7
''Ahhh.'' Masanın üstüne alnını koyup inledi Kyungsoo. ''Zorunda mıyız... Gerçekten bu geceki mezuniyet partisine gitmek zorunda mıyız?''
''Elbette, zorunlu.'' Çantasına tüm notları koyarken Jongin cevap verdi. ''Imm...Üniversitedeki en genç olarak 'hayır' deme hakkımız yok. Bu üniversitemiz geleneğinin bir parçası, üniversiteye kaydolan gençlerin daha fazla ilham ve daha fazla çalışmak için en üst düzey de olan kendi mezuniyet partisine katılmak zorunda."
''Daha sonra ne yapacağız?'' Oturduğu yerden ayağa kalkarken, Kyungsoo yüksek sesle inledi. "Evet, Jongin-ah. Seni alırım. 7'de hazır ol. Anladın mı?"
''N-ne?'' Jongin kaşlarını kaldırdı.
"Seni almaya geliyorum."
"Sen mi kullanacaksın?"
"Tabii ki." Kyungsoo kendini beğenmiş bir şekilde sırıttı. "Neden? Ben araba kullanan bir tip gibi görünmüyor muyum?"
Jongin yutkundu. Seul gibi büyük bir şehirde arabaya sahip olmak... Kyungsoo oldukça zengin birisi olmalıydı. ''İyi.''
"Tamam, o zaman. Görüşürüz." Elini sallayarak Kyungsoo dedi ve gitti.
Jongin orada durdu. Küçük bir gülümseme yavaşça dudaklarından çıktı. Kyungsoo soğuk ve ulaşılmaz görünüyordu, ama aslında tam tersiydi. Bronzlaşmış adam içini çekerek ayağa kalktı ve sınıftan dışarı çıktı.
Jongin ikizini gördüğünde üniversite koridorunda yürüyordu, uzun boylu kahverengi saçlı biriyle konuşuyordu. Oh. Choi Minho. İkili hafifçe güldü ve Jongin, Taemin'den çıkan mutluluk kıvılcımlarını görebiliyordu.
Hep mutlu olmalıydı.
Jongin yutkunurken başı döndü ve uzaklaştı. Minho ise Jongin'i fark eden ilk kişiydi.
''Bu senin ikizin değil mi?''
Taemin başını çevirdi, ikizini üniversite çıkış kapısına ilerlerken gördü.
''Oh, evet...o..''
''Eve mi gidiyor?''
''Sanırım.'' Taemin dedi. ''Ya da sadece bir dersi vardı.''
''Arkasından gitmeyecek misin?'' Taemin kafasını salladı ve hafifçe kaşlarını çattı Minho.
''Siz ikizsiniz ama siz bana çok yakın durmuyorsunuz gibi geliyor.'' Minho yavaşça söyledi.
Onlar yakındı. Küçükken. Jongin ona yakınlaşmıştı, tutunmuştu. Jongin küçüklüğünden bu yana utangaç birisiydi ve Taemin elinde olmadan onun koruyucusu olmuştu. Ama ilişkileri liseye gitmeye başladıktan sonra yavaş yavaş bozulmaya başladı. Taemin sebebini bilmiyordu. Birçok yeni arkadaş ve sevgili elde edince o kadar mutlu olmuştu ki... Ama Jongin tam tersiydi. Yalnız,sessiz ve kaybeden olmayı seçti. Jongin zorbalığın ana hedefi olmuştu ama kimse ona Taemin'in ikizi diye dokunamıyordu. Taemin onu koruyan tek kişiydi ama neden böyle uzaklaştığını bilmiyordu. Kesinlikle Zico hyung yüzünden değildi.
"Bu gece birbirimizi göreceğiz." Taemin alnına yumuşak bir öpücük kondurdu ve gülümsedi Minho. "Görüşürüz sevgilim."
Taemin bir süre şaşkın kaldı. Elini yavaşça Minho'nun öpmüş olduğu noktaya götürdü. Yumuşakcıktı.
Taemin öfkeyle kızardı. Minho onu öpmüştü!
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ugly Twins
Fanfiction"Aptal! Yanlış ikize itiraf ettin.'' Taemin ve Kai benzer yüzlerle ikizlerdi ama tamamen farklı hayatları vardı. Kai'nin sahip olmadığı şeylere Taemin sahipti. Arkadaşlar... Ün... Aşk... Her şey, sadece Taemin'e uçuyordu. Peki, bir gün Sehun genç...