-:- isminden de anlaşılacağı üzere, böyle bir bölüm var. trigger warning / suicide attempt etiketi koyuyorum. iyi okumalar.
44
Jongin yavaşça gözlerini açtı. Parlak ışık hemen gözlerine vurdu, sızlanmasına neden oldu. Sıkıca gözlerini kapadı ve inledi.
''Ah...''
''Jongin!''
Jongin, en çok ayırt ettiği sesi duyunca gözlerini tekrar açtı. Sehun'un sesi.
İki kez gözlerini kırptı, Sehun'u net görebilmek için gözlerindeki yansımayı yok etmeye çalıştı.
''Jongin? Nasıl hissediyorsun?'' Sehun elini Jongin'in yanaklarına koyarken sordu.
''S-sehun...?'' Jongin etrafına bakarken sızlandı. ''N-neredeyim?''
''Hastane.'' Sehun elini Jongin'in alnına koyarken cevap verdi, kahküllerini gözünün önünden çekti. ''İki gündür baygınsın.''
''N-ne?'' Jongin'in gözleri büyüdü. ''N-nasıl?''
Jongin'in sözü, beyni iki gün önce yaşanan olayları tekrar hatırlattığı için kesildi. Şok içinde zorlukla nefes aldı ve hemen vücudunu oturur pozisyona getirdi.
''MYUNGSOO!!!''
''Çok fazla hareket etme!'' Sehun, Jongin'in vücudunu sabit tutmaya çalışırken bağırdı. ''Daha yeni iyileştin.''
''A-ama...Ama...Myu-Myungsoo...'' Jongin kapıyı işaret ederken kekeledi.
Sevgilisi Myungsoo'nun adı söyleyince Sehun yere baktı. Jongin'in sözlerini yanıtsız bırakarak battaniyesini düzeltti.
''Sehun?'' Jongin sordu, yüzü tamamen saf korkuyla doluydu. ''Myungsoo n-nerede?''
Sehun yutkundu, ne cevap vereceğini bilmiyordu.
''Hayatta, değil mi?'' Jongin'in sesi umutsuz geliyordu. ''Hala hayatta, değil mi?''
Sehun uzaklara baktı. Jongin başının üstüne çok ağır bir taşın oturduğunu hissetti.
''O-o...'' Jongin'in dudakları deli gibi titriyordu. ''Ö-öldü mü?''
Sehun sonunda durdu ve Jongin'in gözlerine baktı. ''Üzgünüm, Jongin-ah...''
Jongin, Sehun'a şaşırmış bir şekilde baktı. Bir saniye...İki saniye...
''HAYIR!'' Jongin bağırdı ve hemen yataktan zıpladı.
''JONGIN!'' Sehun sevgilisinin ani hareketiyle şoka uğramıştı ve hemen kolunu tuttu. ''Yapma!''
''Gidip Myungsoo'yu görmek zorundayım!'' Jongin, Sehun'un tutuşundan dolayı zorlanıyordu.
''Yapma! Jongin, lütfen! Henüz tam olarak iyileşmedin!''
Jongin umutsuzca kıvrandı, kazayla elini çok sert çekti ve bu yüzden elinin üzerindeki iğne yırtılarak kanamasına neden oldu.
''Jongin!'' Sehun panikledi ve tutuşunu sıklaştırdı. Jongin kıl payı kurtulmuştu.
Bir saniye sonra, hemşire içeri koştu ve Jongin'in elini tutarak onu yatmaya zorladı.
''YAPMA! Myungsoo'yu görmek zorundayım!'' Jongin çılgınca bağırdı.
''Uyku iğnesini getir!'' Hemşirelerden biri arkadaşına söyledi.
Sehun, kıvranan Jongin'e kocaman gözlerle baktı. Hemşirenin gelip uyku iğnesini Jongin'in damarına nazikçe sokmasını izledi. Jongin kıvranmaya ve bağırmaya devam ediyordu ama yavaşça ve saniyeler geçtikçe zayıf düştü. En sonunda, tüm gücünü kaybetti. Hemşireler birer birer Jongin'den tutuşlarını çektiler ve yavaşça çekildiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ugly Twins
Fanfic"Aptal! Yanlış ikize itiraf ettin.'' Taemin ve Kai benzer yüzlerle ikizlerdi ama tamamen farklı hayatları vardı. Kai'nin sahip olmadığı şeylere Taemin sahipti. Arkadaşlar... Ün... Aşk... Her şey, sadece Taemin'e uçuyordu. Peki, bir gün Sehun genç...