8.BÖLÜM

112 14 6
                                    

Okulun birinci katındaki tuvalete girerken arkamdan gelenlere "kimseyi istemiyorum." deyip kapıyı sertçe kapattım.

Az önce gördüklerim ve şuan yaşadıklarım bir rüya olmalıydı. Sadece bu durumla karşılaşırsam tepkim ne olurdu onu görmeliydim... Ama rüya olmadığını çok iyi biliyordum.

Öğle arasında okulun arka bahçesinde Emre'nin kucağında bir kızı öpüşürlerken görmüştüm. Verdiğim tepki anında düşen gözyaşımdı sadece. Peki onu sevmediğim halde eski sevgilim olmasına rağmen şuan kalbimdeki acı normal miydi? Bilmiyorum... Lanet olsun ki bilmiyorum!

Umrumda mıydı? Olmamalıydı. Ama umrumdaydı işte.

Belki de son zamanlardaki değişikliğinin sebebi o kızdı. Belki de biz çıkarken o kızla da çıkıyordu. Olabilirdi. Artık Emre'den herşeyi bekliyordum. Eski tanıdığım Emre yoktu... Ben ona karakteri için bir şans vermiştim oysa ki onun da boktan bi karakteri varmış. Beni gerçekten sevdiğini düşünmüştüm değil mi? Yanılmışım...

Ben varya ben inanılmaz salağım. Aptalın en önünde gideniyim. Ah tam bi be-

"Defne..." diye telaşla kızlar tuvaletine gelen Kaan'a elimle git işareti yapıp "Git." dedim.
"Hayır."
"Kaan çıkar mısın lütfen. Yalnız kalmak istiyorum."
"Hiçbir yere gitmiyorum. Burda seninle deprasyona gireceğim." diyerek yanıma geldi ve benim gibi yapıp zemine bağdaş kurarak oturdu. Tabiki de ben buraya gelmeden önce temizlenmişti. Yoksa oturur muyum tuvalet zeminine?
"E hadi"
"Ne e hadi?"
"Çıkmanı bekliyorum Kaan."
"Niye tuvaletin mi geldi? Hayır yanı benden çekinmene gerek yok gir kabinlerden birine yap çık. Ay yoksa buraya mı- Defne çok ayıp." Kaan normalde olsa gülerdim ama şuan içimde kopan fırtınaları bi anlasan, hissetsen.

Oturduğum yerden kalkıp tuvaletten çıkmamla bütün herkesin tuvaletin önünde önünde toplandığını gördüm. Yani herkes derken Burak, -geldiğine doğru düzgün doyamadığım- Berfin, Nur, Ekin,Cem, Selin, Gökçe,Onur -ay ben size söylemeyi unuttum. Onurla Gökçe çıkıyorlar. Muhtemelen Gökçe burda diye gelmiştir- Buse ve daha birkaç kişi daha. Mert yoktu. Nasıl kardeşiz anlamıyorum. İnsan bi durumumu merak edip yanıma gelir.

Hepsinde kısa bi süre gözlerimi gezdirdikten sonra aralarından geçip sınıfa gittim. Sınıfta öğretmenler masasına oturan bir adet Mert vardı. Yanlış görmüyorsam eğer.

Ben yerime geçerken onun da geldiğini hissediyordum.

"Anlat bakalım." deyip yanıma oturdu. "Ne anlatıcam Mert. Olay ortada. Bütün okul duydu. Duymuş olman lazım." yüzüne bakmayarak konuşmuştum.
"Belki ben bi de senden duymak istiyorumdur." dediğinde kafamı yüzüne çevirdim.
"Mert acı mı çektirmek istiyorsun ablam, ha? Daha fazlasına gerek yok zaten şuan yeterince acı çekiyorum."
dediklerimle bi an afallarken beni kendine çekip kollarını hiçbirşey demeden bana sardı. Şaşkınlıktan kollarım çok az bi süre havada kalırken şaşkınlığımı üzerinden atıp bende kollarımı ona sardım ve anın tadını çıkarmaya başladım. Bir daha Mert'le ne zaman sarılacaktık kim bilir? 2 yıl?, 5 yıl?

Kardeşimin kokusunu içime çekerken o da benim kokumu içine çekiyordu. Saçma gibi gözükse de saçma değildi bence. İyi geliyordu. "Özür dilerim" Mert'in sesini duyduğumda omzuma bir ıslaklık düştü birden. Ağlıyor muydu lan bu çocuk?
"Niçin?"
"Az kalsın daha fazla acı çekmene sebep oluyormuşum ya. O yüzden. Çok özür dilerim." La bu bizim Mert mi? Mert Alkan, Ali Alkan ve Reyhan Alkan'ın oğulları olan Mert mi?

Kollarımı çekip yüzüne baktım."Saçmalama" dedikten sonra gülümseyerek gözlerini sildim.
"O çocuğu s*kicem var ya aklını kaybedicek." Emre'den bahsediyordu.
"Saçmalama Mert. Hiçbirşey yapmicaksın. Biz ayrıldık olabilir."
"Yapıcam" kafasını başka tarafa çevirip öyle konuşmuştu. Çenesinden tutup benim gibi mavi gözlerini kendi gözlerime sabitledim.
"Mert. Yapmicaksin, söz ver. Lütfen."
"Söz veremem valla." Tövbe tövbe deliricem ya.
"Mert. Lütfen. Benim için." deyip gülümsedim.
"Tamam. Erkek sözü veriyorum. Onu s*kerken Geberticem." off ya.
"Mert yeter. İstemiyorum birşey yapmanı falan sadece yanımda ol yeter."
"Tamam. Söz veriyorum. Birşey yapmicam. Senin için ama."
"Erkek sözü?" dedim sorarcasına şirin bi şekilde ona bakarken.
"Erkek sözü." deyip yanağımdan öperken zil çalmıştı.

Güven Bana #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin