Herkese merhaba arkadaşlar. Umarım bölümü beğenirsiniz. Açıkçası benim içime hiç sinmeyen bir bölüm oldu. Bu bölümü biricik dostum @bluecatlove12 ye ithaf ediyorum.
Hayat bir mucize ama asla bu mücize karşılıksız gelmiyor. Ama asıl mucize olan benim kendi mucizemi kendim yaratmam. Tamam bazı unsurlar buna yardım etmiş olabilir. Fakat hayatımdaki en büyük dönüm noktam Neriman hanımla tanışmamız. Bana en büyük kötülüğü yapanda en büyük hediyeyi verende Neriman hanım . Ona bir minet borcum var. Ömer yanımda sessizce araba sürerken bende yola bakıyordum. "yengeme bu oyunu bittireceğini söyle" Ömer 'e baktım. Gayet sakindi." Niye böyle bir şey yapıyorum. "Ömer' e sorduğum soru ile arabanın durması bir oldu. Anladığım kadarıyla gelmemiz gereken yere gelmiştik." öyle olması gerekiyor Defne bu oyunu daha fazla sürdüremeyeceğini söyle ona " sessizce" Tamam "dedim. Kapıyı açıp arabadan indim. Ömer yanıma doğru gelirken bense kapıya doğru ilerledim. Geldiğimiz yer deniz kenarında bir balıkçıydı. Ömer elimi tutup" herşey yolunda Defne, bana güven. " dedi. Elini sıkıp ona baktım. İçeri girdiğimizde Sinan Yaseminle bir masada oturuyorlardı. Hızlı adımlarla onlara doğru ilerledik. Sinan ve Yasemini öptükten sonra bizde oturup sipariş verdik. Sinan eline bardağını alıp konuşmaya başladı" Bu akşam burda toplanmamızın asıl sebebini söylüyor 'um biz Yaseminle evleniyoruz " Sinan' ın verdiği haberden sonra hepimiz birbirimize bakıyorduk. Ömer birden kalktı ve Sinana sarıldı" Tebrik ederim kardeşim çok sevindim " Bende ayağa kalktım." Çok tebrik ederim " diyerek Yasemine sarıldıktan sonra Sinana döndüm. Onada sarılıp tebrik ettim. Yemeklerinizi gelirken bizde iş konuşmaya başladık. Ana konumuz benim koleksiyonumdu. Nerede yapacağımızı, hangi mankenlere çalışacağımızı konuştuk. Ömeri sonunda çizimleri görmesi işin ikna ettim. Yemeğimizi yedikten sonra biraz daha oturup kalktık. Mekandan çıktığımız da içkili olduğumuz için taksimetre dağıldık. Taksiye bildiğimizde kafamı Ömer 'in omzuna koydum. Ben gözlerim kapalı dururken. Ömer ellerimi ellerimin arasına almış yavaş yavaş okşuyordu. Eve geldiğimizde taksiden inip kapıya doğru hızla ilerledim. Ömer arkamdan gelirken bense çoktan kapıya dayanmış onu bekliyordum. Ömer hızlıca kapıyı açtı. Kendimi içeri atarken Ömer de kapıyı kapatı. "sıcak süt" kafamı olumlu yönde çevirirken kendimi koltuğa attım. Üstüme yanda duran bataneyi koyarken Ömer elinde iki fincanla yanıma geldi. Beni gördüğü anda değişen yüz ifadesiyle adımlarını hızlandırıp yanımda bitti elini alnıam koyduktan sonra kaşlarını dahada fazla çattı. "Çok fazla ateşin var." Ömer hızlıca bataneyi üstümden çekmeye çalışırken bense bir ucundan tutmuş kendime çekiyordum. "Ya üşüyorum, bırak" Ömer hızlıca bataneyi çekip bana baktı. "Hemen yukarı çıkıp yat. Bende çorba yapıp gelicem." Ömer 'in tatlı tatlı söylediği sözlerden sonra battaniyeye doğru attıldım."onu bırakıyorsun, fazla giyinme sakın " yüzümü sonuçtur Ömere baktım. Çabucak yukarı çıkıp kendimi yatağın üstüne attım. Az bir süre öyle kaldıktan sonra üşümem dahada artınca hızlıca giyindim ve kendimi yorganın altına soktum. Ne kadar yattım bilmiyorum ama Ömer odaya geldiğinde Hızlıca yanıma geldi. Elindeki aletle ateşini ölçerken ona baktım. Kaşları herzamanki gibi çatıktı. "Çok üşüyorum" Ömer cihazın üzerine bakarken bende ona bakıyordum "38.9 Defne. Sen ne ara bu kadar hasta oldun." Ömere tuhaf tuhaf baktım "Bu kadar endişelenme. Beni yüksek ateş hastalığım var." Ömer tepsiyi alıp yanıma oturdu. "Ne çorbası bu."elinde üflediği çorbaya bakarken sorduğum bu soruyla durdu" tavuk suyu çorbası "Ömer üflemeye devam ederken güldüm." ölmem dimi? " gülümserken bana baktı" sana bir kere yemek yapmıştım" kaşığı bana doğru uzatırken ona tereddütle baktım. "kendim yerim, bedenimi buna elverişli" Ömer kaşığı bana verirken bende çorbadan yerken oda bana bakıyordu "ellerine sağlık güzel olmuş." diyerek kaşığı bıraktım. "o bitecek Defne." Ömere bakıp usulca çorbamı içmeye devam ettim.
Gece boyunca hiç konuşmadık böyleydik işte eski gibi değildik. Konuştukça birbirimizi kırıyoruz. İkimizde aramızda ne olduğunun farkında değiliz. Aramızdaki tüm engeller kalktı fakat biz yinede olamadık. Araya kavgalar, kırgınlıklar girdi. Ne eskisi gibi bakıyoruz birbirimize ne de olabiliyoruz. Ne yapacağımı bilmiyorum. Canım acıyor. Ömer bana eskisi gibi bakmadığı için çok canım acıyor. Uyku gözlerimde ağırlığını hisettirirken. Yanımda uyuyan adama baktım. Uyurken bile huzursuzdu. Uyurken bile kendini bırakmamıştı. Uykuya bile güvenmiyordu. Bana güvenmediği gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ
FanfictionBir kadın zamansızca gelen, Bir adam zamansızca gelen kadını hayatının merkezine sokan. Onların hikayeleri güzel başlamıştı, adamı çok değişmişti kadınmı.