BÖLÜM 3

63 9 0
                                    


Filmin ortasında bir gürültüyle birlikle elektrikler kesildi herkes çığlık attı.Kimse ne olduğunu bilmiyordu.Bir gürültü daha sanırım gök gürlüyordu.Ardından bi tane daha bu kez çok kuvvetliydi sanki deprem oluyordu,Salon sallandı bi çığlık daha.Çok korkuyorduk.
Yağmur;
-"Ne oluyor böyle bu sarsıntıda ne?"
Hakan;
-"Sanırım deprem oluyor arkadaşlar!"dedi bağırarak
-"Arkadaşlar bence bu deprem değil deprem olsa bu gürültülerde ne?"diyerek cevapladım.
Melek;
-"Kaan haklı bence yıldırım düştü salona"
Salih;
-"Ben korkuyorum arkadaşlar
Yağmur;
-"Hepimiz korkuyoruz Salih hepimiz."

O sıralar bir sarsıntı daha yaşadık ve tavanın bit kısmı çöktü.Karanlıkta herkes çığlık çığlığa salonu terk erme çabasındaydı.
-"Arkadaşlar salonu terk etmemiz lazım herkes birbirinin elinden tutsun kaybolmayalım."
El ele salondan çıktık.
Ben;
-"Herkes burdamı?"
Hakan;
-"Burdayız"
Melek;
-"Yağmur nerede?"
Salih;
-"Olamaz yağmur nerde.Yağmuur"
-"..."

Yağmurun içerde kaldığını düşünerek salona tekrar koştum.Salonun en arkasında Yağmur bizi arıyordu.Yanına gittim elimi omzuna koyarak;
-"Yağmur ne arıyorsun burada neden elimizden tutmadın?"
-"Tuttum Kaan tuttum tutmasına ama koşarken ayağım takıldı.Düştüm."

Sarıldı ve ağladı.Ağlamanın sırası olmadığını söyledim ve dışarıda bekleyen ekibe katıldık.Bir sarsıntı daha o kadar şiddetliydi ki yere düştük.Toparlandıktan sonra sokağa çıkmak istedik.Kapıyı açtık.Hepimizi dehşete düşüren görüntü.Filmdeki sahnenin aynısıydı.Binaların çoğu yıkılmış,arabaların üzerine moloz yığınları düşmüş insanlar çığlık içinde koşuşuyor,bir yardım eli bekliyordu.Herkes can derdinde ağlıyordu.
Yağmur;
-"Aman allahım nolmuş böyle?"
Melek;
-"Çok korkuyorum ben, aynı sahne filmde de vardı film gerçekmi oluyor yoksa?"
Salih;
-"Nolur kabus olsun nolur uyanalım."
Hakan;
-"Meteor yağmuru bu arkadaşlar.Gökten taş yağıyor sürekli ve şimşekler çakıyor."

Herkes fikir ortaya koyarken polis ve askerlerde halkı sakin olmaya ve güvenli bölgeye götürmeye çalışıyordu.Bir polis bize doğru yürüyordu.Yanımıza geldi;
-"Arkadaşlar sakin olun.2 saate kadar meteor yağmurunun durmasını bekliyoruz.Bizi takip edin ekipler sizi güvenli bölgeye nakledecektir."
Salih;
-"Bu sadece İstanbul da mı oluyor memur bey?"dedi heyecanlı bir sesle.
Polis;
-"Bize verilen bilgiye göre dünyanın her yerine gök taşları düşüyor."
Melek;
-"Her yerine mi?"

Hepimizin gözünden ne kadar korktuğumuz anlaşılıyordu.Olamaz dünyanın her yeri dedi.Babam? Acilen babama ulaşmam gerek.Cep telefonunu çıkarttım.Çekmiyordu,gözyaşlarıma hakim olamadım.Ya annem? Annemin durumu nasıldı?.Polise dönerek;
-"Ailelerimize nasıl ulaşacağız biz?"
Polis;
-"Arkadaşlar güvenli bölgelerde ve sığınaklarda ailelerinize ulaşabilirsiniz."
Melek;
-"Güvenli yer neresi?"
Polis;
-"Arkadaşlar metro istasyonları ve yer altı tünelleri güvenli bölgeler ilan edildi."
Bu arada bir yıldırım daha ardından meteor hemen yanımızdaki binayı yerle bir etti.
Hakan;
-"Siz ne diyorsunuz?Yer altımı?Çıldırmış olmalısınız siz bu durumda yer altları en tehlikeli yerler.Ya bir göçük olsa,bize orası mezar olur yüzlerce kişinin bulunduğu toplu bir mezar.Katliam olur bu"
Polis yüksek bir ses tonuyla;
-"Daha güvenli bir yer bulda oraya gidelim o zaman!"
Salih;
-"Hayır hayır,ben Hakana hak veriyorum ölümüzü bile bulamazlar orada"
Melek;
-"Arkadaşlar başka çaremiz yok anlamıyormusunuz ya burda durup üzerimize meteor düşmesiniz bekleyeceğiz yada yer altına ineceğiz!"
Kısa süreli tartışmadan sonra polis;
-"Bakın acilen burayı terk etmemiz gerekiyor,daha kurtarılmayı bekliyen binlerce insan var."
Yağmur;
-"Ne olursa olsun ben ailemi istiyorum yer altına inmeyeceğim."
Yağmuru hep bir ağızdan onayladık ancak bir kişi hariç.Melek;
-"Ne haliniz varsa görün burda geberip gideceksiniz.Ben gidiyorum."
Hakan;
-"Korkaklar gibi ölümümüzü beklemektense mücadele ederken gebermeyi tercih ederim."dedi bağırarak.
Meleği ne yaptıysak ikna edemedik ve polis aracına binip gözden uzaklaştı.
Yağmur arkasından "Korkak!" diye bağırdı.
Herkez ağlıyordu.Ben dahil.Salih elleriyle gözlerini silip;
-"Ben ailemi istiyorum arkadaşlar"
Hakan;
-"Evlere nasıl ulaşacağız"
Yağmur;
-"Bir araca atlayıp evlere gidebiliriz"dedi.
Bende çaresiz bir şekilde;
-"Bence kalabalığın içine karışmalıyız"
Salih;
-"Sen ne dediğinin farkındamısın?Metro istasyonuna inmekten bahsediyordun."

ÖLÜM KALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin