Bilmem kaç derece miyop birinin net görmek için gözlüğe muhtaç olması gibi, nefes aldığımı tam olarak hissedebilmek için kokusuna muhtaç olmamla başladı her şey. O dokunuşu ancak bir annenin küçük kızının saç örgülerini çözerken parmaklarında hayal edebilirdim mesela, kırılacak bir şey gibi dokunulur mu saç tellerine? Oluyormuş işte. Iki elin parmakları kaç adımla, kaç kilometre gidebilir bir yüzde minicik ve nazikçe? Içimden yüze kadar diye başlayıp, sonsuzluğa saymaya niyetleneceğim. Tenine kenetler gibi sıkı sıkı sarılmak, asla bırakmazcasına sertçe tutmak elinden. Ama her şey bir yana kedi patisi kadar yumuşacık dokunuşlar barındırmak şefkatten.
Çok fazla şarkı var, düşünsene. Parmak hesabıyla -ki buna parmaklarım yetmiyor- saydığımda ülkelerce yürüyebileceğimiz ya da omzuna yatabileceğim kadar çok şarkı var. Hiç kimseyle paylaşmadan kenarda köşede o kadar fazla şey biriktirmişim ki, bekler gibi. Tensel varlığın buradan oraya kaç adım, tavana bakarak düşünüyorum. Çok yakınsın. Soluma dönüyorum, şizofrenik bir bicimde gecenin büyük bir kısmında silüetinle yaşıyorum. Buna isim vermek istemiyorum. Buna insanların klişeleştirdikleri hiçbir şey söylemek istemiyorum. Sen görüp, sen biliyorsun. Yalnız, tek bir şey var. Amaçsızca ve boşlukta öylece dolaşırken sana fena halde tutuldum.-"ZIFIRI GIZ" En kısa zamanda sizlerle.
- Sena Güneş.
![](https://img.wattpad.com/cover/63768462-288-k580708.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zifiri Giz
Teen Fiction"Dizlerin.." diyor önce. "Avuçların.." diye de ekliyor sonuna. İfadesizce yüzüne bakarken, dokunuyor yaralarıma titreyen elleriyle. "Acıyor mu?" diyor elleri gibi titreyen sesiyle. İçim gibi buruk bir gülümseme yerleşiyor dudaklarıma. Sağa, sola s...