Max'in havlama sesiyle yeni bir güne gözlerimi açtım.Ağaç dallarıyla kapattığımız kapının arkasından vuran güneş gözümü kamaştırdı.Dışarıdan sesler geliyordu.Etrafıma baktığımda Mert,Salih ve Yağmur yoktu sadece Hakan uyuyordu.Anlaşılan bizden önce uyananlar vardı.Yerimden doğrulduktan sonra her yerimin tutulduğunu hissettim kemiklerimin çıtırdama sesi arasında elimle Hakan'ı dürterek;
-"Hakan uyan hadi kardeşim.Sabah oldu"
Gözlerini açtı ve gözlerini ovuşturarak;
-"Yeni maceralar günü başladı ha Kaan?"
Gülümseyerek ayağa kalktım;
-"Hadi dışarı gel kahvaltı bizi bekliyor."
***
Bizi bugünde neler bekliyor acaba?Neler yaşayacağız diye düşünürken ağaç dallarını araladım.Karşımda beklediğim o güneşli eşsiz İstanbul manzarası yoktu.Yıkık binaları her gördüğümde moralim bozuluyordu.Yağmur;
-"Günaydın Kaan.Hakan uyanmadı mı?"
-"Uyandı Yağmur gelir birazdan."Mert ve Salih bir köşede konuşuyor,Yağmur da Max ile oynuyordu.Derken Hakan uyanıp dışarı gelmişti;
-"Günaydın herkese!"
Mert;
-"Günaydın Hakan."
Yağmur;
-"Hadi kahvaltı için bişeyler çıkaralım bagajdan."
Salih;
-"Aynen kahvaltı yaptıktan sonra da ne yapacağımıza karar veririz."Hep birlikte kahvaltı için erzak çıkarıyorduk.Bugün de yorucu geçeceğe benziyordu.
***
Kahvaltı yaparken Salih sordu:
-"Evet arkadaşlar ne yapıyoruz bugün?"
Yağmur:
-"Aynen ne yapacağımıza karar vermeliyiz."
Ben;
-"Erzaklarımız az kaldı biriniz benle gelin şehire inip erzak alalım."
Mert;
-"Ben Kaan'la giderim."
Yağmur;
-"Bende etrafı dolaşırım ne var ne yok bakarım.Benle gelecek olan?"
Hakan;
-"Ben Yağmur'la dolaşırım o zaman.Salih sen ne yapıcaksın?"
Salih;
-"Bende Max ile birlikte sizi beklerim.Kalıyorum ben."Ne yapacağımıza karar vermiştik.Şehire inmek için Mert ile birlikte arabaya yönelirken Salih bağırdı:
-"Dikkat edin!"
Mert;
-"Merak etme Salih!"
Yağmur da arkadan bağırdı;
-"Bize zarar verebilecek kimse kalmadı korkma Salih"dedi şakayla karışık."Gerçektende hiç kimse kalmamış gibiydi.İnsanlar öldü diyelim ya hayvanlara ne oldu?Onlarda mı öldü?Eğer öyleyse bizim yaşamamızın bir anlamı yoktu.Hiç bi aksiyon kalmamıştı hayatta.Bunları düşünürken arabayla yola çıkmıştık.Yaklaşık 15 dakika sessizliğin ardından yanımda oturan Mert;
-"Kaan şimdi biz kaldık dimi hayatta"
-"Eğer buna hayat deniyosa evet biz kaldık Mert."
-"Vay be.."Kısa süren sessizliğin ardından Mert tekrar;
-"Radyoyu açarmısın Kaan?"
-"Radyo çalışmıyor Mert.Bütün istasyonlar yıkıldı."
-"Olsun sen aç.Belki vardır."
-"Peki açayım."Bu ne biçim umuttu böyle diye düşürken bir yandan da kanalları geçiyordum.Hepsi cızırtı.Birkaç kanal daha geçtikten sonra durdum.Bu kanalda cızırtı yoktu.Başka bir seste yoktu.Elimi vites atmak için radyodan çektim ve Mert'e dönerek;
-"Gördünmü bak çalışmıyor işte."
Mert kafasını sallayarak yanıtladı.Elini radyoya götürdü ve sesi hafif açtı.Bir süre sonra garip sesler geliyordu.Arabayı durdurarak pür dikkat radyoyu dinlemeye koyulduk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM KALIM
Fantasía5 kişilik arkadaş grubu...Bilinmeyen nedenlerle yıkılan ünlü mekanlar...Nesli tükenmekte olan insanlar...Hayvanat bahçesinden kaçıp serbest kalan vahşi hayvanlar...Unutma bu 5 kişi içinden sadece 2 kişi hayatta kalacak...Üçüncüsü sen neden olmayası...