sixteen

343 40 40
                                    


Pizamı her ne kadar hunharca yemek istemiş olsamda insani bir şekilde yemiş,portakal suyumu yudumluyordum.

Dora ise yan sandalyeye geçmiş yatıyordu.

"Um,yemekler harikaydı,Dean"

Gözlerinin tabağından ayırıp bana bakarak konuştu.

"Rica ederim.Bende pizzamı bitirdim ve doydum zaten.İstersen holün yanındaki odaya geç.Ben buraları toplayıp,geleyim"

"Bende yardım edeyim?" diye sorarcasına konuştum.

"Ben yapabilirim,Blake"

"Uh.pekala," kapıya doğru adımlamaya başlamıştım.

Holdeyken arkamdan seslendi,

"Birazdan orada olurum,"

Hol dış kapıyla bağlantılı olduğundan dış kapıya yöneldim.
Dean'ın çantasını arıyordum.
Buraya çantayı vermek için gelmiştim ve kaybolması isteyeceğim son şeyler arasındaydı.

Yoktu.

"Gidiyor musun?" hayal kırıklığıyla  fısıldayan Dean'ın sesiyle irkilerek arkama döndüm.

"Uh,hayır.Çantayı arıyordum,"

Eliyle kapının yanındaki ayakkabılığı işaret ettiğinde oraya ilerledim ve ayakkabılığın yanından çantayı elime aldım.

Arkamda bir adet şaşkın Dean bulunca gülümsedim.Bahsettiği odaya doğru ilerledim.

Odaya girer girmez dikkatimi birşey çekti.

Duvarlar tamamen çizgi film posterleriyle doluydu!

Tanrım,bu... çok fazla harika.

Hepsini tek tek incelerken,Dean elinde bir şişeyle gelmişti fakat ben bunu umursayamayacak kadar şaşkındım.

"Dean?"

Odaya girer girmez gözüme  ikinci olarak çarpan ve oldukça rahat duran siyah L koltuğa oturmuş elindeki yeşil şişeyle oynuyordu.

Koltuğa daha fazla bakarak oyalanmak istemedim çünkü posterler kesinlikle daha güzeldi.

"Huh?" diye yanıtladı.Hala elindeki şişeyi çevirirken.

"Bu oda harika! " diyerek hayranlığımı dile getirdim.

Başıyla onayladı.Ellerimi posterlerde gezdirken hepsine büyülenmişçesine bakıyordum.

Çoğunlukla CN'deki çizgi film karakterleri vardı.

Gumball,Darwin,Rigby...

Finn,Şeker prenses,Buz kral...

Sonra Shagy,Fred,Scooby...

Tanrım! Bunlar kesinlikle harikaydı.

Kendimi posterlerin büyüsünden kurtarmaya başararak, Dean'ın yanına L koltuğa oturdum.

Yanımda yeni fark  ettiğim
-yine- mavi renkte çok pofuduk büyük yastıklar vardı.

Üzerlerindeki pembe renkte çizilmiş yunus balığı resimleri çok hoş duruyordu.

Posterleri görünce koltuğu incelemeyi bırak,çocuğu unutmuştum resmen.

"Hey,uhm.Ben özür dilerim.O kadar fazla mükkemmel posteri bir arada ve duvarı tamamen kaplayan bir şekilde görünce...kendime gelemedim,"

Sonunda elindeki yeşil uzun şişeyle oynamayı bırakarak bana döndü.

"Doğruluk mu cesaretlik mi?"

Anlamayarak 'Huh?" diye sordum.

"Birbirimize soru soracaktık değil mi?"

Cevap vermemi beklemeden devam etti,

"Doğruluk ve cesaretlik oynayarak yapalım.Daha eğlenceli olur,"

"Bence de ama yere otursak daha güzel olmaz mı?
Yerde halıda yok ve parke zemin.
Şişe daha güzel döner," diye bir öneride bulundum.

"Güzel fikir," diye onayladı.

Ben koltuktan kalkmış,çoktan parkeye oturmuştum bile.

Dean elinde iki pofuduk yastıkla karşıma geçti.

"Üşütmeni istemem.Üstüne otur," dediğinde pofuduk yastığın üstüne oturdum.

O da başka bir yastığın üzerindeydi.

Şişeyi ortamıza koydu ve tek eliyle çevirdi.

Ben,Dean'a soracaktım.

"Doğruluk mu? Cesaretlik mi?" diye sordum,ellerimin çenemin altındayken.

"Doğruluk,"

Biraz düşünür gibi yaptım.

"Bana ilk mesaj attığında beni iki senedir tanıdığını ve kız olduğumu zanettiğini söyledin.Doğru muydu?"

Bakışları parmaklarındayken,

"Senle tanışabilmek için uydurdum,"

Gözlerimi şaşkınlıkla açtım.

"İyi ama başka şekilde de tanışmaz mıydın?" diye ikinci sorumu sordum.

Elini dudaklarıma götürerek,

"Şsh.Tek hakkın var,"

Elini hemen çekti ve şişeyi tekrar çevirdi.

O bana soracaktı.İlk sorusunu beklemeden direk,

"Doğruluk diyorum," dedim.

"Pekala.Hiç bir erkeği öptün mü?"

Kafamı hayır anlamında salladım.

Bu sefer şişe çevirme sırası bendeydi.

Bu sefer ben Dean'a soracaktım.

"Cesaret diyorum,Blake"

"Tamam.O halde cesaretin varsa..." heyecanlı olsun diye sustum ve elimle duvardaki posterleri işaret ettim.

"Bana bunlardan biraz hediye verirsin?"

Şaşırsada,
"Tabii," diyerek onayladı.

Fazla kolay sormuştum.Olsundu.

Şişeyi çevirdi.Bu sefer o bana soracaktı.

"Doğruluk mu? Cesaret mi?"

Dean az önce cesareti seçmişti.Benim de cesaretim vardı.

Güvenle,"Cesaret" dedim.

Kaşlarını kaldırdı ve duyamadığım kadar kısık bir sesle 'ow' diye mırıldandıktan hemen sonra sorusunu sordu, *multi*

"Cesaretin varsa.Beni...Öpmeni istiyorum,Blake"

Y\N; Heyööö.
Ben bu bölümü çok çok çok sevdim,yafrumlarım.
Çünkü çizgi film aşkına!
Sizler nasıl buldunuz?

Bir de bölümleri artık her gün paylaşmayacağım. Haftada üç veya dört kere paylaşmayı düşünüyorum.
Nedenlerini yazarak sizi sıkmayacağım.

Aww 600 yafru olduk !
Sizleri seviyoruum :*:

CARE BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin