6. sınıfın sonlarına doğruydu. Geldiler, "İrem Hakan sana aşık" dediler. İlk başta inanmamıştım. Olmaz öyle şey demiştim. Sonra, kimseyi kırmayı sevmediğim için çıktım seninle. Daha sonra, sevdiğimi sandığım başka birisi yüzünden ayrıldım senden. Yavaş yavaş sana aşık olduğumu farketmeden... Daha sonra, 7. sınıfa geçtik. Seni gördüm. Sesini duydum. Yanımdan geçerken kokunu kokladım. Uzun süre bakıştık seninle. Çok uzun süre... Sana bir türlü aşık olduğumu kabullenemedim. Sonra ilgi göstermeye başladın bana. Saçımla oynayıp kaçtın. Bende seni kovalayıp saçınla oynuyordum. 9 Ekim'den bir gün önce arkadaşımla kantine iniyorduk. "Hakan neden sana bu kadar ilgi gösteriyor?" diye sordu. Gülüp, "Biz sadece arkadaşız." dedim. "Just friends" dedi ve kahkaha attık. 9 Ekim günü yine söverek gittim okula. Arkadaşlarımla konuşurken birden herkes etrafıma toplandı. "İrem, Hakan seni seviyor." demeye başladılar. Sonra sen çıktın aralarından. "Başkasından duyma, benden duy. Seni çok seviyorum." dedin. O an ki hislerimi anlatamam sana... Daha sonra çıkmaya başladık seninle. Sana yavaş yavaş aşık olup bağlanmaya başlıyordum. "Kulağına bir şey söyleyeceğim." dedin. "He?" dedim. Tamam, öküzdüm. Kabul ediyorum. Sonra geldin öptün yanağımdan. O an öyle bir afalladım ki. Sonra bir sarıldım boynuna... Bırakmak istemedim. Seni çok seviyordum, farkedemedim. Aylar geçti aradan... Oturmuş, ertesi günkü sınav için test çözüyordum. Sen aradın. "Senden ayrılmak istiyorum dedin." Bir şey söyleyemedim... Yüzüne kapattım telefonu. Adam gibi ağlayamayan ben, o gece sulugözlülüğe hapsettim kendimi. Ertesi gün okula gittiğimde oturmuş bir kenara yazı falan yazıyordun. Düşünceli ve biraz da pişman gibi gözüküyordun. Yok dedim, ne pişman olacak ki... İsteyerek ayrıldı zaten. Sonra yavaş yavaş bizim sınıfa yayıldı tüm haber. Kızdılar bize. Teselli verdiler. Barıştırmaya çalıştılar. Barışmam diye inat ettik. Yine barıştık. Arada tüm gün konuşmamazlığımız oluyordu. Hala onlar neden, çözemiyorum. Yine o günlerden birisiydi. Gün sonunda yanından geçerken tuttun kolumu. Elini belime koydun. O sarılış var ya... Hala unutamıyorum. "Senden ayrı kalamıyorum. Senden ayrı kaldıkça kendime kötülük ediyorum." demiştin. Şimdi kendine kötülük mi ettin? Hala senden utanıyordum. Sarılmaya veya öpmeye kıyamıyordum. "Utanma benden." dedin. Ama bak, hala utanıyorum ben. Daha sonra ikinci ayrılığımız gerçekleşti. Bunda da sen ayrılmıştın. Bir kaç gün kaldık öyle. Yine inat ettik. İkimiz de inatçının tekiydik. Yine bir gün tuttun kolumdan. "Sensiz kalamıyorum." gibisinden bir şeyler söyledin. Ama benim aklım hala tek bir cümlede. "Tüm bir hafta boyunca seni izledim. Takip ettim." dedin. Beni izlemiştin. Hala inanamıyorum. Gün geçtikçe ilişkimiz kötüye gidiyordu. Neredeyse her gün kavga etmeye başladık. Yine bir kaç gün konuşmadık. Sen ben konuşmuyorum diye konuşmadın, bende sen. Evet evet, senin deyiminle 'korkak'. Bana gittikçe hakaret etmeye başladın. En sonunda gaza getirmeye çalıştın. Ders bitiminde çıktım karşına. "Senin her söylediğini burası kaldırmıyor." dedim kalbimi işaret ederek. Evet, senin her söylediğini bu lanet olası kalbim kaldırmıyor. Karne günü tam arkama oturdun. Çünkü başka yer kalmamıştı. Bende sana çok yakın olmamak için öne doğru kaydım. Ama farketmediğim bir şey vardı, kalbim hızlanmıştı. Yine bir şey olmadı. O sıralar akıllı telefonun yoktu. Bir gün WhatsApp'ta insanların durumlarına bakmak için öylesine geziyordum. Birden karşıma sen çıktın... Şok oldum. Hemen bir mesaj atmalıydım. "Yeni telefonun hayırlı olsun. :)" yazıp gönderdim. Belki bir sohbetimiz olurdu... Görüldü yapıp bıraktın. Kalbim acıdı. O gün elinin resmini profil resmi yapmıştın. Sarılıp uyudum o resme. Ertesi gün uyandığımda senden bir sürü mesaj gelmişti. Heyecanlanıp açtım hemen. Açtığımdaysa hayal kırıklığına uğradım. Bana bir sövmediğin kalmıştı. Gereksiz yere. Devam ettirdim. Kavgamız bayağı devam etti. Bana 'or*spu' anlamına gelen şeyler bile yazmıştın... Sana olan hislerimi yazdım yine. Yine ve yine. "Peşimi bırak." dedin. Ama sende biliyordun gerçeği... Ben seni bırakamam. Seni sevdiğim için özür dilerim.