Herkese merhaba arkadaşlar. Umarım bölümü beğenirsiniz. Hikayenin başında söylediğim parfüm Barış Ardunç un parfümüdür. Merak eden olursa adı Dolce & Gabbana The One
Güneş yüzüme vururken, bedenimi saran bergomont ve zencefil kokusuyla uyandım. Bu şekilde uyanmayı o kadar çok özlemişim ki. Ömer ne kadar bana sarılmasada Yanımda yatıyordum. Bense ona kuala gibi yapışmıştım. Eğer kıpırdarsam adım kadar emindim ki uyanırdı. Daha üç dört gün önce bir daha mutlu olamayacağımı düşünürken şimdi ise mutluluktan göklerdeyim.Ömer 'in dün akşam söyledikleri beni hala tedirgin ediyor. Bir yanım Ömer le konuş, artık kimse üzülmesin derken bir yanımsa, hayır dur sen çok üzüldün şimdi sıra onlarda diyor. Galiba kartımı ikinci seçenekten kullanıcam. Ömer bana döndüğünde gözlerini açtı. " Kokunu özlemişim" Ömerin uyku sersemi iken söylediği söz benim amaçsızca gülümsememe sebep olurken. Ömer iyice kendine geldi. Ömere bakıp "günaydın" dedim. Ömer bana bakıyordu,hızlıca elini belime atıp beni kendine çekip başını boynuma gömdü. "Şu an gerçeksin, kollarımın arasındasın. Kokunu nefesini hissedebiliyorum. Bu anın rüya olmasından o kadar korkuyorum ki." Ömere sarılıp " Burdayım, bu bir rüya değil bundan sonra hep böyle uyanacağız." Ömer beni adete içine sokmak istermiş gibi sıkı sarılırken bende ona sıkıca sarıldım. Uzun bir süre birbirimize sarılı yatarken Ömer yavaş yavaş benden ayrıldı. Ben "kahvaltı edelimi?" diye sorarken Ömer kafasını olumlu anlamda saladı ve yataktan kalkıp. Banyoya gitti. Ömeri gitmesiyle yatağa daha sıkı gömülüp gözlerimi kapadım. Bu olanlar gerçek olamazdı. Ömer beni affetmişti. Burnuma konulan öpücükle gülümsedim"kalk artık uykucu." gözlerimi açtım. Ömer duştan çıkmış, tişört 'ünü gidiyiyordu."Kahvaltı hazırlıyorum " yüzündeki o gülümseme ile odadan çıktı. Yataktan kalkıp duşa ilerledim. Hızlıca duş aldıktan sonra giyindim. Aşağıdan gelen güzel kokularla merdivenlerden indim. Ömer masaya otururken bende yanına oturdum. Kahvaltımı etmeye başlarken Ömer beni izliyordu. " Defne ilişkimizi herkese açıklamak istiyorum" Ömere bakıp sakince "Tamam" dedim. Ömer şaşkınlıkla bakıyordu. Ömere bakıp " oyunu kimseye söylemicekmisin?" Ömer kahvesini masaya a bırakıp "söylemicem Defne . Yengem senin bana doğruları söylediğini bilmicek. Herşey eskisi gibi olucak, yengem bu oyunun devam ettiğini sanacak. Ömere endişe ile baktım." Kormalımıyım Ömer " Ömer sandalyesini bana yaklaştırır." Senin bundan sonra senin korkman için hiç bir sebep yok tamamı" Ömere gülümseyip kahvaltıma geri döndüm. Uzun süre sesiz kaldıktan sonra Ömere baktım " Galo" nun teklifini biliyorsun. Fakat ben kabul etmicem. İşime kaldığım yerden devam edicem. " Ömer beni dinledikten sonra bana baktı." Sen nasıl istersen öyle yap, bu senin hayatın Defne. " Kahvaltı yaptıktan sonra Ömer hazırlanmaya çıktı bense ortalığı topladıktan Galo'nun sekreterini arayıp. Toplantı yapmak istediğimi söyledim. Ben koltukta otururken Ömer koltuğun arkasından sarılarak başını omzuma koydu" Eşyalarını almaya Şükrüyü gönderirim " Ömer'in nefesi boynuma çarparken" Gerek yok, Galoyla buluştuktan sonra eve gidip alırım. "Ömer boynuma küçük bir öpücük kondururken" tamam, ben çıkıyorum. Akşama Sinan'nın yemek sözü var. Oraya gideriz. " Ömere dönüp gülümsedim. Tamam bana uyar,artık hazırlanmamam gerekiyor yoksa her kalıcam." Ömer dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıtı. Ben yukarı çıkarken o ise kapıdan çıktı. Giyinme odasına girdiğimde burda kalan elbiselerimden birini giyip. Saçımı yaptım. Evin anahtarını çantama atıktan sonra rahat taksi çağırdım.
Tüm işlerimi halletikten sonra anneannemden son kalan eşyalarımı alıp. Eve geçtim Ömer hala gelmemişti. Eşyalarımı yerleştirdikten sonra kahve yapıp koltuğa oturdum. Sehpanın üzerinde duran kitabıma baktım. Ayağa kalkıp kitabımı aldım son kaldığım yerden okumaya devam ettim. Hayatım o kadar normal gidiyor ki, korkmuyor değilim bu normallikten. Ömer ne planlıyor hiç bir fikrim yok, fakat anladığım kadarıyla oyunun devam etmesini istiyor. Bundan sonra bende oyunu Ömer'in istediği gibi oynıcağım. Kapının kapan sesi ile kitabı bırakıp ayağa kalktım. Ömer gülümsemesiyle bana yaklaşırken aniden gelen öpücükle şaşarsamda hemen karşılık verdim. Birbirimizden ayrıldığımız. Ömer yüzümü ellerini arasına alıp, burnumu öptü ve sakince "hazırmısın" dedi. Ömer'in gözlerinin içine bakıp "neye?" diye sordum. Ömer'in yüzü bir anda düşerken "senin canını yakanların, canını yakmaya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ
FanfictionBir kadın zamansızca gelen, Bir adam zamansızca gelen kadını hayatının merkezine sokan. Onların hikayeleri güzel başlamıştı, adamı çok değişmişti kadınmı.