Jaden'ın söylediği şeyi idrak etmem için biraz beklemem gerekti.Gözlerini dikmiş bana birşey söylememi istermiş gibi bakıyordu.Ama herkesten sakladığı bu sırrı öğrendiğime inanamıyordum.Onun bunca zamandır, 'kız arkadaşını öldüren katil' damgası yemesi içimi yakmıştı..
-Neler oldu Jaden ?
Jaden'ın çektiği acılar sanki bugün,şu anda, bu sahil kafesinde ortaya çıkıyordu. O soğukkanlı duran Jaden gitmiş, yerine üstündeki yükün fazlalılığından dolayı çökmüş, yorgun biri gelmişti..Yanına gidip sarılmak istedim ama izin vermeyeceğini biliyordum.Jaden başını önüne eğdi.Anlatamayacağını anlamıştım.Çok acı çekiyordu.Onu daha fazla üzmek istemiyordum..
-Önemli değ..
-Hayır ! Anlatabilirim.
Lafımı sert sesiyle kesen Jaden'ı hiç birşey söylemeden dinlemeye başladım.
-Lucy...Ona aşık değildim.Bana aşık olan oydu..Buna rağmen herşeyimi paylaştığım tek kişiydi.En iyi arkadaşım,sırdaşımdı..Onunla vakit geçirdiğimde herşey mükemmelleşir,dünyaya farklı açılardan bakabilirdim.Onun sayesinde fazla sinirlenen yapımı değiştirmiştim..insanlara iyi olabilmeyi,anlayışla karşılamayı,empati kurabilmeyi öğrenmiştim.Her hafta sonu yaşlıları ziyaret eder onlara çiçek ve şekerleme dağıtırdık..Meg ve Molly'nin bile sorunlarını çözmeye çalışır,onların saçma konuşmalarını dinlemek hoşuna giderdi.Kız kardeşim gibi görüyordum onu.Ama birgün bana olan hislerini söyledi.Neye uğradığımı şaşırmıştım..Hiç beklemediğim birşeydi.Ben onun yanında mutluydum ama o benimleyken içten içe bana aşık olmuştu..Onun duygularını incitemezdim. Bir süre bende ona aşıkmışım gibi davrandım.Ama yapamıyordum,ona hiç birzaman o gözle bakmamıştım..Bir gün beni öpmek istedi ve ben geri çekildim,yapamazdım bunu..ben aynı şeyleri hissetmezken olmazdı..Ve o gün anladı ona o gözle bakmadığımı,onu öyle sevmediğimi..O gün onu son görüşümdü..Lucy okulada gelmiyordu artık.Dışlanmış biriydi annesi yüzünden. Ama hiç birzaman şikayet etmezdi bundan.. farklı olan benim derdi hep...Annesine büyücü,lanetli cadı,şeytanın çırağı gibi isimler takılmıştı ama bunun gerçek olmadığını bildiğini söylerdi.Evlerine her gidişimde annesi beni eve sokmuyordu.Lucy'e zarar verdiğimi söylüyordu..Asıl zarar verenin kendisi-annesi- olduğunu bilmiyordum tabi. Bir gün lucy'nin balkonuna tırmandım, onunla konuşabilmek için..Penceresinden baktığımda gördüğüm şeyin gerçek olmadığına inandırmaya çalışıyordum kendimi. Bedensizler Lucy'nin etrafında toplanmış, onun ölüşünü izliyorlardı sanki.. Annesi odaya girdiğinde ,onların kölesiymiş gibi davrandığını gördüğümde söylenenlerin doğru olduğunu anladım..Annesi onlara itaat ediyordu ve kızını onlara kurban olarak sunuyordu..Ayin benzeri birşey yaptıklarını düşünüyordum.Lucy zayıflamış bedeniyle yatakta, kolu kan torbasına bağlı bir şekilde kalakalmıştı. Düşünmeden pencereyi kırıp içeri daldım.Bedensizlerden bir kaçı nasıl olduğunu anlamadığım şekilde ortadan kaybolmuştu.Lucy'nin annesi çığlık atarak kaçmıştı.Bedensizlerin efendisi olduğunu düşündüğüm beyaz gözlü yaratık bana doğru hamle yaptığında ne yapmam gerektiğini bilmiyordum sadece yumruklarımı kullanmaya çalıştım.Bana doğru geldiğinde beyaz toz bulutu içimden geçip gitmişti.Odada Lucy ve ben kalmıştık..Nabzı atıyordu ama hastaneye götüremeden kucağımda ölüp gitmişti.Ben lucynin başında ağlarken annesi eve polislerle gelip beni tutuklatmıştı.O günden sonra yaşamak için nedenim kalmamıştı..Lucy'den sonra..İntihara teşebbüs ettiğim için deli hastanesine götürüldüm.Orada yapmayacağımı biliyordum.O yaratıklar dışarıda kol gezerken duramazdım..Hastanedeki bütün delileri dışarıya salmanın yolunu bulmuştum ,herkes çıktığında hastaneyi yakıp kül ettim..Ve o günden beri Bedensizleri öldürmeye, Lucy'nin intikamını almaya adadım kendimi.2 Senedir deli hastanesinde olduğumu sanan babama da gerçeği hiçbir zaman söyleyemedim.Bana inanmayacağını biliyordum.
Şok olmuştum..bunların hepsini Jaden mı yaşamıştı yani. Birde en kötü hayat koşuluna sahip olanın ben olduğumu düşünürdüm..Jaden gözlerini masaya dikmiş konuşmamı bekliyordu.
O an kendimi tutamayıp Jaden'ın masada duran elini tuttum.Tutmamla elini çekmesi bir olmuştu..Jaden ayağa kalktı,boğazını temizledi..
-Gitsek iyi olur.Umarım beni sorularınla bir daha meşgul etmezsin..Herşeyi anlattım sana.
Anında kötü hissettirmeyi nasıl başarıyordu anlamıyordum ama Jaden bana laf etsede bu sefer onun yaşadığı şeylerin acısı hatrına ses çıkarmıyordum..Onu anladığımı söylemek ,ona destek olduğumu göstermek istiyordum ama bu çocuktaki inat ve gurur kimsede yoktu.. Elime aldığım çantamla birlikte kafenin kapısından çıkan Jaden'ı takip etmekten başka bişey yapamadım...
Eve gittiğimizde ikimizde tek kelime etmeden kendi sığınaklarımıza çıkmıştık..Jaden'ın merdivenden çıkarken ki son bakışını hatırladığımda içimde tanımlayamadığım duygular ortaya çıkıyordu..Odamda ne yapacağımı bilmez bir şekilde dönüp dururken aklıma Jaden'ın sabrını taşıracak bir fikir gelmişti ama bunu o istemesede yapıcaktım..
Koşar adımlarla Jaden'ın odasına çıktım,fikrimi değiştirmeden bir an önce ona söylemek istiyordum..Jaden'ın odasına pat! diye girdiğimde ,yatağına uzanmış olan Jaden'ın aniden doğrulmasına neden olmuştum. Sinirli bir şekilde ayağa kalktığında konuşmasına fırsat vermeden ağzımdakileri söyleyiverdim..
-Bedensizleri nasıl öldüreceğimi öğretmeni istiyorum..!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Yabancı
RomanceBabası kaybolmuş umutsuz bir kız..Kız arkadaşını boğmuş sessiz bir genç..Aynı evde yaşayan iki yabancı..İnsanların vücutlarını sömüren bedensizler..Herşey tesadüften ibaret mi? Hiç sanmıyorum..