BÖLÜM 2

72 8 0
                                    

"Uyanmadınmı hala kahvaltı hazır çabuk ol." bu sesle gözlerimi açtım.Bugün cumartesi.Başıma sebepsizce ağrı girdi.Kendimi hiç iyi hissetmiyorum nedense kötü bi his var yine.Kendi kendime "Saçmalama Kaan" diye düşünürken yine bir ses beni çağırıyordu.
-"Kaan hadi oğlum kahvaltı hazır"
-"Geliyorum anne!"

Gelen kokularla anlaşılan menüde omlet var. Elimi yüzümü yıkamak için lavaboya girdim.Yüzüme 3 kere su çarptıktan sonra kendime gelebildim.Birden gözüm aynaya takıldı.Öylece kendime bakıyorum."Allahım neyim var benim?" kendimi çok garip duygular içinde hissediyorum.

Askıda asılı duran havluyu aldım.Elimi yüzümü kuruladıktan sonra mutfağa gittim.Masaya oturdum.
-"Günaydın anne,günaydın baba"
-"Günaydın oğlum"diye cevap aldıktan sonra omlete ekmek banarak kahvaltıma başladım.Hava kapalıydı bugün.Yağmur yağacak galiba diye düşünürken telefonuma mesaj geldi.Whatsapp grubundan gelen mesaj şöyleydi:
Yağmur;
-Günaydın millet!
Melek;
-Günaydın Yağmur.
Hakan;
-Günaydın.Unutmayın bugün gidiyoruz sinemaya.
Salih;
-Ben tamamım arkadaşlar geliyorum Kaan geliyomu?
Melek;
-Yatıyodur kanka daha o uyanınca mesaj atar.
Ben;
Uyandım arkadaşlar.
Yağmur;
-Günaydın gidiyoruz dimi sinemaya?
Ben;
-Evet evet gidiyoruz.Saat 12'de beni alın evden sonra metroya biner gideriz.
Hakan;
-Olur kardeşim
Salih ;
-Tamam
Yağmur;
-Tmm
Melek;
-OK.
Çayım bitmişti.Bir bardak daha koyduktan sonra Babam;
-"Bugün öğledem sonra ikide uçağa biniyorum" Nereye gidiyor acaba yine bu adam.
-"Hayırdır baba ne uçağı?" Cevabı annem verdi;
-"Amerika'ya gidiyormuş oğlum baban.İş görüşmesine" Babam sık sık giderdi böyle yurtdışına işinden dolayı işi ticaretti bir lojistik şirketimiz var.Benlede takılır arada sen bu şirketin başına geçsen batırırsın şirketi diye.
-"Ne zaman dönersin baba?"
-"1 hafta sonra dönerim bir aksilik olmazsa.Neyse şu kumandayı verde sabah haberlerine bakalım.Eyfel faciasında kaç ölü varmış."
-"Peki baba." Kumandayı uzatırken çayımın son yudumunu içtim.Bende merakla bekliyorum haberi inşallah çok can kaybı yoktur.Ama en çok ben kulenin yıkılma nedenini merak ediyorum.Nasıl oluyorda birden hava bulutlu olup şimşekler çakıyor çok ilginç.
Haberler daha başlamamıştı.Babam "Sen ne yapacaksın bugün diye sordu."
-"Arkadaşlarla sinemaya gideceğim baba."
-"Peki paran varmı" diye sordu elini cüzdanına götürürken.100 Lira çıkardı verdi.
-"Tutarlı harca paranı"
-"Peki baba"
Televizyonun sesini açan babamla birlikte televizyona pür dikkat kesildik.
"Sayın seyirciler günaydın.Bildiğiniz üzere dünya dün şok bir haberle sarsılmıştı.Eyfel kulesinin yıkılma faciasında ölü sayısı her saat artıyor.Son bilgilere göre 250 kişi hayatını kaybetmiş durumda.125 tanede yaralı olduğu söyleniyor.Temennimiz ölü sayısının artmamasından yana."
-"250 kişi ne demek be." dedi babam şaşkın bir ifadeyle.
-"Aynen ya çok yazık olmuş" diye katıldı annem.

Ben ise sesimi çıkarmamış öylece televizyona bakıyorum.
Bir süre sonra zil çaldı kim o dediğimde Hakan;
-"Kaan geldik seni bekliyoruz aşağıda"
-"Tamam Hakan geliyorum"

İçeri gidip babama "Çıkıyorum ben sanada iyi yolculuklar Amerika'ya gidince ara baba beni"
-"Tamam oğlum"

Evden çıkıp arkadaşlarla merhabalaştım.200 metre ilerdeki metro istasyonuna gitmek için yola koyulduk.Salih "Arkadaşlar Eyfel kulesinin nasıl yıkıldığını aklım almadı" diyince Melek;
-"Aa evet ya akıl alır gibi değil"
Yağmur;
-"Aynen arkadaşlar çok ilginç birden hava bulutlanıyor ve yıldırım çakıyor sonra kule yerle bir"
Hakan;
-"Acaba birisi olağanüstü özel güçlere kavuşupta öylemi yaptı" dedi gülerek.
Salih;
-"Ben inanmıyorum ya öyle özel güçlere bence sadece kurgudan ibaret.Sence özel güçler olabilirmi Kaan?"
-"Bencede olamaz arkadaşlar çok saçma."
Melek;
-"Düşünsenize Paristeki olayın Türkiye'de olduğunu ne aksiyonlur olurdu ama" bu sözden sonra hepimiz gülüştük.Metroya gelmiştik yürüyen merdivenlerden yer altına inerken birden elektrikler kesildi.Haliyle yürüyerek indik ama neyseki eleltrik kesintisi uzun sürmedi.

Metro'yu beklerken gözümüz duvardaki salona takıldı spiler şöyle diyordu;
"Sayın seyirciler.Henüz Paris'te ki Eyfel Kulesinin yıkılış şokunu atlatamadan dünyayı derinden sarsacak bir haberde Çin'den geldi ne yazıkki.Uzay bile görüktüğü söylenen dev Çin seddine meteor düştü.Evet yanlış duymadınız ve düşen meteor yüzünden Çin seddinin bir bölümü moloz yığınına döndü.Çok sayıda ölü ve yaralılar var.Gelişmeleri birazdan aktaracağız."

Etrafıma göz gezdirdiğimde bu habere sadece bizim değil,bütün metro istasyonunun habere kitlendiğini gördüm.
Hakan birden;
-"Yuh ya şok oldum resmen"
Melek;
-"Aynen ya çok sayıda ölü varmış bide"
Yağmur;
-"Arkadaşlar çok şükür ülkemizde böyle bişey olmadı"
Salih;
-"Ya olursa, ilk önce Fransa sonra Çin neden Türkiye olmasın?
Ben;
-"Onu bunu bırakın NASA benim bildiğim kadarıyla meteorların dünyaya ne zaman düşebileceğini veya teğet geçeceğini hesaplayabiliyor.NASA'dan daha önce böyle bir açıklama gelmediğine göre beklenmedik bir biçimde oldu bu olay."

Hakan ,Salih,Yağmur ve Melek onaylar bir biçimde kafa salladılar.Bu arada metro gelmişti tıklım tıklım olan metroya binebildik Melek konu değiştirmek ve moral olsun diye atıldı;
-"Mısırları kim ısmarlıyo?"dedi gülerek
Salih'te;
-"İtiraz istemem mısırlar benden" Ne bonkör arkadaşımız var diye takıldık Salihe ve sinemeya gelmiştik.
En arkaya oturduk ortada ben en sağda Melek,ortamızda Hakan,solumda Yağmur ve en soldada Salih oturuyprdu filme daha 10 dakika vardı.Salon yavaş yavaş dolmaya başladı ve film başlarken salonda boş yer kalmadı.Anlaşılan o ki herkez bu filmi merak ediyordu.Sonunda film başlıyor..

ÖLÜM KALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin