Kolumu Bırakır Mısın? Canım Acıyor.

7.7K 1.2K 203
                                    

Kolumu tuttu ve beni sertçe kendine çevirdi. Parmakları dirseğimi sıkıca kavramıştı. Önce parmaklarını sardığı dirseğime ardından yüzüne baktım:

"Kolumu bırakır mısın, canım acıyor."


Merhaba, az önce klasik bir masum kız & kötü çocuk hikâyesinin olmazsa olmaz repliğini okudunuz.

Bayan karakterlerimiz normalde çeşitli işkencelere maruz kalıyor, sevdikleri bey tarafından şiddet/işkence görüyorlar. Lakin bilekleri hafifçe sıkılsın hemen canları acıyor.

Romanlarınız neden her zaman teknik olarak kusurlu? Abartılı şeylere niye bu kadar fazla yer veriliyor? Kızlar çok tutarsız. En basit örnek, karakterler o kadar güçlü ki yaşadıkları şeyi anında atlatıp hayatlarına devam edebiliyorlar. İnsan yaşadığı şeyden bir anda sıyrılır mı:

1. Gün:
Annem ve babam araba kazasında öldü. Herkesten nefret ediyorum.

2. Gün:
Hayatımın filintasını buldum. Karın kasları çok güzel ve dehşet derecesinde yakışıklı. Zaten benim gibi Barbara Palvin'e de böylesi yakışırdı. Öp beni yiğidim, yi beni evimin direği.

Ya da kitaplarda (ve gerçek hayatta da) en nefret ettiğim şey, karakterin kendisinde var olan bir özelliğini kötüleyerek veya acındırarak demagoji yapması:

"Zaten benim gibi sivilceli ve çirkin bir kıza kim bakar? Ben annesi ve babası ölmüş bir ucubeyim."

"Ben çok güzelim, güzelliğim her zaman başımın belası olmuştur. Okulun kızları sırf kıskandıkları için bana iftira atarlar ama ben çok güçlüyüm ve hiçbirisini umursamıyorum. Yaşasın Adriana Lima olmak."

Y.N/ Bazen kurduğum cümleleri algılamakta güçlük çekiyorum.
Bknz: Benim gibi Barbara Palvin'e de böylesi yakışırdı.
Hayatımın filintası...





MandalinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin