24.Bölüm

778 30 1
                                    

Alevler büyürken gözlerim kapanmaya başlıyordu.Kahramanım yine yoktu.Güçlü kollar belime sarıldığında yanıldığımı anlayıp gülümsedim.

-''Aptal kız ''diyordu.Kafamı her zaman ki gibi boyun girintisine koymaya çalıştım.Ama onu yapacak gücüm kalmamıştı.Ciğerlerim oksijenle buluştuğunda birinin uyanmam için vücudumu sarstığını hissediyordum.Tepki vermek istiyordum ama yapamıyordum.Endişeli bir ses.Gurur'a ait olmadığını anladığımda gözümden bir damla yaş yere süzülüyordu.

Ses Mirza'ya aitti.Kahramanıma ait değildi.Vücudum havalandığında öfkeli sesi kulaklarımı acıtıyordu.Kime kızıyordu ki ? Tek suçlu kendisi iken.

Neden kurtarmıştı ki ? yaşarken öldürürken. sonunda gücüm kalmadığında başımı Mirza'nın göğsüne dayadım.Karanlık beni ele geçiriyordu

Gün ışığı parıldıyordu.Gurur'la dans ediyorduk ellerimi boynuna dolamıştım dudakları yaklaşırken kolumda soğuk bir el hissedince yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım.Doktor varsaydığım bir adam yavaşça kollarıma dokunuyordu.Çok acı vericiydi.

Mirza'nın sesi araya girince gözlerimi yeniden kapattım soğuk bir sesle

-''Çıkabilirsiniz doktor bey '' dedi.Uyandığımı bilmiyordu.Bir elini yavaşça yüzüme dokundurup hızlıca geri çekti.Kafasını yanımdaki yastığa koyduğunda zor duyulan bir sesle

-''Özür dilerim ufaklık,Seni bu işlere karıştırmak istemedim.Gurur senin sevgini haketmeyen birisi "dediğinde gözlerimi yavaşça açtım ve kalkmak için kendimi zorladım.Kuruyan boğazımı ıslatmak için yutkunarak

-''sen mi hakediyorsun ?!"dedim.Şaşırmış gibiydi bir elini belime koyup

-''Eylül gerçekten konuşabiliriz seni incitmek istemiyorum'' dedi.Gerçekten sinirleniyordum uzaklaşıp

-''Mirza,İlk önce sevdiğim adamı sonra en güvendiğimi aldın elimden yetmiyor mu sence de ? '' diye sordum.Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı

-''Senden bu kadar çabuk vazgeçen birinin seni sevdiğini sanmıyorum Eylül ''dedi.Haklıydı ne diyeceğimi bulamayarak bakışlarımı yere indirdim.Çenemden tutup yanağıma düşen gözyaşını sildi

-''Senin canını yakmak çok kötü benim için hala anlamadın mı ? '' diye sordu.Hayatımı kabusa çeviren adamla oturup dertleşmeyecektim.Telefonum çalınca açmak için uzandım.Ama Mirza benden önce davranıp telefonu duvara fırlatmıştı

-''Ne yapıyorsun arayan babamdı ! ''dedim ağlayarak.Gözlerindeki soğukanlılık yine kendini göstermişti

-''Birazdan senin için yiyecek bir şeyler hazırlarım,Dinlen ''dedi ve hızlı adımlarla odadan çıktı.Gurur üzülmüşmüydü acaba ? gözlerimi kapatıp çocukluğumun geçtiği evi düşündüm

Tüm anılarım,mutlu olan son anlarım,annemin fotoğrafları... Hepsi kül olup gitmişti.Kollarım yanmıştı köşedeki takvime baktığımda 2 gündür uyuduğumu farkettim.Babam beni kaç kez aramıştı.İnanmak istemiyordu demek ki öldüğüme.Zavallı adam benim yüzümden mutlu bir evlilik yaşayamamıştı bile.

Mirza odaya tepsiyle girince yorganı başıma çekip yatağa girdim.Ama yorgan başımdan çekilince gözlerimi devirip kalktım.yüzüne bakmadan

-''Yemek istemiyorum Mirza rahat bırak'' dedim beni umursamayarak bir kaşık çorbayı ağzıma yönlendirdiğinde ters bir şekilde,

''Sana rahat bırak dediğimi hatırlıyorum ''dedim gözlerini gözlerime çevirip

-''Bende umursamadığımı hatırlıyorum şimdi ağzını aç ''dedi kaşığı hızlı bir şekilde ittiğimde çorba Mirza'nın üstüne dökülünce ateş saçan gözlerini kazağına çevirdi.Bileğimi sertçe kavrayıp

Üvey kardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin