Jaden’ın deli hastanesine gitmeden öncede bir hayatı olduğunu unutmuştum ama yinede şaşırmadan edememiştim.Kaliteli müzik dinleyicisi olduğunu düşününce Jaden’a karşı bir kat daha hayranlık beslediğimi anladım.
Jaden masadan kalktı ve odasına doğru yol almaya başladı.Doğru düzgün yemediğim kahvaltı tabağımı çöpe boşalttım.Arka cebimi yokladığımda telefonumu odamda unuttuğumu fark ettim.Sabahları bile ürpertici bir karanlığa sahip olan koridordan geçiyordum ki bir kol beni çekip duvara yasladı.
Jaden yeşil gözlerini dikmiş bana bakarken neden böyle bir şey yaptığını soramadım bile.
-Dün olanlar hakkında..birine bir şey anlattın mı ?
Jaden bedensizleri birine anlatıp anlatmadığımı merak etmişti belli ki.
-Kahvaltı masasında oturan herhangi birine mi ? Şaka yapıyor olmalısın.Anlatacağım en son kişi onlar.
Jaden rahatlamış bir şekilde beni duvara yaslayan elini bırakmışı.
-Umarım birine anlatmak gibi bir aptallık yapmazsın.Onlar seni tekrar kaçırmadan önce ben kendi ellerimle seni onlara yem ederim haberin olsun.
-Okulun hoparlöründen bağırmayı düşünüyorum sence nasıl fikir ?
Jaden’ı sinir etmek için söylediğim şeyin amacına ulaştığını görünce içimi sevinç kaplamıştı.Jaden gözlerini devirip,arkasına döndü ve gitti.
Telefonumu almak üzere odama girdim.Aşağı indiğimde annem ve todd kataloğa dalmışlardı.Jaden’ında orada olup elinde anahtarları çevirirken beklemesi beni 2. Kez şaşırtmıştı.
Annem bana döndü.
-Ah geldin mi canım.Bugün servisinizde arıza çıkmış maalesef gelemeyecekmiş.Bu yüzden okula seni Jaden bırakmak zorunda.
Jaden sıkıntılı bir şekilde iç çekip bana baktı.Bense heyecandan küçük dilimi yutmuştum bile..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Yabancı
RomanceBabası kaybolmuş umutsuz bir kız..Kız arkadaşını boğmuş sessiz bir genç..Aynı evde yaşayan iki yabancı..İnsanların vücutlarını sömüren bedensizler..Herşey tesadüften ibaret mi? Hiç sanmıyorum..