BÖLÜM 5

61 6 2
                                    


"Çabuk beton yığınlarını kaldıralım hadi!"

Bizden başka yaşayan birinin olması bizi nasıl mutlu etmişti anlatamam.Enkazları kaldırdıkça dahada heyecanlanıyoruk.Aradan bir el görükmüştü.Enkazları iyice kaldırdığımızda çok şaşırdım ve mutlu oldum tarifi olması imkansızdı bu hissin enlaz altından Mert çıktı.
Mert'i çıkardıktan sonra sarıldım.Gözümdeki yaşlara hakim olamadım.Mert'in ufak tefek yarası vardı ama olacaktı o kadar.
Ben;
-"Mert iyimisin nasıl hissediyorsun?"
Mert ağlayarak;
-"Öldü hepsi öldü Kaan ben hiç bişey yapamadım.Kurtaramadım onları!"
Çok acı bir durumdu bu ağlamamakmiçin kendimi sıkıyordum.Sonra Hakan Mert'i teselli etmeye çalıştı;
-"Mert biz varız yaşıyoruz bak burdayız"
Salih elini Mert'in omzuna koyarak;
-"Alışmalıyız bu duruma Mert ne olursa olsun.Direnmeliyiz.Yaşayacağız."
Mert elleriyle çevreyi göstererek;
-"Yaşamak ha yaşamak.Sadece nefes alıp vermek değildir yaşamak şu etrafına bir baksana betonlar herkese mezar olmuş biz 5 kişi yaşasak ne olacak insanlığın son 5 kişisi."
Yağmur;
-"Mert haklısın ama pes etmemeliyiz bende ailemi kaybettim.Yolda 1 arkadaşımız kaybettik.Ama asla pes etmedik ve etmeyeceğiz.Sana soruyorum ölenlerden mi olmak istiyorsun kalanlardan mı?"
Mert
-"Zaten kalmışız.Ölmeyi beklemekten başka çaremiz yok."
Ben;
-"Peki bir korkak olarak mı ölmek istersin yoksa mücadele ederek mi?"
Mert biraz sustuktan sonra "Mücadele edeceğim" dedi.1 saat kadar Mert'in kafasını toplamasını bekledik.Sonra yemek ve su verdik.
Salih;
-"Mert nasıl hayatta kaldın?"
Mert;
-"İlk başta deprem oluyo sandım.Annem babam sakin olun filan dedi küçük kardeşim ağlamaya başladı.Sarsıntı şiddetlenince masanın altına girdim.Kardeşimide yanıma aldım.Sarsıntı olurken kardeşim masanın altından fırladı annemlerin yanına gitmeye çalıştı.Sonra..."
Mert yutkundu.Gözlerinden yaşlar süzülerek devam etti;
-"Sonra üstüne dolap devrildi ve sesi kesildi."

Hepimiz kendimizi sıkıyorduk ağlayıp Mert'in moralini daha fazla bozmamak için.Mert gözyaşlarını silerek kendini toparlamaya çalıştı.Hüzün ve sevinç bir arada yaşanıyordu.Mert'i her ne kadar sevmesemde artık sevip sevmeme gibi bir lüksüm kalmamıştı çünkü son 5 insan kalmıştı.Bu 5 kişininde içinde kötü duygu beslememesi gerekiyordu.
Mert;
-"Ee napıyoruz şimdi?"
Salih;
-"Bizim eve gideceğiz ev yerinde duruyosa tabi.Her ne kadar umut olmasada bakacağız belki yaşayan vardır."
Mert;
-"Eviniz nerede?"
Salih;
-Karşı tarafta."
Hadi vakit kaybetmeyelim o zaman.
Yağmur;
-"Ama ilk önce yaralarınız pansuman etmemiz lazım."
Yarasını sardıktan sonra yola koyulduk.Tekrar 5 kişi olmuştuk.
Hakan şakayla karışık Mert'e;
-"Hayatını Max'e borçlusun Mert."
Mert Max'in kafasını okşayarak;
-"Teşekkürler küçük kahraman"
Köprüye yaklaştımızda hepimizi dehşete düşüren görüntüyü gördük.Köprü yıkılmıştı.Zaten böyle bir afete dayanması imkansızdı.
Salih;
-"Aklımıza gelmeliydi.Diğer köprüde yıkılmıştır."
Yağmur;
-"Hayatta aklıma gelmezdi şu körünün yıkılacağı."
Salih'in moralini bozulmuştu Mert bunu fark ederek;
-"Üzülme Salih biz varız bozma moralini"
Salih;
-"Zaten umudum yoktu ya en iyisi yolumuza devam edelim biz."

Yola tekrar çıktık.Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi şu yapıların yıkılacağı.Galata kulesi,kız kulesi,boğaz köprüsü ve daha niceleri hiçbirinden eser kalmamıştı.Artık bir amacımızda yoktu boş boş arabayla dolaşıyoruz nereye gideceğimiz bilmiyoruz...

****

ÖLÜM KALIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin