Herkese merhaba arkadaşlar. Umarım bölümü beğenirsiniz. Çok güzel yorumlar alıyorum bunun için çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum.
Bugün benim günüm. İlk baş garsondum sonra asistan oldum. Şu an ise tasarımcıyım. Başarılı bir tasarımcı. Oturduğum sandalyeden hızlıca kalkıp, odadan çıktım. Bugün büyük gün aylardır uğraştığım tasarımlarım inzanaların beğenileri e sunulacak. O kadar heyecanlıyım ki, acaba beğenecekler mi? Asansörün kapısı açıldığında içindeki insana baktım. "aa kuru kız" Koray beye gülümseme atarken içeri girdim. "Merhaba Koray Bey" dedim. O ise bana yaklaştı ve kulağıma doğru eğildi. "Kız zengin olmuşsun" bağırmasıyla geriye doğru çekildim asansörün'ün kapılarını açılmasıyla Hızlıca çıktım. Koray Bey arkamdan gelirken bana bir şeyler anlatıyordu. Hızlıca Ömer'in odasına girip kapıyı kapatım. Ömer hızlıca kafasını kaldırıp bana baktı gülümsemesi yüzüne yayılırken asistan odasına baktım. Ece odada değildi. Hızlıca camın sitrefor'unu indirdikten sonra Ömere doğru ilerledim. Yanına gittiğimde masanın üstüne otururken Ömer oturduğu yerden kalkıp önüme geldi. Üzerime doğru eğilip, beni masa ile kendi arasında sıkıştırdı " Ben çok aq, ya beğenilme se. Zaten sende bakıp hiçbirşey söylemedin, beğenmedin işte. Ömer boynuma yüzüm arasında bir yere öpücük bırakırken." Fikrimi söylemek için son günü bekledim çünkü seni biliyorum,illa bir değişiklik yapardın."boynuma üfleyerek söylediği bu sözlerden sonra irkildim. Ömer hiç kıpırdamadan dururken nefes aldım. "peki beğendin mi? Ömer kafasını kaldırıp bana baktı." Çok güzeller. Bazılarında biraz ürkeklik var. Renk tonların, ince detayların olağan üstüler. Bu akşam herkes bu genç ve güzel tasarımcıya hayranlıkla bakacaklar. Yüzüme gülümseme yerleştirilen Ömeri kendime dahada çok çektim. Ömer dudaklarını dudaklarıma kapatınca bende ona karşılık verdim. Uzun öpüşmenin sonunu Çalan kapı getirdi. Hızlıca Ömer den ayrılıp ayağı kalktım. O ise dudağındaki ruh izini yok etmeye çalışıyordu. Tok sesiyle "gir" dedi. Ece elinde not defteri ile içeri girerken gözü bana kaydı. Ona sahte bir gülümseme yollarken. O gözlerini Ömere çevirmiş günlük programını anlatıyordu. Nedense bu kızı hiç sevmedim. Bu kızda birşey var. Bakışları bir tuhaf. Ömer Ece'nin söyledikleri dinlerken masanın üzerinde duran kayıtlardan birini aldım. "Gitmem gerek, hazırlanıcam. Akşam geç kalma. Seni seviyorum" kağıdı Ömer 'in önüne bıraktıktan sonra hızlıca odadan çıktım.
Eve geldiğimde Şükran teyze mutfağı temizliyordu. Ona selam verdikten sonra hızlıca yukarı çıktım. Duşun suyunu açıp hızlıca soyundum. Duştan çıktığımda Ömer eve gelmişti. Aşağıdan konuşması geliyordu. Kiyafetimi kılıfından çıkardıktan sonra yatağın üstüne koydum. Giyindindikten sonra aynanın önünde kendime baktım. Ten rengi tonlarındaki oldukça. İddialı olan elbiseye baktım. Ömer kapıdan içeri girerken bana baktı. " Bu kadın benim Defnem mi?" Ömere doğru dönüp ona sarıldım "Korkuyorum, ya beğenilmezse" Ömer saçlarıma öpücük kondurduktan sonra burnunu saçlarım gömdü " Beğenilecek" sessizce söylediği bu sözlerden sonra burnumu boyun girintisine soktum. Kokusu bütün bedenimi sararken zor da olsa ondan ayrıldım. " Hazırlanman gerek yoksa geç kalıcam, bende makyajımı yapmalıyım." Ömer beni adete içine sokmak istermiş gibi yeniden sarılırken şakalarıma bir öpücük bırakıtı. "Tamam hazırlanıyorum. Zaten bir saate çıkmamız gerek" Ömer duşa doğru ilerlerken bende makyaj yapmam için oturdum. Su sesi beni rahatlatırken aynı zamanda sevdiğim şarkıya eşlik ediyordum. Rujumu da sürdükten sonra, ayağı kalkıp hızlıca aşağı indim. Sanki zaman geçmiyordu, içimde bir sıkıntı var birşeyler olacakmış gibi hissediyorum. Kendimi koltuğa bırakıp saate baktım. Daha çok vardı anlaşılan Ömer erken gelmişti. Ayağa kalktıp su içmek için mutfağa doğru ilerledim. Bardağıma su döktükten sonra içmeyerek tezgahın üstüne bıraktım. Arkadan belime sarılan ellerle irkildim. "Çok güzel olmuşsun" kulağıma gelen bilindik tanıyla gülümsedim. Naif öpücüklerini boynuma bırakırken usulca "acıktım" dedim. Doğru acıkmıştım. Sabah kahvaltı bile etmemiştim ve saat 4'e geliyordu. Yavaşça Ömere doğru döndüm. Siyah takımıyla karşımda dururken dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Ömer gülümserken benden ayrıldı. "Ne yemek istersin papatya" şu sıralar bana papatya diyordu. "Farketmez ama çok açım" az önce bıraktığım suyu içerken Ömer de dolaptan bişeyler çıkarıyordu. "Sabah kahvaltı etmedin. Şirkettedemi yemedim?" yüzüme suç işlemiş çocuk ifadesi yerleştirirken, kaşlarını çattı. "Doktor ne dedi Defne. Kilo alman lazım, ama sen inatla yemek yemiyorsun." bardağı bıraktıktan sonra masaya oturdum "Tamam söz veriyorum bundan sonra yemek iyicem." Ömer bana yemek hazırlarken bende kalkıp tabakları masaya koydum."Ömer ben bu oyunu resmi olarak bitiricem. Biliyorsun bu koleksiyon için sinyörden yüklü bir ödeme aldım. Neriman hanıma çeki verip kurtulcam. " Ömer hızlıca bana döndü yüzündeki ifade beni korkuturken" Ben artık kimse zarar görsün istemiyorum Ömer. "Ömer ellerini beline koydu" Na nasıl? Böyle bir şey olumıyacak Defne! Sana yaptıklarını hepsinin bedelini ödeyecekler. " Hızlıca ayağı kalktım" Senin tek amacın intikam almak başka hiçbir derdin yok. Belkide benide kullanıyorsun sonuçta sende bir İplikçisin" Ömere karşı sarfetiğim sözlerden sonra hızlıca kapıya doğru ilerledim " Sakın gelme Ömer! Sakın seni bu akşam hatta bir süre yanımda istemiyorum." Ömer hızlıca beni duvara yaslarken bileklerimi tuttu. "Gidebileceğini mi zannediyorsun. Beni kendine bu kadar başlamışken gidemezsin, izin vermem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ
FanfictionBir kadın zamansızca gelen, Bir adam zamansızca gelen kadını hayatının merkezine sokan. Onların hikayeleri güzel başlamıştı, adamı çok değişmişti kadınmı.