Suho gözlerini ovalayıp terliklerini giydi.
"Ah Tanrım! Kalk yoldan!" kapı önünde yumuşup uyuyan Kris'in kuyruğunu tutup yolduğunda kedi-çocuk acı bir bağırışla etrafa çarparak perdenin arkasına saklandı.
"Sizin kahrınızı daha ne kadar çekmeliyim?" söylenerek banyoya girdi.
Kahvaltı hazırlarken bile onlara aşağılayıcı sözler söyleyerek sebepsiz sinirini atmaya çalışıyordu. Tao ve Sehun anlamadıkları için arada mırlayıp kahvaltılarını rahatça ediyordular ama Kris Suho'nun memnuniyetsizliğini merak ediyordu.
Ya sürekli tehdit ettiği gibi Kris'i de dışarı atarsa, kedi-çocuk değişen durumların farkındaydı.
"Ne bakıyorsun!" masanın altından Kris'e tekme attı. "Biri beni bunlardan kurtarsın!" çubuklarını sertçe vurarak bıraktı.
Kedilerden uzaklaştığında sakinleşiyor ve pişmanlık duyuyordu. Saçlarını karıştırdı, bu karmaşadan sıkılmıştı.
*
Kapı çaldı. Bakıcının kapıyı açmak için çıkacağını bildiklerinden kedi-çocuklar saklandı.
"Oh! Sonunda gelebildin." minnetle kuryeyi içeri çekti "Hepsini al götür."
"Sadece son getirdiklerimi almam söylendi."
"En bela olanı bırakıyor musun yani? İşimden hiç bu kadar bezdiğim olmamıştı. O hayvandan hiç bir şey olmaz!"
Birkaç uzman kişi gelip Sehun ve Tao'yu bağladı. Kedi-çocuklar miyavlayıp Suho'ya baktı ama bakıcı burun kıvırıp dikkat çevirmedi.
"Patrona bahset onu da istemiyorum." Kris'i işaret etti.
"Tehlikeli görünüyor... ama neden kedilerin hepsi morluk içinde?"
"Şey... kavga ediyorlar! Üçü de vahşi. Ormanlarından niye alınırlar ki!" Kris'e bakıp tısladı.
"Neden bu kadar sinirlisin?" kedi-çocuklar kamyona götürülmüştü. Suho gereken yerleri imzaladı "Zayıflamışsın da?"
"İnsanda iştah mı kalır?!"
"Gerçekten ondan bıkmış sın."
"Var olan tüm kedi-çocuklardan..." kapıyı kapadığında mırıldandı.
"Duydun değil mi? Yakında seni de evimden atıyorum! Bana o yüz ifadesiyle bakma, kusasım geliyor!"
İlla işe yaraması için Suho Kris'e perdeleri yıkattı, hava kararırken onları asmayı öğretiyordu.
"Dikkatli izle aptal şey. Bu düğmeleri buradan geçiriyorsun-" yükseklikten veya açlıktan gözleri kararıp yere düşmek üzereydi.
Kris bakıcıyı yakalayıp yavaşça yatırdı. Tamamen salınmıştı, ölüyor gibiydi.
"S-Suho..." hırıltılı sesiyle seslendi, belki de sadece konuşmasını istediği için düşmüştür, öyle umdu Kris.
Fakat bakıcı daha yavaş nefes alıyordu. Kris onu kucağına alıp kapıdan çıktı.
"Suho!!" apartmanda bağırıp kapıları tekmeliyordu "Suho.." boğazı acımıştı, konuşmak zordu.
Birileri çıkıp Suho'yu hastaneye götürmek istedi, Krisle birlikte onu arabasına bindirip son sürat gittiler.
Kedi-çocuk sirkeye benzeyen rahatsız edici koku yüzünden sürekli yüzünü buruşturuyordu.
Doktorlar kedi-çocuğun büyüklüğünden korktukları için bir odaya kapatmak istedi, hatta güvenlik bile geldi. Zorlukla bahçeye çıkarıp hastane arkasına bağladılar, oysa Kris bakıcının yanında olup korumak istiyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/54041016-288-k97884.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi Bakıcısı(M)✔
FanficCatboy fiklerinden çok farklı, çok gerçekçi ona göre okumaya başlayın, angst kıvamında. |Tüm hakları saklıdır|