Bölüm 4: Özür fastlı

67 13 6
                                    

Multimedya daki müzikle beraber okuyunuz lütfen. Ve multimedya daki müzik Elçin'in söylediği müziktir bilginize.

Bu gün 14 Şubat'tı. Ve ben yalnızdım. Giydiğim siyah pantalon ve siyah şık kazağımla beraber 'sevgililer gününü' yalnız olarak kutlamaya gidiyorduk. Ben, Arda ve Kumsal bir kafeye gidip bu güzel(!) günü kutlayacaktık.

Poyraz'la konuşmanın üzerinden günler geçmişti ve ben onunla hiç konuşmamıştım. Nasıl konuşa bilirdim ki? Ceyda'yla tekrardan sevgili olmuştu. Hem de gözümün önünde gözyaşlarımın karşısında. Hiç mi değer vermez bir insan? Nasıl yaptı bunu? Canımın yanacağını bile bile nasıl yapmaya cesaret edebildi?

Kafeye geldiğimizde bir masaya oturup konuşmaya başladık.

"Arda'cığım canım benim. Sence de Ezgi'nin seni durduk yere terk etmesi normal mi?" dedi Kumsal, ikimizinde günlerdir içimizi yiyen soruyu Arda'ya yöneltirken.

Arda elindeki menüden gözlerini kaldırıp bize baktı ve tekrardan gözlerini menüye indirip cevap verdi.

"Umrumda mı sanıyorsun?"

Her ne kadar umrumda değil dese de çok üzüldüğünü Kumsalda, bende biliyorduk. Belki de ilk kez bir kıza karşı bu kadar sıcak duygular beslemişti. Ama işte, herkes kıymet bilemiyor tabii.

Elindeki menüye gözlerini kısıp bakan Arda, gözlerini menüden kaldırdığı gibi çatık kaşlarıyla bize baktı.

"Gidelim." dedi ve sandalyeden kalkmaya kalkıştı.

Arda'nın kolunu tutup, oturmasını sağlayan Kumsal, neden böyle davrandığını sordu.

"Ne yapıyorsun Arda? Amacın ne?"

Arda menüyü alıp Kumsal'ın gözüne kadar soktuğunda Kumsal'da çantasını ve montunu alıp ayağa kalkmıştı.

Ne vardı o menüde?

Menüyü elime aldığımda, gözlerimi kocaman açıp yanlış görüp görmediğime baktım. Bu kadar pahalılık da neyin nesi?

Menüdeki fiyatları görünce bende ayağı kalkıp bizimkilerin peşinden gittim.

Hiçbir şey olmamış gibi kapıdan çıkarken Poyraz'la çarpıştım.
Hemen geri çekilip geçmesi için yol açtım. Geçmeyip yüzüme uzun bir süre baktı. Göz göze geldiğimizde hemen gözlerimi kaçırdım.

Benim gözlerimi kaçırmamla birlikte Ceyda gelip Poyraz'ın elini tuttu. Tüm olayları anlattığım Arda ve Kumsal geri gelip yanında dikildiler.

"Aa Elçin sizde mi buradasınız? Gelin birlikte takılalım." dedi Ceyda iğneleyici ses tonuyla.

Kumsal'a baktığımda, Poyraz'ın arkasındaki Barış'a kaçamak bakışlar attığını fark ettim. Geçen bir kaç hafta içerisinde Kumsal, Barış'a karşı bir şeyler hissettiğini itiraf etmişti.

"İstersen gidelim Elçin?" dedi Arda kulağıma eğilip fısıldarken.

Kurduğu cümle karşısında acıyla gülümsedim.

"Önemi yok artık Arda." dedim. Ve gözlerimi kapatıp açarken devam ettim.

"Alıştım."

Ceyda'ya cevap verme gereği duymadan bir masaya ilerleyip oturdum.

Şuan burada oturup, Poyraz ve Ceyda'nın birbirine aşkla bakan gözleri görmeye katlanmamın tek nedeni, Kumsal'dı. Gerçekten Barış'a karşı bir şeyler hissediyorsa bu gün burada oturmamız onun için avantaj olurdu.

Arkamda bıraktıklarım gelip oturduğum masaya oturdular. Arda ve Kumsal yanıma, Poyraz'da tam karşıma oturmuştu.

Poyraz'ı görünce istemsizce mutlu oluyordum, yaptıklarına rağmen. Benim karşımda Ceyda'ya ilanı aşk yapmasına rağmen halada vazgeçemiyordum.

Aşkın Günlük Hali (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin