KAÇMAK

2.1K 114 3
                                    

Herkese merhaba umarım iyisinizdir. İnşallah bölümü beğenirsiniz . Leonardo DiCaprio oscar aldığına göre bölümü yayınlaya bilirim. Bir çeşit totem yaptım diyelim. Hepinizi öpüyorum. Kısa zamanda benim beklemediğim kadar fazla okunma sayısı oldu. Hepimize çok teşekkürler. 😘🙋👪

Ömer yüzüme bakarken bana dahada fazla yaklaşıp ellerini tezgahın üstüne koydu. Üzerime eğilip kulağıma yaklaştı '' Tehdit mi bu '' .Ömerin nefesi boynuma çarparken derin bir nefes aldım. ''Hayır değil sadece gerçekleri söyledim. Bunu sen bana söylettirdin , ne yapmaya çalışıyorsun.Ben anlamıyorum bi yakınsın bi uzak çözemiyorum. Sanki beni her an bırakıp gideceksin gibi.''Ömer elini yüzüme koyup dahada yaklaştı '' O senin huyun Defne. '' Ömer beni öpmek için yaklaşırken başımı geri attıp uzaklaştıp Ömeri itterek tezgahtan yere indim '' Ben hazırlanıyım, çalışmam gerek '' . Ben yukarı çıkarken Ömerde arkamdan geliyordu ''Bu gün hafta sonu '' .Ben odaya girdiğimde Ömer kendiğini yatağa attı.'' Gitme işe, beraber vakit geçerilim bu gün '' ben kıyafet seçerken Ömer ise yatağa uzanmış beni seyrediyordu. '' Olmaz , yapmam gereken çizimlerim var,üstelik akşam üstüde ropörtaj vericem.'' Ömer kafasını gömdüğü yastıktan başını kaldırı'' En azından öğlen beraber yemek iyelim .'' üstümü giyinirken Ömere olumlu cevap verdim. Ömere inanmak istiyorum,her zamanki gibi inanmak istiyorum.Ama beni bu kadar çabuk affetmesi çok saçma . Anlam veremediğim bir şeyler yapıyor. Üstümü giyindikten sonra odadan çıktım. Ömer yatakta otururken elinde ki telefona bakıyor du. Yatağın üstünden telefonum alırken Ömer kafasını kaldırıp bana baktı " Böylemi gidiceksin". Ömer'in bu sözünden sonra üstüme baktım. Kalem formundaki siyah elbisemin tek iddialı yanı göğüs dekoltesiyidi. Ömere bakıp sakince "evet te bi sorun mu var elbisemde" beni birkere daha sürdükten sonra "yok güzel, güzel olmuş." Telefonumu çantama attıktan sonra Ömere baktım " Sen ne yapacaksın bu gün" Ömer yataktan kalkarak bana yaklaştı, ellerini belime sarıp beni kendine çekti. " Kahve yapıp, son moda dergilerini kontrol edicem" Ömer bana daha da yaklaşırken gülümsedim "Fazla sıkıcı bir planın varmış." Burnuma kondurduğu öpücükle irkildim. " Daha eğlenceli bir planın varsa uygulayabiliriz." gülümsemem dahada artarken "Tek planım işlerimi bitirmek bence buda çok eğlenceli" Ömer benden uzaklaştı ve bi anda gülmeye başladı "Sen ne ara bana dönüştün" anında cevap verdim "Seninle yaşamaya başladığımdan beri, üzüm üzüme baka baka" Ömer nadir görülen kocaman gülümsemesini bana yollarken " Balla ben memnunum bu durumdan, en azından daha az konuşuyorsun." Dalgaya karışık söylediği bu sözlerden sonra ona baktım. Ben gülmeye başladığımda oda yeniden güldü. Saate baktığımda fazlasıyla geç kaldığımı farkettim. " Geç kalıyorum gitmem gerek ben seni ararım" Ömere öpücük yollayıp hızlıca merdivenlerden indim. Kapıdan dışarı çıktığımda taksi beklemeye başladım.

Şirketten içeri girdiğimde sekreter ve bir kaç çalışandan başka hiçbir kimse yoktu . Odama girdiğimde beni bekleyen bir sürprizle karşılaştım." Ne işiniz var burda" Deniz Tramba koltukta oturmuş kahve içiyordu. "Sekreterin iyi değil galiba, senden öğrenmesi gereken bir şeyler var." Sinir bozucu sesinden sonra "Niye gelmişsiniz." Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim " Seni görmek istedim Defne, Ömerle birlikleymişsin. Gerçi her kadının hayalidir bir iplikçi olmak. Ama neyse biz gelelim asıl mevzumuza. Bana ayakkabı çiz Defne bende sana karşılığında bir çek veriyim. Açık bir çek." Sahte gülümsemem sönerken " Böyle bir şey asla olmaz. O bir kereydi. Üstelik bir daha asla böyle bir salaklık yapmam." Koltuktan kalkıp yanıma geldi "Bir daha düşün Defne, ikimizde hiç birşey kaybetmeyiz kazançlarımız daha fazla olur hatta." Ben cevap vermiyorken elindeki kahveyi masanın üzerine koydu "kahve içinde teşekkürler." Kapıyı kapattığında koltuğa oturdum. Bu adam cidden manyak. Onu bir kez görmem beni sinir etmeye yetiyor. Her seferinde gelecek galiba.

Çizdiğim ayakkabının topuğunu silerken. Birden kapı açıldı kapıya doğru dönmemle Ömer 'i karşımda görmem bir oldu. Ömer kapıyı kapatığında hızlıca oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. Dudaklarımı onun dudaklarına bastırdığımda ilk baş şaşırmaya sonradan bana karşılık verdi. Ayrıldığımız da kollarımı sıkıca beline sardım. O da bana sarılırken "noldu?" diye sordu. Ömer den ayrılıp çantamı almak için masaya ilerledim. Telefonumda aldıktan sonra " Yemekte anlatırım. Çok acıktım" dedim. Biz kapıdan çıkarken Sedef te kapının önündeydi "Defne Hanım bende sizin yanınıza geliyordum gazeteciler aradı. Eğer müsaitseniz saat üçte look ta buluşmak istiyorlar." Sedef gülümseyip müsait olduğumu söyledim. Ömer le look 'a girdiğimizde boş bir masaya oturup sipariş verdik. Yemekler gelene kadar sustuk yemeğinden bir çatal aldıktan sonra Ömere baktım gözlerini bana dikmiş bakıyordu " Deniz geldi, kirli oynamamı istiyor" Ömer' in gözlerini sinir bürürken bana bakmaya devam etti. "Açık çek teklif etti." Ömer'in yüzü gerildi, arkasına yaslandı "Amacı ne bunun" sinirle söylediği bu sözlerden sonra gözlerimi kaçırdım. " Bilmiyorum, ayakkabıyı ona sattığımda sizinle aram bozulmuştu acaba yeniden böyle bir şey mi planlıyor." Ömer yemeğine geri döndü " Tek amacı huzursuzluk yaratmak." Ömer in söylediği bu sözlerden sonra ona baktım sessizce yemeğimize devam ederken. Ömere hak verdim. Konuyu değiştirmem gerekiyordu. " koleksiyonu bitirdim, fakat bir tanesinin topuğundan hiç emin değilim. Çizimleri görmek istermisin." Ömer gülümserken suyundan bir yudum aldı " Bitirdin mi? Görmek isterdim ama uygun olmaz artık lansmanın da görürüm." "Tamam, sen bilirsin." yemeğimizi yemeye devam ederken , Ömer 'in telefonu çaldı. O Sinan' la konuşurken bense yemeğime devam ettim. Ömer telefonunu kapatığında yemeğimiz bitmek üzereydi. " Sinan akşam buluşalım dedi, ne yapalım " Ömer 'e baktım. Aslında iyi gelebilirdi. "Olur, bizde iyi gelir." Ömer ayağa kalktı yanıma gelerek " Şirkete geçelim mi maliyetle toplantı varmış." Ömer yanağıma küçük bir öpücük kondururken başımı ona doğru çevirdim. " Sen git zaten birazdan gazeteciler gelir. Bende burdan direk eve geçerim." Ömer ceketini giydikten sonra çıktı. Bense bir kahve söyleyip beklemeye başladım.

Yarım saat kadar bekledikten sonra gazeteciler geldi. Selamlaştıktan sonra röportaj için gerekli hazırlıkları yaptılar.
"Merhaba Defne Hanım. Bize Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Size ilk sorum, ayakkabı tasarlama ya nerede ve ne zaman başladınız?" Derin bir nefes
" Aslında üniversitede tasarım okumak istiyordum fakat sonradan sorunlar çıktığı için Turizm Otelcilik Okudum. Bir süre bazı işler de çalıştım onradan passionis 'te işte Ömer İpekçi'nin kişisel asistanı oldum. Ömer İplikçi benim çizimi olan yeteneğimi farketti ve bana özel bir kursta eğitim verdi. Hikayem böyle başladı. Dedim.
" peki hiç ben yapamayacağım dediğiniz bir an oldumu?" Gülerek
" Hayır böyle bir an olmadı Çünkü ben bu işi yapmak istiyordum ve her türlü zorluğa da katlanma gerekiyordu. "
" Peki bu işe girerken yanınızda kimler vardı, size destek çıkan isimler kimlerdi?
" En başta Ömer İpekçi ve Sinan Karakaya oldu. Ailem, arkadaşlarım daha doğrusu bütün yakın çevrem bu işte yanımdaydı."
" Ömer İplikçi ile ortak hazırladığımız koleksiyon çok beğenildi. Zaten adınız bu koleksiyonla duyuldu.
" Evet o koleksiyon kariyerimin ilk haftalarında hazırlamam gereken bir koleksiyonda ve çok korkuyordu yapamazsam diye fakat lansmanın sonra gelen yorumlar bana doğru bir şey yaptığımı hissettirdi."
"Birazda çocukluğunuza inelim, nasıl bir çocuktur." Yerimde kıpırdayıp suyundan bir yudum aldım.
" O yıllar aslında en çok özlediğim zamanlar. Dertsiz yaşamak çok güzeldi. Bide ben biraz yaramaz bir çocuktum. Böyle birşeyler karıştırdığım da hemen evden kaçardım. Haliyle ailemde beni arayıp duruyordu. İlgi üzerindeydi hep."
" anlaşılan çok eğlenceli zamanlar getirmişsiniz. Birazda aşka gelelim. Genellikle tasarımcıların duygularıyla olağan üstü güzel tasarımlar çizdiklerini biliriz. Sizinde bir süredir ilham kaynağınızın Ömer İplikçi olduğu söyleniyor" . İşte asıl soru gelmişti. Oturuşumu dikleştirip cevap verdim.
" Evet, aslında uzun süredir beraberiz. İlişkimizi daha az gözler önünde yaşamaya dikkat ediyorduk fakat beceremedik"

Röportaj bittikten sonra eve geçtim. Ömer evde değildi. Üzerimi değiştirdikten sonra aşağı indim saat henüz erkendi. Mutfağa girip kahve yaptım. Masanın üzerinde duran kitabımızda alıp bahçeye çıktım. Sandalyeye oturdum. Bir süre sonra bahçe kapısından Ömer dışarı çıktı. " Burdamıydın" Ömer hızlıca yanıma geldi. Kollarını sıkıca bana sararken bende ona sarıldım. " Çok korktum beni bırakıp gittin diye çok korktum. Ben seni bıraksam bile sen beni bırakma Defne." Ömer dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bende ona karşılık verdim. Ayrıldığımız da ellerimi yüzüne koydum " Kaçıp gitmek için hiç bir sebep yok Ömer, ben kaçıp gitmeyi çoktan bıraktım."

ZAMANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin