2-EN BÜYÜK DÜŞMANIYIM SÜTYENİNİN KOPÇASININ!

461 108 70
                                    

Multimedia da Elifin arabasi ve Mete Tokmel var.simdilik ana karakterlerin fotosunu paylasmak istemiyorum ama gelecek bolumde Kadir in ve Ulasın cocugun fotografi olacak. Simdilik gorusmek uzere...

TAVSIYE SARKI: NICK JONAS, TOVE LO-CLOSE

Elifle Ulaş bu zamana kadar operasyon günleri hiç kavga etmemişlerdi.Tabi bu sefer Ulaş sınırı aşmıştı.Böyle birşey söylerse elbet kırılacağını biliyordu ama o sinirle ağzından bir anda çıkmıştı işte herşey.

Ulaş yumruğu hiç beklemiyor olacaktı ki bir iki adım geriye doğru sendelemişti.Yoksa böylesi bir yumruk kafasını bile çevirtmezdi.Ah, evet zaten canı sıkılıyordu.İyi bir kavga çok güzel olabilirdi.Şu cesedi bile umursamaz ve bir kaç dakika ter atarlardı.Fakat bu yediği yumruk O'nu kendisine getirmiş ve kurduğu son cümle beyninde yankı yapmıştı.

Ya kızım sen kendine hiç mi acımıyorsun?

Lanet olsun zaten acısı dinsin diye bu halde değilmiydi?O'na bunu nasıl söyleyebilmişti?Pişmanlık kokan gözlerini Elif'ine çevirdi.Ağzını araladı, birşeyler söylemeli O'nun gözlerinden hüzünü silmeliydi.Ulaş'ın

"Elif, biliy..." diye başladığı cümlesi

"Sen benim abimdin!" diyen Elif'in sinirli sesiyle kurduğu cümlesi tarafından kesilmişti.Elif nadiren kalkanını indirirdi.Bu genelde Ulaş'ın yanında olurdu ve tabi ki soğuk ifadesine de tekrar Ulaş'ın yanında kavuşurdu.

Elif arkasına dönüp sokağın sonuna doğru yürümeye başladı.Ardında bıraktığı adamın yüzüne bile bakmadan arabasına ulaşmayı başarmıştı.Deri ceketinin sağ iç cebinden siyah Opel'inin anahtarlarını çıkardı ve kilidini açıp içine yerleşti.Daha arabasının kapısını kapatmamıştı.Bakmayacaktı ama lanet olası merakı kararından üstün gelmiş ve öylesine genç adama bakmıştı.Gözünün ucuyla da olsa gördüğü şey sinirlerinin zıplamasına yetmişti.Çünkü Ulaş yerde yatan cesede ardı ardına tekmeler savuruyordu.Sonra

"Gerizekalı!" diye homurdandı.Sol ayağını dışarı atıp hafif dışarıya çıktı ve sinirle Ulaş'a bağırdı:

"Oyalanmasana be adam!"

"Sanane ulan!Siktir olup git şuradan!İki saat sonra yanındayım!"

Elif tekrar içeriye girerken sesli bir nefes almış ve homurdanıp arabasının kapısını kapatmıştı.

"Gerizekalı!"

.......

Kadir ofisinde oturmuş Elif'i bekliyordu.Ah, evet Elif'i... Kiralık katilini...Emanetini...Ve s...

Odasının kapısı aniden açılınca sinirle başını kaldırmış ve bağırmak için ağzını aralamıştı ama,en sadık adamı, Mehmet telaşla konuşmaya başlayınca aralanan ağzını kapatmıştı.

"Abi kusura bakma ama girmek zorundaydım.Mete Tokmel şuan girişte ve çok sinirli.Suikasti senin yaptırdığını öğrendi büyük ihtimalle."

"Gerizekalı herif!Tamam Mehmet sen çık!" diyerek ortada kalan eşyalarını toplamaya başlamıştı.Özel eşyalarını ortalık yere bırakmazdı fakat unutmuş da olabilirdi ve O şerefsizin eline bir koz vermek istemiyordu.Sonra aklına gelen şeyle durdu.Elif neredeydi?Gecikmemiş miydi?Operasyondan sonra hemen yanına uğradığını ve işin bittiğini söylediğini biliyordu.Başına birşey gelmiş olabilir miydi?'Yok canım!' diye geçirdi içinden.Sonuçta Elif kendisini koruyabilirdi.Korurdu değil mi?Lanet olsun!Yine endişelenmişti işte.Sesinin tonuna dikkat bile edemeden telaşla Mehmet'e döndü.O'nun kapının kulpunu kavradığını görmüştü.

ÖYLELEŞMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin