Lokman Hekim(ölümsüzlük iksiri)

4.2K 59 2
                                    


, Bütün hekimlerin Piri ve Üstadı...

Tüm çiçeklerin, tüm otların tüm bitkilerin her özelliğini bilir ilaç yaparmış.

'Ey oğlum! Ölümden şüphe ediyorsan uyku uyuma. Uyuduğun ve uyumak mecbûriyetinde kaldığın gibi, ölüme de mahkûmsun. Dirilmekten de şüphe ediyorsan, uykudan uyanma. Uykudan uyandığın gibi öldükten sonra da dirileceksin.''(alıntı)

Dünya ölümsüzlük iksirini bulma çabasında...

Ölümsüz olmak için çalışıyorlar.

Oysa asırlar önce Lokman Hekim ölümsüzlük iksirini bulmuş.

Bir çok efsanede bundan söz edilir.

O efsanelere göre Lokman Hekim iksiri bulmuş fakat formülünü kaybetmiş.

Bir yerde kaybetmesi ile ilgili şöyle bir anlatı var.

Ölümsüzlük iksiri bulunan şişeyi köprüden geçerken düşürmüş. Bir başkasında:

Formülü eline yazmış, yağmur yağınca ıslanmış ve silinmiş. Bir rivayette de:

Allah'ın emri ile Cebrail tarafından yok edilmiş.

Lokman Hekim'le ilgili o kadar çok yazılmış yazılar, kitaplar, hikâyeler ve anlatılar varki. Hangisinden nasıl söz edeceğini şaşırıyor insan. Özet yapmak gerektiğinde ya da Lokman Hekim'i birkaç cümle ile anlatmak gerektiğindeki bu asla mümkün değil. Diyelim bir parça söz etsek:

Lokman Hekim, bütün hekimlerin piri ve üstadıymış.

Tüm çiçeklerin, tüm otların tüm bitkilerin her özelliğini bilir ilaç yaparmış.

O bütün hekimlerin üstadıymış.

Bütün otların, çiçeklerin dilinden anlarmış.

Ona bütün çiçekler, otlar dile gelir neye faydalı olduklarını söylerlermiş.

Doktorların amblemlerinde yılan vardır. Bu konu ile ilgili bir anlatıyı daha aktarıyorum.

Lokman Hekim doktor ve eczacıymış. Dükkânında her türlü hastalığın devası olan ilaçlar varmış. Hastalar içeri girdiklerinde, hastalıklarına iyi gelecek olan ilaç şişesi sallanırmış. Birgün, içeri birisi girmiş. Ancak hiçbir şişe sallanmamış. Lokman Hekim, bunun üzerine:

"Senin hastalığının çaresi yok, öleceksin."demiş.

Adam ölümden kurtuluşun olmadığını öğrenince çok üzülmüş. Her şeyini satmış. Yanına bir at tüfek ve av köpeği alarak dağlara çıkmış. Vurduğu hayvanları yiyip, yörüklerden yoğurt, süt alarak yaşıyormuş. Bu arada hastalığı da iyice artmış.

Bir ağacın altına gelmiş. Atını bağlayıp köskelmiş. O sırada bir yörük kadını, bir tas sütü saylığa koymuş. Yılanların sütü sevdikleri bilinir. Tasa yaklaşan bir yılan, sütü içmiş, sonra da zehrini süte kusmuş. Tas, yemyeşil olmuş.

Ağrıları iyice azan adam:

"Gidip şu zehri içeyim de ölüp kurtulayım."diyerek zehirli sütü içmiş. Bir süre sonra ishal olmuş ve kusmaya başlamış. Ancak oldukça hafiflediğini hissediyormuş. Ölmek için içtiği zehirden sonra daha iyi olduğunu görmüş. Gün geçtikçe iyileşmiş ve hastalığı tamamen geçmiş. Lokman Hekim'e gidip: "Sen, bana öleceğimi söylemiştin. Ama ölmedim." demiş.

Bunun üzerine Lokman: "Ben, sana ala ineğin sütünü nereden bulayım, sütü yılana içirip, nasıl tasa kusturayım. Hastalığının çaresi vardı; ama bu ilacı temin etmek zor olduğu için öyle dedim." diye cevap vermiş.

O gün bu gündür tas ve yılanın eczacılık ve tıp biliminin simgesi olması, halk tarafından Lokman Hekim'e dayandırılır.(alıntı)

Lokman hekim Davud Aleyhisselam zamanında, Arabistan'ın Umman tarafında yaşamış

Korkunç BilgilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin