Soğuk bir kış gecesiydi.2 haftalığına dinlenmek için şehirden uzaklaştım.Burası dağların içinde güzel bir yer.Rahat bir kulübede kalıyorum.Kulübemin yanında bir kaç tane daha kulübe var fakat terk edilmişe benziyorlar.Bu küçük evin ön kapısının yanında bir mutfak,bir banyo ve bir yatak odası var.
Biraz televizyon izledim fakat ilk gece için fazlasıyla yorgunum.Valizimden giyeceklerimi alıp uykuya gitmeye hazırlanacağım sırada bir gürültü duydum.Bu ormanlık yerde beklediğiniz tipik bir gürültü gibiydi.Kulübemin yakınına gelen ayak sesleri duydum.Biraz daha iyi duyabilmek için televizyonu kapattım.Gürültü durdu.Ben cesur bir adamdım bu yüzden sesleri duymazdan geldim ve haberleri izlemeye başladım.
Sonra ayak seslerini tekrar duydum ama bu sefer daha yakın gibiydi.Ben bu kez biraz korkmuştum.Ama dediğim gibi ben cesur bir adamdım.Ayakkabımı ve bir el feneri alıp dışarı çıktım.Arabam olması gereken yerde duruyordu.El feneri ile etrafa baktım.
Gördüğüm tek şey ağaçlar ve kahverengi yapraklardı.Uyuduğum odanın penceresinin yanına kadar gittim.İki ayakkabı zeminin üzerinde penceremin yanında duruyordu.Dikkatimi çeken diğer şey ise pencerenin yakınında biten ayak izleriydi.Ayakkabılara baktığımda üzerinde kırmızı lekeler olduğunu gördüm.Bu taze kana benziyordu. Kanlı ayakkabıların bir açıklaması olmalıydı.Belki de birileri kaza yapmıştır ve yardım aramak için buraya kadar gelmiştir.Sebebi bu olabilir miydi?
Kim rastgele birinin evinin önüne kanlı ayakkabı bırakır ki? Ayakkabıları el feneri yardımıyla inceledim.Onlar delikli ve eski,yıpranmış bir görünüme sahipti.10-20 yıllık gibi görünüyordu.Bu ayakkabılar çöp dışında hiçbir şey olamaz.Ayakkabıları elime aldım ve bir taş kadar ağır olduğunu fark ettim.İçine baktığımda gördüğüm şey bir insan ayağının yarısıydı.Kemikleri dışarı çıkmış bir insan ayağı...En kötüsü de yoğun kan kokusuydu.Bunu açıklamak kesinlikle mümkün değildi.Ben korkarak aceleyle eve geri döndüm.Kalp atışlarım son derece hızlıydı.Hemen pencereleri ve kapıları kilitledim.Ve içi dolu silahımı yanıma aldım.Kullanmaya ihtiyaç duymamayı diledim.
O gece uyumayı başarmıştım.Ama korkunç bir kabus gördüm.Bir adam yatak odası penceresinden bakıyordu.Gözleri tehditkardı ve kötü bir sırıtışı vardı.Ben odaya çaresizce bakmak dışında hiçbir şey yapamadım.Bu rüya sebebiyle ertesi sabah yorgun uyanmıştım.
Yataktan çıktım ve tuhaf bir şey fark ettim.Benim anahtarlarım eksikti.Anahtar halkası üzerinde ön kapının anahtarı yoktu.Belki biri çalmıştır? Zalim biri benimle oyun oynamak istiyordur?
Polis çağırmak istedim fakat yanımda taşıdığım silah bana ait değildi.Çağırırsam anında beni tutuklarlar.Bu yüzden sessiz kalmaya karar verdim.Normal bir gün gibi kahvaltımı yaptım-Öğle yemeğimi yedim-Ve güzel bir duş aldım.
Sonradan cesaretimi toplayarak dışarı çıktım.Arabam her zaman ki yerindeydi.Kanlı ayak izleri duruyordu.Yatak odamın penceresinin yanına gittiğimde pencerede el izleri gördüm.Birisi benim evime girmeye çalışmıştı.
Bu tatil benim için bir kabusa dönüşmüştü.Gerçekten ne olup bittiğini merak ediyordum.O gece uyumaya karar verdim ve silahımı da yanıma aldım.Gece 3'te bir ses duydum.Bu yine aynı ayak sesiydi.Geri dönmüştü.
Yatağımdan pencereye bakmaya korkuyordum.Ben ayak sesleri yeterince yaklaşana kadar sadece bekledim ve tabancayı hazır konuma getirdim.Sonunda ayak sesleri penceremin önünde durdu.Kalbim hızlıca çarpıyor ve donmuş bir şekilde yatağımda oturuyorum.Ayak sesleri kulübemin çevresinde dolaşmaya devam etti.Ayak sesleri ön kapımda durdu.Ön kapıda bir ses duydum.Kalbim kontrolsüz bir şekilde çarpıyor.Hareket etmeye cesaret edemedim ve gözlerimi gürültü yönüne doğru odakladım.Silahımı terli avuçlarımın içine yerleştirdim.
Orada rahatsız edici bir sessizlik vardı.Hayatımın en uzun saniyeleriydi.İnanılmaz bir şey duydum.Ön kapının anahtarla açılma sesiydi bu.Şok oldum.Evin içinde topallayarak gelen ayak sesleri duydum.Onlar yavaş yavaş yatak odamın kapısının önüne geliyorlar.ADIM...ADIM...ADIM...ADIM...Soğuk kanlılığımı korumaya çalıştım.ADIM...ADIM...ADIM...Adımlar iyice yaklaştı ve kapının kolu yavaşça indi.Ben kontrolsüzce terliyordum ve titriyordum.
Ateş etmeye hazırdım.Silahımı kapıya yönelttim.Kapı yavaşça açıldı ve yüksek sesle gıcırdadı.Adamı görmüştüm.Sırıtarak yüzüme bakıyordu.Kötü bir sırıtış...Onun ayakları yalınayaktı.Kemikli ve kanlıydı.Dur bir dakika.Bir ayağı yarıda kesiliyordu.
O sadece gülümseyerek bana baktı.Silahımı korkudan elimden düşürmüştüm.Felç geçirmiş gibiydim.Adam yüzündeki kötü sırıtışı silmeden yavaşça bana baktı ve mırıldandı: "Güzel ayakkabılara sahipsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkunç Bilgiler
RandomBelki de gece yarısı bu kitabı gördün ve korkucağını bildiğin için okumak istemedin ama onlar kulağına fısıldadı oku diye ama sen korkuyorsun ama kitabı açtın ve okumaya başladın çok korkuyorsun ya yanındalarsa diye düşünüyorsun merak etme on...