25.Bölüm

827 31 1
                                    

Kapının altından sızan kana inanmayarak baktım.Gurur'un olamazlardı değil mi ? geriye çekilip başımı ellerimin arasına aldım.Ağlayamıyordum.Gözlerimi dikmiş öylece kapıya bakıyordum.Kapı açılınca daha fazla dayanamadığım için dizlerimle yüzümü kapattım.İki soğuk eli yüzümde hissedince 

-''Uzak dur benden senden nefret ediyorum ! '' diye bağırdım.Ama ellerin sahibi ısrarcıydı.

çenemden tutup hafifçe kaldırdığında ancak anlayabilmiştim.Gurur ölmemişti.Yaralı da olsa o güzel yüzü karşımdaydı.Çatık kaşları daha da çatılmıştı.Kısık bir sesle 

-''Eylül kendine gel güzelim.Burdayım yanındayım.''sonunda ağlayabildiğim de olabildiğince güçlü bir şekilde kollarımı boynuna doladım.

O koku.

O kadar çok özlemiştim ki.Sanki bıraksam gidecekmiş gibi daha da sıkılaştırdım kollarımı.Vücudum havalandığında evin kapısından Mirza'nın cansız bedenini görünce kafamı Gurur'un omzuna gömdüm 

Her şeye alaya vurup gülen Mirza.Kanlar içinde öylece yatıyordu.Bana aşık oluşu onun ölümünü getirmişti.Gurur beni arabaya bıraktıktan sonra 

-''Mirza'yı halletmem gerek Eylül arabada kal ''dedi ve tekrardan eve doğru yöneldi.Bir süre gelmeyince biraz sakinleşmek için Gurur'un telefonunu karıştırmaya başladım.Ardı ardına gelen mesajlardan karıştıramadığım için mesajlara bakmaya karar verdim mesajların çoğunluğu

-Mutlu yıllar Gurur Bey ! 

-Nica senelere efendim.

-Kız kardeşinizin kaybı için üzgünüz. vb

Benimle ilgili olanlara değil de doğum günü kutlamalarına kafam takılmıştı.Bugün doğum günümüydü ? 

Arabanın kapısı açıldığında telefonu hızlıca aldığım yere koydum.Gurur ne yaptıysa soluk soluk kalmıştı.Bir süre eli direksiyonda öylece bekledikten sonra aniden dudağını dudaklarımda hissedince afalladım.Ne olduğunu sormadan kendisi 

-''Seni kaybedeceğimi düşünüp delirdiğim günler hatrına ''dedi.Geri çekilmesine izin vermeyip bende karşılık verdim.Daha sonra uzaklaşıp arabayı çalıştırdı.Yola bakarak 

-''Senden uzaklaşmak istedim.Umursamak istemedim.O aptal arkadaşınla takıldım.Ama ne oldu Eylül biliyor musun Eylül.?Hep sana geri döndüm.'' Bir şey demeden dinliyordum.Arada kısılan mavi gözlere bakıyordum.Tutuşu sıkılaşan ellerine.

Evin önünde durduğumuzda bir yanı küle dönmüş harabeyi andıran eve baktım.Elimi ağzıma götürdüğümde Gurur sinirli bir sesle 

-''Senin hatan değildi ağlamayı kes ''dedi.Babamın arabası görüş alanıma girince ağlamayı bırakıp arabaya doğru koştum.Eskiden okuldan almaya geldiğinde de böyle koşardım.Tek fark onun yanında annem de olurdu.

Yüzü sevinmekle şok olmuş arasında kalan babam kollarını ardına kadar açtı.O zaman küçük bir çocuk gibi hissetmiştim kendimi boğuk bir sesle 

-''Kızım çok korktum,annenden sonra seni kaybetmeyi kaldıramaz bu yaşlı adam bilmiyor musun ? ''diye sordu.''Mirza'nın babası da Mirza'yı merak ediyor''deyince yavaşça babamdan uzaklaştım.

Mirza öldü diyemedim.

Gurur olayı anlamış olacak ki babamdan izin alıp kaldığımız otele arabayı sürmeye başladı.Aklımı dağıtmam gerekti yoksa birazdan oturup ağlayabilirdim sormakla sormamak arasında kalmış bir şekilde 

-''Gurur senin doğum günün ne zaman ? ''diye sonunda sordum.Vücudu kasılmıştı soğuk bir sesle 

-''Eylül ben doğum günü kutlamam.''dedi.Nedenini sormaya cesaret edemedim.Ama artık her şey düzelecekti.O doğum gününü kutlayacaktım.Otele geldiğimizde hızlı bir şekilde arabadan indi.Kapımı bile açmamıştı.Ah ne bekliyordum.

Üvey kardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin