.†.15.†.(M)

2.6K 182 60
                                    


Suho sinirli halde kapıyı çarptı. Odayı yakıp patronunu mangal yapmak istiyordu, o teklif de neydi öyle? Artık Kris'ten vazgeçmemiş olsa bunu kendi yararına çevirip kabul etme ihtimali olurdu.

"Ahh!" saçlarını dağıttı. İçeri gidip bir şeyler söylemeliydi, çekip gitmek Chanyeol'e veda anlamına geliyordu.

"Oh, çabuk döndün?" patronu gülümsedi.

"Sadece şirkette çalışmaya devam edemez miyim? Kedileri temizleme işlemine bile razıyım."

"Temizlik mi istiyorsun? Peki. Üçüncü katta 7 numaralı kafes-odada duran kedi-çocuğa banyo yaptır." tepkisini ölçer ukala bir tavırla konuştu.

"Bu olur işte."

"Ve..." Suho giderken konuşmasına devam etti. "Sen de banyo yap. Günlerdir aynı kıyafetlerle dolanıyorsun."

Suho bir şey demeden dışarı çıktı. "Chnayeol'ü tek başına mı bırakayım yani?" gitmesi gereken yere ilerlerken kendinden gelen kötü kokuyu duydu. Gerçekten iyi bir banyoya ihtiyacı vardı.

Başını sağa sola salladı. "Dikkat dağıtıcı şeyler düşünmemeliyim"

7 numaraya geldiğinde kapıda duran görevliler artık-eski-bakıcının girmesi için kilidi açtılar. Sabunlar için bakındı, şampuanlar da oradaydı. Küvete doğru giderken arkasından biri ona sarıldı.

"Yah neler oluyor!" iri gövdeyi titreten mırıltıyı biliyordu. Dirsekleriyle defalarca vurdu "Bırak beni Kris!!"

Kedi-çocuk geri çekildi, bakışları üzgündü ama Suho bu üzüntünün Chanyeol'e yaptıklarıyla alakası olmadığına emindi.

"Suho..."

"Patron bana tuzak kurmuş resmen! Seni görünce yelkenleri suya-" Kris eski-bakıcının yüzünü kavrayıp dudaklarını öptü. Suho kaçmak istedikçe ellerini beline ve ensesine koyarak bunu engelliyordu.

Gerileyip Suho'yu duvara yasladı. Suho Kris'i tüm gücüyle itse de dudaklarını ısırsa da kurtulması olanaksızdı.

"Kris dur!" biri bu koca kediye yapacaklarını söylemiş olmalıydı. Suho'yu zorla elde etmezse bir daha başka şansının olmayacağını, hatta bunu yapmazsa eve gidemeyeceğini de söylemiş olmalılardı.

Bakıcıyı çekip yere yatırdı, ellerini giysilerin altına sokup sertleşen tepecikleri çimdikliyordu. Suho'yu kaybetme korkusunun işleri tamamen bozacağı umurunda bile değildi.

"Kris yapma dedim!!" sesini yükseltince kapıdan gelen bir ses duydu. Açılma değil kilit sesi. Her şey planlıydı, muhtemelen planlarının nasıl gittiğini gizli kamerayla kontrol eden bir patron vardı.

"Lütfen dur Kris." kendini kafese tıkılmış deney faresi gibi hissediyordu. Herşey çok berbattı, durması adına çırpınışlarının boşuna olması canını sıkıyordu. Canını sıkan diğer şey de Kris'in hiçbir şekilde hayvani davranışlarından ödün vermediğiydi.

"Hayır diyorum dursana!" kedi-çocuk Suho'nun boynunu istekle yalıyordu, Suho bacaklarını hareket ettirdi ve Kris'in o bölgesine dokundu. "Lanet olsun." biri ona performans arttırıcı iğne yapmıştı. Yok sürede boşalacakmış gibi sertleşmesindeki açıklama buydu.

"Sana yalvarıyorum Kris. Bana kulak verip yaptığını durdur." Suho'nun pantolonunu aşağı sıyırdı. "İşleri bir şekilde düzelteyeceğime söz veriyorum. Lütfen Kris.!"

Kris'in parmakları bakıcının bacakları arasından süzüldü, Suho dizlerini birleştirip engel olmak istedi "EĞER DURMAZSAN SENDEN NEFRET EDERİM!" güçlü olma direnci kırılmıştı. Ağlıyordu.

Kedi Bakıcısı(M)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin