Bölüm 9: Basit mi?

55 7 4
                                    

Lütfen dediğim yerde multimedyadaki müziği açınız.
Yanımda yürüyen Kumsal'ı yola doğru itikledikten sonra yalancıktan sinirlenmiş gibi yapıp hızlı hızlı yürümeye başladım. Kumsal koşarak yanıma gelip yanağımdan öptü ve yalvarmaya başladı.

"Elçin... Ne olur. Ne olur onu bana ver."

Gözlerimi kısıp Kumsal'a baktım.

"Hayır Kumsal. Her istediğinde benden geçinemezsin."

Yüzünü asıp masum köpek bakışları attı ve onu takmadığımı görünce suratını düzeltip seke seke kaldırımda ilerlemeye başladı.

"Aman be. Sanki yiyecektik posterini!"

Ona 'ciddi misin?' bakışı attıktan sonra kıkırdadım ve Kumsal'ı sinir etmeye devam ettim.

"Dylan posteri canım o. Boru mu? Hem..." Yüzümü buruşturıp baştan aşağıya onu süzdüm. "Bence sen onuda yersin."

Ağzı şaşkınlıktan iki metre açılmışken onu sinir etmeyi başardığım için kendime bu zaferi daha sonra kutlayacağıma dair söz verdim.

"Sen... Sen... Sen bana kilolu mu dedin? Sen, sen Kumsal'a? Kilolu?"

Kıkırdarken ciddileştim.

"Evet."

Bana itici gözlerle bakarken yanıma koştu ve konuşmaya devam etti.

"Çarpılacaksın. Allah'tan kork. Daha iki gün önce tartıldım iki kilo vermişim."

Dediği şey çok komik bir şeymiş gibi kahkaha attım.

"Hiçte öyle durmuyor."

Bana kırmızı renk görmüş boğa gibi bakarken okul bahçesinden içeri çoktan girmiştik.

Kuösal'ın bana hala kuzgın olması sonucunda daha çok eğlenirken okula girip koridordaki dolabımdan ders programıma göre kitaplarımı aldım ve sınıfıma doğru ilerledim.

Tam sınıfa girecekken birinin çelme atması sonucu yalpalayarak ayakta durmaya çalıştım.

Bunu yapan kişiye baktığımda Ceyda olduğunu ve zeka seviyesine göre normal şeyler olduğunu anladığımdan dolayı tepki vermeyip dikkatlica sınıfıma girdim ve elimdeki kitapları sırma koydum.

"Ah be Elçin. Ne oldu kız? Daha geçen gelip bana pençelerini çıkarıp saldırıyordun şimdi ise beni görünce takmayıp ilerliyorsun, hayırdır?"

Arkamı dönüp ona doğru ilerledim ve masaya kendimi yaslarken sırıtarak cevap verdim.

"Tepki vermememin tek sebebi, zeka seviyene uygun şeyler yapman ve bunlarla bir şey elde edebileceğini sanmanı aptalca buldum."

Yüzündeki sırıtış bir anda yok olurken benim sırıtışım dah da genişledi.

"Bunu diye kişinin ilk oşarak boyuna bakarım ben."

Dediği şey karşısında kahlahamı tutamayıp hunharca güldüm.

"Sen..." dedi ve parmağımla onu gösterdim. "Sen gerçekten boyla zekayı aynı kefeye koyabileceğini mi sanıyorsun? Bu çok... Komik."

Laflarıma karşılık veremeyince başka bir taraftan vurmaya çalıştı beni.

"Sen hala Poyraz'ın peşinden mi koşuyorsun? Hani seni sevmeyrn Poyraz'ın?"

Bir kahkaha daha attım ve ona doğru elimi uzattım.

"Tebrik ederim. Bu esprin az öncekinden daha iyiydi."

Aşkın Günlük Hali (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin