Düşman Çeteler

DÇ

Bu bölüm tamamen erkeklerin ağızından yazılmıştır son kısımlarda kızlar devreye giriyor kısacası ikisinde ağırlıklı neyse uzattım djsjsjjsjs. İyi okumalar. (Multi Barış😍) şarkıyı dediğim yerde açığğğğnnn ve dans edebilirsiniz sjsksj🤗😂 multiye iki şarkı koyamadığımdan ikincisini siz açıın Bi zahmet djsjsjjsj😜😜

BÖLÜM 3

-BARIŞ

Kahretsin! Nereden bilebilirdim konuşmayınca nefessiz kalabildiğini? Ama saçmaydı. İnsan konuşamayınca niye nefessiz kalsın ki? Ama Elçin öyleymiş. Elçin dürtüyordum ama uyanmıyordu. Kızlar bana cırlıyorlardı. Bizimkiler onları sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Ambulansı arayıp hemen buraya gelmesini söyledim ve telefonumu umursamadan yere attım. Elçinin başını kucağıma koydum. Yüzü çok masumdu. Onun bir bad girl olma olasılığı çok düşüktü. Çünkü çok masumdu. Yüz hatları çok inceydi. Zarif bir yüzü vardı ve pürüzsüz bir teni. Ben resmen kızı kesiyorum ya! "Dayan Elçin dayan." Neden şu lanet ambulans gelmiyor? Bizimkiler daha fazla kızları tutamayınca beni bir kenara ittiler ve Elçini dürttüler ve bana dehşet bakışlarını yolladılar. "Senin yüzünden!"Diye bağırdı Demet. "Saçma sapan bir iddia için kızın sağlığını bozdun!"diye ekledi Hande. "Nereden bilebilirdim böyle olacağını?"dedim soğuk bir tonla. Kızlar son sözümü umursamayıp Elçinle ilgilenmeye devam ettiler. O sıra ambulans geldi. Hemen arabaya aldılar. 6 kişiyi kabul etmesede hemen gitmemiz gerektiği için inat etmedi ve arabaya aldı. Biraz işlemler yaparken Elçinin ağızını açıp eğildi. Durdurdum "Hop orada dur koçum! Napıyon sen?" "Suni teneffüs."Dedi adam. "Sen yapma ben yaparım." Hayır ya resmen kızdan yararlanıyordu bildiğiniz. Adam inkar etti. Fırsatçı! Ona dehşet saçan bakışlarımı yolladıktan sonra pes edip bana devretti. Tedirgin olmuştum açıkçası. Eğildim ağızına hava vermeye başladım. Tabi ki dudaklarım onunkilerine değiyordu. Kendimi çok... Tuhaf hissetmiştim. Bir sürü kızla öpüşmüştüm ama hiç birinde kalbim bu kadar hızlı atmamıştı ve vücudumu sıcak basmamıştı. Resmen soğuk olan ambulans arabasında yanıyordum. Kızlar bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Elçinden ayrılıp doktora baktım.  "Daha ne kadar yapmam lazım acaba?" Doktor nabzına baktı. "Nabzı düzenli atıyor şu an yavaş atıyordu. Bu kadarı yeterli teşekkürler." Derin bir oh çekip yerinde doğruldum. Kızlar bana 'sen hayırdır?' Bakışları atıyorlardı. Gerçi bende kendime bu soruyu soruyorum. Oğlum sen hayırdır?

+Sen doktora fırsatçı diyordun ama kendin çıktın Barış.

Sus gerizekalı iç ses!

+Kabullenemedin değil mi Barış? Kıza alt tarafı suni teneffüs yaptın sanırsın kız seni öptü.

Haklısın iç ses ama neden böyle onu anlayamıyorum. Daha önce hiç böyle şeyler hissetmemiştim. Çok yabancı bu duygular bana.

Hemen düşüncelerimden uzaklaştım ve Elçine bakmaya devam ettim.

Hastaneye sonunda vardığımızda hemen arabadan indik ve sedye ile giden Elçinin peşinden gittik. Yüzü solgundu. Ben ne yapmıştım bu kıza? Hemen acil müdahale odasına aldılar. "Siz lütfen dışarıya çıkın hasta ile rahatça ilgilenelim." Başımızla onayladıktan sonra dışarıya çıktık. Birkaç dakika sonra bizimkilerde gelmişti. Ama hala aklım Elçindeydi. Kendimi asla affetmeyecektim. Kız benim saçma sapan bir iddiam yüzümden hastanelik oldu. Ama bilemezdim.

-EKİN

Barışı ilk defa bu kadar endişeli görmüştüm. Kız için kendisini harap etmişti. Ne gerek vardı ya?! Fazla öküz gibi davrandım sanırım. Ama bu benim doğamda var. Yapacak bir şey yok. Barış ayağıyla tempo tutarak doktorun çıkmasını bekliyordu. Barış gergin ve endişeli olduğunda ayağıyla tempo tutardı. "Barış sakin ol."dedim. Barış bana kaşlarını çattı. "Kız benim yüzümden nefessiz kaldı. Pişmanım ve endişeliyim. Belki ölecek benim yüzümden. Nasıl sakin olayım Ekin?" Başımla onaylayıp omzuna vurdum destek için. Diğerleri de yanımıza geldi. "Kanka yavaş ya bir ayak vuruyorsun koridor inliyor."Dedi Taner. Çağatay kafasına vurdu. "Oğlum ciddi ol. Şu kızıl bozuntusu Elçin midir nedir içeride can çekişiyor sen espiri derdindesin." Barış ona dehşetle baktı. "Sensin bozuntu. Laflarına dikkat et Çağatay!" Çağatay kaşlarını çattı. Ne oluyordu Barışa? Bir kız için asla bizi karşısına almazdı. "Oğlum bir kız için bizimle tartışıyorsun seni anlayamıyorum."Dedi ve yanımızdan uzaklaştı. Ama Çağatay haklıydı. Barışta bir haller vardı. "Haklı oğlum sen böyle değildin."Dedi Mert. "Kanka ne oluyor sana?"diye sordu Fatih. Barış kafasını iki yana salladı. "Bilmiyorum oğlum ama bu kıza bir şey olacak diye ödüm bokuma karışıyor ya." Çenemi sıvazladım. Düşündüğüm şey olamaz sanırım. Yoksa bu çocuk Elçine mi aşık olmuştu? Sanırım ama bizler aşk olan duyguya sırtımızı dönmüş kişileriz. Böyle bir duygu bizde olması mümkün değildi. Hele Barışta hiç değildi. Barış tam bir buz şelalesidir.