Telefonumu da masamın üzerine yüzüm tam kameraya dönük bir şekilde yerleştirdim.
Görüntülü aramanın cevaplanmasını ellerimi masaya koyup, tıkırdatarak beklemeye başladım.
Bekledim. Bekledim.
Kapamak için elimi masadan kaldırdığımda, arama cevaplandı.
Görüntü yüklenmeye yavaş yavaş başlarken seksi ve boğuk bir erkek sesini işittim."Blake?"
"Benim."
Görüntü hala yüklenmemişti.
"Hey, ben seni neden göremiyorum?" diye ekledim.
Kıkırdayarak,
"Elimle kamerayı kapatıyorum" dedi."Neden?"
"Beni görme diye,"
"Onu fark etmemiştim zaten. Tebrikler yılın dahisi ödülünü kazandınız,"
Kahkaha atmaya başladığında kameradaki eli biraz oynadı ve görüntüsünün bir kısmını görme şansı elde ettim.
Sadece siyah kılıflı bir yastık.
Kahkasını kesip -aslında müzik dinlemek yerine bu sesi dinlemeliydim bence. Tanrım, o nasıl bir sestir?-
elini kameraya bastırmış olucak ki, duyduğum hışıtıyla görüntü yerini siyah karanlığa bıraktı.Üfleyerek saçlarımı kırıştırdım ve yanaklarımı şişirdim.
Nefesimi üfleyecekken,"Yapma öyle," diye daha da boğukça fısıldadı.
"Neden?" diye soracakken, devam etti,
"Çok tatlı oluyorsun,"
"Elini kameradan kaldırsan bende senin kim olduğunu görebileceğim. Belki sende tatlısındır?"
"Öyle birşey yapmayacağım,"
"Tamam madem öyle gidiyorum, ben. Senle uğraşmaktan daha önemli işlerim var,"
Yalan dev yalan. Sadece müzik dinleyerek hunharca pizza yiyecektim. Pizza önemli tamam mı?
Cevabımdan sonra, oturduğum koltuktan kalkıp, aramayı kapamaya yeltendim.
"Dur. Dur. Kapama,"
Duraklayarak, kaşlarımı çattım.
"Ne için?"
"Sesine ihtiyacım var,"
Umursamadım. Aramayı kapatacakken,
"Ugh. Pekala, kazandın" dedi ve elini kameradan çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CARE BOY
Short Story"Adın cidden Abuzuttin mi?" Sadece başları text. Boy×Boy ama smut yok.