3
"Bu öğleden sonra sınıf için insan kaynağı kağıdı yaptınız mı?" Aniden sessiz olan Kyungsoo onu sorguya çektiğinde, Jongin kafasını çevirdi. "H-hayır. Henüz değil..."
"Deli misin? Eğer bugün profesöre teslim etmezsen, ekstra puan alamazsın ve bu dönemde başarısız olacaksın!'' Kyungsoo, Jongin'e döndü ve bir haftadan sonra ilk kez Jongin'in gözlerinin içine baktı.
Jongin öfkeyle gözlerini kırpıştırdı. ''A-ama nasıl yapmam gerektiğini bilmiyorum...''
''Sadece ofiste Y kuşağı için bir araştırma yapman gerekiyor. Yaz. Kaydet. Yazdır. Bunun nesi bu kadar zor? Profesör geçen hafta Y Kuşağı hakkında çok şey açıkladı. Dinlemiyor muydun?" Kyungsoo tısladı. Jongin dudağını ısırdı. Bunu sevmiyordu. Ekonomik konuları çok sevmezdi. Modüllerin başını okuduğunda bile başı dönüyordu.
Jongin ekonomiden nefret ediyordu.
Ve profesörün açıklaması ne hakkındaydı? Evet, ne zaman kel yaşlı adam ağzını açmaya başladı, Jongin o zaman uyukladı.
Kyungsoo iç çekti. "Kütüphane git ve orada bulduğu tüm şeyleri yaz." Jongin ellerine baktı ve suratını astı. ''Bunları bir saat içinde yazamam...''
İkisi sessizlik içine düşmeden önce Kyungsoo seslice içini çekti ve sırt çantasında bir şey aramak için eğildi ve Jongin'in eline fırlattı.
Bir flashdisk.
''Sadece benimkileri kopyala ama kelimeleri düzenle! Burayı ve burayı değiştir. Proföser eğer buraya bir şeyler eklersen anlamaz. Sadece...Böyle sunum yapma yoksa herkesin önünde ikimizin ismini alır. Tamam mı?'' Jongin'in yüzü aydınlandı.
"G-Gerçekten mi? Tamam! Çok teşekkürler, Kyungsoo!" Jongin masasından kalkınca Kyungsoo içini çekti. Belkide bu Kyungsoo'nun isteyerek birilerine bir şey verdiği ilk seferdi. Sadece yanında oturan ve bazı şeyleri paylaşan bu çocuğa neden yardım ettiğini bilmiyordu. Kyungsoo iç çekti ve eşyalarını kaldırdı ve çıkış kapısına doğru yürüdü.
Öte yandan, Jongin kütüphaneye doğru yol alıyordu. Daha iyi aydınlanan bir yere geçti ve flashdiski taktı. Söylenilenleri yaptı. Kelimeleri düzenledi ve yazı şeklini değiştirdi. Jongin ekonomide akıllı olmayabilirdi ama yazma konusunda çok yetenekliydi. Özellikle de internette bu aralar çok popüler olan 'Yabancı' blogun sahibi olunca.
Elbette yalnızlığı sevenler arasında popülerdi.
Dosyanın yazdırılmasını eklerken, Jongin Kyungsoo'yu düşünmeye başladı. Do Kyungsoo. Soğuk ve bilgisiz gözüküyordu ama aynı zamanda da çok nazikti. Jongin onunla nadiren konuşurdu ama emindi ki bu çocuk çok iyi birisiydi.
Jongin tekrar eğildi ve yazdırılan dosyaları seçti ve kütüphaneci kızın,Lee Hi,yanına ataç almaya gitti. Daha sonra, kütüphaneden dışarı yürüdü ve asansörün düğmesine bastı. Asansörün kapısı açılana kadar bekledi.
İçinde duran bir kişi olduğunu görünce, Jongin'in gözleri büyüdü.
Bu iki gün önce ona yardım eden adam değil miydi?
Oh Sehun?
Karşısında tanıdık bir yüz görünce Sehun hemen doğruldu.
Oh, bu, dün dans ekibine katılan Kim Taemin değil miydi? Kısa boylu çocuk dikkatle asansör girdiğinde Sehun kalbinin çılgınca attığını hissediyordu. İkisi garip bir sessizlik içerisine girdiler. Sehun ne diyeceğini söylemek için çaba sarf ederken Jongin, Sehun'dan yüzünü saklamaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ugly Twins
Fanfiction"Aptal! Yanlış ikize itiraf ettin.'' Taemin ve Kai benzer yüzlerle ikizlerdi ama tamamen farklı hayatları vardı. Kai'nin sahip olmadığı şeylere Taemin sahipti. Arkadaşlar... Ün... Aşk... Her şey, sadece Taemin'e uçuyordu. Peki, bir gün Sehun genç...