Multi ÖyFat😍 iyi okumalar :) OKUYUN LÜTFEN!Gençler sadece bir isteğim olacak sizden. Bir önceki bölümde sizlere bir soru sormuştum. Bölümün en son kısmında. Cevaplayın lütfen!! Ve bölümün sonunda size bir açıklamam olacak Şimdi bölümle sizi baş başa bırakayım.
BÖLÜM 5
-HANDE
Tavşanı okşadım ve biraz sevdim. "Çok tatlısın sen."dedim. O sıra tavşan kucağımdan zıplayıp korkuyla kaçtı. Arkamdan hırıltı sesleri duydum arkamı döndüğümde bir kaplan gördüm. Hayır! Hayır daha ölemem! Telefonuma baktım. Hiç sinyal çekmiyordu. Kahretsin!
Ne yapmalıydım ki? Yolun sonuna gelmiştim. Yanımda silahımda yoktu. Kapana kısılmıştım. Kaplan bana sert bakışlarını yollayıp üstüme yavaş yavaş geliyordu. 'Yapma ben çok tuzluyum tadını sevmezsin zaten' demem mi lazımdı? Bağırdım birisi beni duyup kurtarır diye. Ümit etmiştim. Sadece ümit. "YARDIM EDİN!"diye bağırdım. Geriye adımları atarken ayağım taşa takıldı. Yere düştüm ama kendimi hala geriye doğru götürüyordum. Tedirgin bakışlarımı kaplana gönderdim. Kaplan üstüme zıpladı. Gözlerimi sımsıkı yumdum ve kaplanı beni öldürmesini bekledim. Bir silah sesi duydum. Gözlerimi açtığımda karşımda Burak vardı. "Burak?" "Hande? İyi misin?"diyip yanıma koştu. Yere çömelip elini omzuma koydu. Burağa atılıp sarıldım. Burak şaşırsa da kollarını belime doladı ve bana sarıldı. Omzunda ağladım. Hıçkırıklarımın arasında ona sadece birkaç kelime söyleyebildim. "Çok -hıçkırık- korktum -hıçkırık- Burak. Sen -hıçkırık- olmasan -hıçkırık- ne yapardım?"dedim ve daha fazla dayanamadım. Burak eliyle saçlarımı okşuyor diğer eliyle sırtıma vurup güven vermeye çalışıyordu. "Tamam geçti bak buradayım. Korkma." Uzaklaştı ve bir eliyle gözyaşlarımı sildi. "Ağlama birde tamam mı?" Kafamı salladım. "Tamam."dedim ve gözlerimdeki yaşları sildim.
***
"Beni nasıl buldun?" Burak beni ayağa kaldırmış ormanda biraz olsun kafam dağılsın diye beraber yürüyorduk. "Sesler duydum. Aslında bende buraya kafa dağıtmak için gelmiştim. Senin sesini duyunca burayı nasıl bulmaya çalıştığımı hatırlamıyorum. Çok korktum sen öyle bağırınca. Başına bir şey gelecek diye ödüm koptu." Durup ona baktım. "Neden peki? Neden bu kadar korktun benim için?" Burak iç çekti. "Çünkü Hande ben sana değer veriyorum ve sana güveniyorum."
-MERT (Hande'nin kaçtığı yerden)
Hande'nin her ne kadar peşinden koşsamda yetişemedim. Bende eve doğru yürümeye başladım ama Hande aklımdan bir türlü çıkmadı. İçimden sürekli onu sorup duruyordum. 'Başına bir şey geldi mi ki?', 'Acaba söylediklerim ona ağır mı geldi?', 'Onu çok mu üzdüm?', 'Nerede şimdi?' Ah! Kafayı yiyordum. Bu kız aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Eve vardığımda arka bahçeden girip arka kapıdan girdim ve mutfaktan geçip salona geldim. Kızlar bana merak dolu bakışlarını yolluyorlardı. "Hande nerede?"diye sordu Melisa. Ne diyecektim ki ben? 'Kıza sevdiğimi söyledim o da benden kaçtı şimdi nerede olduğunu bilmiyorum' mu diyecektim? "Hava almaya çıktı."dedim yalan söyleyerek. Demet tek kaşını kaldırdı. Şüphelenmişti. "Emin misin?" Başımla onayladım. "Veresiye defterimde size bir yalan borcum olmadığı yazıyor."diye şakaya vurdum ama kimse gülmemişti. "Tamam tamam sustum."dedim. Hande ortalıkta yoktu ve ben şaka yapıyordum. Kimse haklı olarak tabiiki gülmezdi.
***
Aradan 1-2 saat geçmişti ama Hande hala yoktu. Telefonu da kapalıydı. Sanırım şarjı bitmişti. Ah Hande ya ah! Miray elleriyle yüzünü sıvazladı ve ayağa kalktı. "Ya bu kız nerede? Kesin başına bir şey geldi. Mert bak bilipte söylemiyorsan eğ-" ayağa kalktım. "Size dedim! Bilmiyorum hava almaya çıktı!"diye sesimi yükselttim. "Hande hava almaya çıksa çıksa 1 saatliğine çıkar ve sonra döner. Aradan 2 saat geçti sende bu normal mi?"diye sordu Öykü. "Nereden bileyim Öykü? Sanki Handeyi çok iyi tanıyormuşum gibi konuşuyorsun. Kız bana güvenmiyor bile."dedim. O an konuştuklarımız aklıma gelince sol yanımda bir acı hissettim. Tarif edilemez bir acı.
![](https://img.wattpad.com/cover/60133118-288-k995294.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Çeteler
Teen FictionBir grup acımasız kız... Akıllı kız çetesi... Acımasız kızlar... Bir grup acımasız erkek... Akıllı erkek çetesi... Acımasız erkekler... Onlar DÜŞMAN ÇETELER... Kimin akıllarına gelirdi barda sevdicekleriyle tanışacaklarına? Hele aynı okulda okuyorla...