11-BİÇARE VARLIKLAR

66 8 107
                                    

ben geldımmmm dhsfhk bu bolum nasıl oldu nasıl yazdım anlamadım cunku bı anda aldım onume yazmaya başladım :D bakışları anlatmam uzun surmesı falan sıkabılır sızı bıraz sade bı bolum oldu ama duygu yuklu bana gore. butunn bolumu cogunlukla yukarıdaki sarkıyı dinleyerek yazdım

sarkıyı dinleyerek okuyun noluur :D

TAVSİYE ŞARKI: NO METHOD- LET ME GO

Kadir gürültüye daha fazla katlanamamış ve sinirle yataktan kalkmıştı.Yatak her ne kadar rahat olsa da yerini yadırgamış ve ağır olan uykusuna zor dalmıştı.Az önceden beri içeriden bir bağırış kopuyor, uykusundan sürekli kopmasına neden oluyordu.Kendi sesinden başka ses duymadığı evini daha şimdiden özlemişti; uykusu vardı.Her zaman tetikte olabilirlerdi fakat uyku başkaydı.Kadir'in uykusu her zaman ağırdı, yanında vazo kırılsa yine de uyanmazdı ve bu durum düşmanları için harika bir fırsattı.Biliyordu, biliyordu da ne yapsın?Uykuydu lan bu!

''Yeter be!'' diye sesini yükselttiğinde kıyameti koparacağa benziyordu.Çatılı kaşları altında sinirle parlayan gözleri birçok şeyi sorguluyordu.

Gürültünün sebebi neydi?

Bu sesleri çıkaran aptal kimdi?

Ve içerde ne halt ediyorlardı?

Kapının kulpunu kasılan eliyle tuttuğunda sanki savaşa hazırlanıyormuşçasına kaşlarını biraz daha çatmıştı.Adımları odanın dışında seyrettiğinde Ulaş'ın bağırışını duydu.Ne diyordu, ne?

''Şerefsiz köpek!''  

Kadir adımlarını hızlandırıp sesin geldiği yöne doğru yürüdüğünde neler olabileceğini düşünüyordu.Etin ete çarpma sesi Ekin'in çığlıklarına karışıyordu.Koridorun köşesinden döndüğünde gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.Bu manzara içinde başka kişiler olsa Kadir'in sadistçe mutlu olacağı kesindi ama...Aması vardı işte!

Ulaş kapının hemen dibine bir adamı yatırmış ve üzerine abanarak yumruğunu farketmeden yamukça savuruyordu.Kadir hayret etti; bu kadar mı dönmüştü gözü?Ulaş'ın yüzü o kadar kırmızıydı ki O'nu daha önce hiç bu kadar sinirli görmediğini biliyordu ve ister istemez şaşkınlığını yüzünden silip vahşice sırıtmıştı.Ulaş'ın bu halleri kendisini eğlendiriyordu doğrusu.

Gözleri Ekin'e kaydı sonra.Bedeni telaşla Ulaş'ın bir o tarafına bir bu tarafına gidiyor, beceriksizce kollarından tutmaya çalışıyordu.Kız ağlıyor ve gözünden akan hiçbir yaşa müdahale edip elinin tersiyle tokatlamıyordu.

''Abi, yapma!'' diye hıçkırıklarının arasından bağırması Ulaş'ı sakinleştirmek yerine sanki daha da kızdırıyor, adamın attığı yumruklarının bir öncekinden sert olmasına neden oluyordu.

Kadir...Sanırım bir aile faciasına şahit oluyordu.Adam kan görmüştü, vahşet görmüştü, donuk bakışlar,sahte gülümsemeler, katiller, tecavüzcü pislikler...Görmüştü!Hepsini görmüştü ama bu tabloya bakmak istemiyordu.Bu tablo acınasıydı.Yüzündeki sırıtış bedenini çoktan terketmişti.Koyu kahverengi gözleri Elif'ini bulduğunda tereddüt bile etmeden kendisini terketmişti.Bedeni pelte gibi olmuştu bir anda, tutunacak bir yer istedi avuçlarının arasına.Ama yoktu!Kadir'e bu duvarlar destek çıkmıyordu.Hayatında önemi büyük sayılı kadınlardan olan Elif'i adama öyle bir bakıyordu ki ne yapmalı şaşıyordu.

Yerde yüzü kan revan içinde kalmış adamın kim olduğunu anlarken endişe sarmıştı dört bir yanını.Bir şok dalgası bedeninde gezinmiş ve olduğu yerden hızla hareket etmeye geçmişti Kadir.

''Ulaş!'' diye telaşla bağırdığında gözleri hala Elif'in üzerindeydi.Kardeşi...İyi değildi, hem de hiç iyi değildi.Kapıdan biraz uzak olan duvara elleriyle sırtını dayamış yerde yatan adama dikkatle bakıyordu.Öyle bir bakıyordu ki Elif, sanki ömrü gözlerinden çalınıyormuş ve hırsıza hiçbir şekilde müdahale etmiyormuş gibiydi.Emindi ki Müslüm Baba genç kadının bu bakışlarını görse tonlarca şarkı bestelerdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖYLELEŞMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin