Yazar Tripleri

6.2K 1K 150
                                    

Bu yazarlara hakaret edeceğim bir bölüm değil arkadaşlar; bu bir ruhsal şikayet bölümü.

Yazmak çok meşakkatli iş. (Yazmayanlar bilmez.s) Yazmanın çok ince bir adabı vardır. Çizgiyi hafiften kaçırmak ortalığı birbirine katabiliyor. Yazar kafası çok başka bir şey.

En basitinden şöyle bir durum var: Yazı yazmak veya elinizin altında bitirmek için çırpındığınız bir şeye odaklandığınızda her zaman bir şey oluyor. Birisi mesaj atıp kafanızı karıştırıyor, dışarıdan sesler geliyor, telefon çalıyor, dışarı çıkmak durumunda kalıyorsunuz... Dikkat dağıtmak için kalemi kağıdı önünüze çekmenizi bekleyen birçok etken var. Daha da kötüsü yeniden yazmaya oturduğunuz zaman her şeyi yerle yeksan halde buluyorsunuz. Yazma hevesiniz kalmıyor. Araya çok uzun süre kopukluklar giriyor. Kendinizi unutmanız bir yana kitabı bile unutuyorsunuz. (Mesela ben çoğu kez son yazdığım şeyleri unutuyorum ve devamlı baştan alıp okumak zorunda kalıyorum.) İşin fenası bu kopukluklar günler, haftalar ve hatta bazen aylar sürüyor.
Benim gibi yazmaya tutkun olmayın arkadaşlar, hobi olarak yapın. Aklınızı kaybedersiniz.

Beni bu edebiyat sevdası mahvetti.

Y.N/ Arkadaşlar, şunu fark ettim: Benim okurlarım benden daha manyak. Komik bir şey yazmadığımda bile gülüyorsunuz. Bir önceki bölümde kayış koptu dediğim bölümü çok komik bulup yarılan arkadaşları yorumlardan gördüm. Böyle şeyler okuyunca manyak gibi ben de gülüyorum. Siz benim tesellimsiniz. Çok duygusal oldu ya ne yapıyorum ben?

Medyadaki şarkı benden edebiyata gelsin.


MandalinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin