Ugly Twins

Bölüm 20- Dönme Dolap

20

Jongin heyecanla uyandı. Sehun ile buluşacaktı ve Sehun henüz nereye gideceklerini söylememişti. Jongin üstünü değiştirdi ve heyecanla erkek arkadaşın gelecek olan aramayı beklerken aynada kendini kontrol etti. Telefonu çaldı ve hemen açtı.

"Geliyorum!"

Sehun diğer hattan güldü. "Bekliyorum.'' 

Jongin heyecanlı bir şekilde kocaman gülümsedi ve telefonu kapattı. Sırt çantasını aldı ve yatak odasından çıktı.

Ev boştu. Babası işteyken, annesi dayısının yanındaydı. Taemin'de Minho ile birlikteydi bu yüzden evde kimse yoktu.

Jongin Sehun'un arabasına yürümeden önce evin kapısını kilitledi. Arabaya yaklaşırken Jongin'in dudakları yukarı kıvrıldı ve kapıyı açtı.

"Selam, güzelim."Sehun sırıtarak söyledi.

Jongin hemen kızardı ve oturdu. "S-selam."

"Bugün seni bir yere götüreceğim. Seveceğini umuyorum." Arabayı çalıştırırken Sehun sırıttı.

"Nereye?" Jongin merakla sordu.

''Göreceğiz.'' Sehun şakacı bir şekilde söyledi ve arabayı sürdü.

Jongin dudaklarını büktü ve Sehun'a baktı, nereye gideceklerini tahmin etmeye çalışıyordu.

Diğer bir taraftan, Sehun gizemli bir şekilde sırıtmaya devam etti. Taemin'e Jongin'in en sevdiği yeri sormuştu ve cevabın Sehun'un da en sevdiği yer olduğunu duyunca çok şaşırmıştı.

Aslında bunun önemi yoktu. Jongin'in en sevdiği yerin orman, uçurum hatta galaksi olması sorun değildi. Sehun en iyisini yapmaya çalışıyordu çünkü tek önemli olan Jongindi. Ve Jongin'in mutluluğu aynı zamanda Sehun'un mutluluğuydu.

***

''Çok uzun!'' 32 cm olan dondurmalarını yerken Taemin ve Minho kahkaha attı. ''Hızlı yiyelim yoksa eriyecek!''

"Çok lezzetli." Minho sırıttı. ''Bundan 10 külah yiyebilirim.''

"Bu imkansız!" Taemin güldü. "Tatlı şeyler yemekten hoşlanmadığını biliyorum."

"Seviyorum!" Minho söyledi. "Dondurma, parfe,krep ve bunun gibi tatlı şeyleri seviyorum Ayrıca senin gibi tatlıya da düşkünüm!"

"Yalancı!" Taemin güldü. ''Hangi tür ruh seni ele geçirdi, hayatım? Şeker perisi? Dondurma yiyen bir tip değilsin."

Minho cevap vermedi ve dondurmasını bitirdi.

''Hayatım?''

''Şimdi ne yapalım?'' Minho kollarını Taemin'in beline sararken sordu. Elinde  dondurmayı bitirip ardından içtiği su şişesi vardı. ''Ne istiyorsun? Yemek yemek ister misin? Ya da bir şeyler içmek? Ya da alışveriş mi?''

''Err...'' Taemin sırıtarak etrafına baktı. ''Parfe yemek istiyorum."

Minoh Taemin'e şaşkın bir şekilde bakmaya başladı.

"Ne?" Taemin bir kahkaha attı.

"Parfe? Tamam. A-ama bir şeyler yedikten sonra yiyelim. Soondae ya da onun gibi bir şey yiyelim.''