ERKEN MUTLULUK

19 5 2
                                    

"Güzelim hadi ya. Biraz hızlı ol ama. En az yarım saattir bekliyorum burda."diye en az üç kez bağırınca Jason bende son olarak parfümümü sıktım. Kapıyı arkamdan kapattım ve hızla merdivenleri indim. "Geldim geldim ya. Napim Jason vampirken iki saniyede hallediyordum ama şimdi insanım ve ayrıca bir kızım. Bekliyicen artık napalım"dedim tek kaşımı kaldırıp gülerek Jasonın boynuna sarıldım ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Ooo çok işimiz var desene. Alışırız artık buna da alışırız. Hadi bavulları koydum bagaja" dedi elimden tuttu ve dışarıya çıktık. Arabaya bindiğimizde Jason kemerimi taktı "Hadi bakalım Lacy hanım üniversiteye başlıyoruz"dediğinde şaşırmıştım. O da bunu farketmiş olacakki açıklama yaptı. "Şaşıracak bir şey yok ama ben yine açıklama yapim canım. Şimdi sen vampirken doksan yaşında oluyordun fakat normal haline yani insan olunca on yedi yaşına denk geldin. Ben ise şuan yüz on yedi yaşındayım normalde ise on dokuz yaşında oluyorum. Normalde senin liseye benimde yeni üniversitede olmam lazım. Fakat seni liseye gönderecek kadar kafayı yemedim. Bu yüzden üniversiteye başlıyoruz"dedi ve arabayı sağa kırıp durdurdu. Bende sadece bu mükemmel açıklamaya kafamı sallamıştım. Arabadan inince küçük çaplı bir şok yaşadım. Çünkü şuan bir villanın tam önünde duruyordum. Müthişti tek kelimeyle. Jasona baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Gülümsüyordu. "Eveet güzelim artık burası bizim evimiz"dediğinde çığlık attım ve boynuna sarıldım. "Bu kadar sevineceğini düşünememiştim. Bilsem çoktan getirirdim evimize"derken beni kucağına aldı ve evimize doğru yürüyordu. Kapıyı ayağıyla kapattıktan sonra beni kucağından indiren Jason dudaklarıma yapıştı. Bu mutlulukla bende ona karşılık verdim. Öpüşü o kadar can alıcıydı ki hiç bırakmak istemiyordum. Alt dudağımı da son kez öptükten sonra nefes nefese ayrıldık. Alnını alnıma dayayarak "Senin için yapamayacağım hiç bir şey yok bunu bilmeni istiyorum. Ve sana dayanamıyorum. O yüzden sana karşı temkinli davranıyorum. Bunu sakın yanlış anlama. Seni seviyorum güzelim"  dediğinde bende ona olan sevgimi dile getirdim. "Bende seni seviyorum Jason. Ama -" "Amasına gerek yok Lacy. Benim için önemli olanda bu zaten"dedi sözümü keserek. "Tamam aşkım zaten söyleyeceğim şey kötü bir durum değildi. Sadece ben seni senin beni sevdiğinden daha çok sevdiğimi söyleyecektim" dedim gülümseyerek sonrada yanağına kocaman bir öpücük kondurdum." Bu tartışılır ama böylesi daha iyi"dedi alayla. Koluna vurdum ve en sevdiğim siyah önünde kuru kafa olan kazağımıda dolaba koydum ve kapağını kapatıp sırtımı  yasladım. Jasona bakıp ona elbiselerini yerleştirmek için odasına gideceğimi söyleyip çıktım odadan. Koridor baya uzundu ve baya bi oda vardı.Fakat Jason odasını benim odamın hemen yanındaki odayı seçmişti. Heran bir durum olunca müdahale etmek için. Jasonın odasına girdiğimde karşıma çok modern ve bir o kadar da büyük bir oda çıktı. Aslında şaşırmıştım yani sonuçta yatak yoktu odada ve bu kadar büyük bir alanı ne amaçla kullanacaktı. Genel itibariyle siyah-beyaz renkler hakimdi. Dolabının kapağını açtım sonrada valizini çekip yere oturdum. Teker teker kazaklarını yerleştirdikten sonra ,ayağı kalkıp pantolonlarınıda düzgün bir şekilde askıya yerleştirip astım. Sonrasında tişörtlerini,eşofmanlarını vb.kıyafetlerini de yerleştirdim. Son olarak sadece iki renkte  (kahverengi-siyah) fakat farklı modellerde olan deri ceketlerinide yerleştirdim. Jasona deri ceketi çok yakıştırıyordum. Yani herkese yakışabilecek bir kıyafet değildir diye düşünüyordum. Komidinini de bilekliklerini ,saatini ,kemer gibi aksesuarlarını yerleştirdim. Parfümlerinide düzelttikten sonra odadan çıktım. Jasonın ıslık çalarak yemek yaptığını görünce küçük çaplı bir şok geçirdim. O bir vampirdi ve yemekle alakası sıfırdı. Ama masaya baktığımda profösyonelce hazırlanmış yemekler vardı. "Jason sence şaşırmalımıyım?"diye sorunca gülümsedi ve  "Normalde evet ama konu bensem hayır güzelim"diye bir açıklama yapınca aynı şekilde bende gülümsedim. "İyi ama sen bi vampirsin ve yemekle alakan olmazki. Hem olsa bile bu kadar olmaz"dedim masayı göstererek. Tencereyi son kez karıştırdı ve ağzını kapattı. "Mantıken doğru fakat unutmaki Lacy benim annem bir insandı. Ve yemek konusunda gayet başarılıydı. Bende çoçukken anneme yardım ederek yemek yapmayı öğrendim"diye açıklama yapınca anladığımı belirtmek için kafamı salladım."Hadi otur. Sana kendi ellerimle yapmış olduğum yemekleri sunayım"dedi Jason. Sesi heyecanlı ve mutlu çıkmıştı. Bende aynı heyecan ve mutluluğu ona göstermek amacıyla güldüm ve Jasonın çekmiş olduğu sandalyeye oturdum.  "Evet ilk başta yapmış olduğum mükemmelinde ötesinde olan domates çorbasıyla başlayacaksın"dedi Jason çarpık gülüşüyle. Bu çoçuk her haliyle karizmaydı,tatlıydı ve benimdi. "Hmmm mükemelinde ötesinde olduğu konusunda benim karar vermem daha mantıklı olur bence"dediğimde "Güzelim ben her ne dediysem haklıyımdır. Yani çorba mükemmel ise mükemmeldir"dediğinde gözlerimi devirdim ve gülümseyerek çorbadan bir kaşık aldım. Ve yemin ederim ben bir gün boyunca uğraşsam bu kadar güzel bir çorba yapamazdım. Ama Jasona bunu söylemiyicektim. Çünkü yeteri kadar kendini övüp duruyordu birde ben yaparsam artık tut tutabilirsen Jasonı. "Üzülmeni istemem Jason ama maalesef çorban berbat kelimesini bile sollayacak derecede"dediğimde Jasonın yüzündeki ifadede hiç bir değişiklik olmadı aksine gülümsesi daha çok genişledi. "Oooo bu kadar beğeneceğini düşünme- yok ya düşünmüştüm aslında. Çünkü ben kendi ellerimle yaptım"dediğinde ağzım açık onu izliyordum. "Aşkım sana diyorum ki çorban berbat, sen bana diyorsun ki tabi mükemmel olacak çünkü ben yaptım" dediğimde yüzüme yaklaştı "Peki güzelim gözlerinin de tam aksini bağıra bağıra söylediğini biliyomusun?"dediğinde hemen aksini söylemeye başladım , o ise burnumun üstünü öptü ve gülümseyerek diğer yemekleri servis etmeye başladı. Yaptığı o güzel yemekleri afiyetle yerken Jasonda karşıma oturmuş keyifle beni izliyordu. Bazen de kaşığımı veya çatalımı alıp kendisi yediriyordu. Sıra tatlıya gelince Jason ayağı kalktı ve dolaptan o en sevdiğim olan çikolatalı pudingi önüme koydu. "Sen sen nasıl birşeysin ya"diye bağırarak Jasonın boynuna sarılarak yanaklarına öpücükler kondurdum. "Ben nasıl mı bir şeyim. Bilmem. Mükemmel ,karizma ,yakışıklı,tatlı birisiyim. Bunlara ekleme yapmak istersen hiç çekinme tamam mı güzelim"diye hemen kendini övmeye başlayan sevgilime gözlerimi devirdim ve hemen çikolatalı pudingimi yemeye başladım. Zevkle pudingimi yiyip bitirdikten sonra etrafı toparladık sonrada salona geçip güzel bir film seçip izlemeye başladık. Hergün herşeyin  bu kadar güzel geçmesini çok istiyordum. Fakat bu istediğimin biraz erken olduğundan haberim yoktu tabi...

ACI KAN  (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin